Resmi kurumlar tarafından hep kendileri göç ettiler dedikleri Türklerin, Zorunlu Göçe tabi tutulduklarının belgeleri konuşmaya başladılar. Komünist partisinin siyasi bürosunun arşivlerini yayınlayan bir internet sayfası o dönedeki durumu belgelerle gözler önüne seriyor.
6 Haziran 1989 105 numaralı tutanak – Bulgar komünist partisi (BKP) Merkez kurulu (MK) siyasi bürosunun Bulgar Halk Cumhuriyeti (NRB/BHC) Türk halkının göç ettirilmesine ilişkin ülke durumu ve yurtdışı çıkış pasaportları ile Bulgar vatandaşlığı yasasının uygulanması toplantısı.
Moskof uşağı Kızıl katil Jivkov’un konuşmasından kesitler: “…biz bunu açıklamıyoruz ve açıklamamız da gerekmiyor, ancak en az 200 000 kişiye göç ettirmemiz gerek. Veriler ne gösteriyor? Veriler gösteriyor ki, biz bu işi yapmazsak, birkaç yıl içerisinde Bulgaristan Kıbrıs’a dönüşecek”.
“Türkiye’nin tüm Bulgar Müslümanlar için sınırları açmasını istiyoruz ve isteyen geçici olarak misafirliğe isteyen de sürekli kalmaya gitsin. Göç kelimesini kullanmamamız gerekiyor…”
O toplantıda verilen bilgilerin arasında her yıl Türklerin (belgelerde Müslümanlar olarak anılıyor) yılda 15 000 kişi arttıklarını ve 20 yıl sonra özerklik isteyip istemeyecekleri konusunun yanı sıra göç ettikleri takdirde hasat ve iş gücüne ne olacağı tartışılıyor.
Mayıs ayında yapılan gösterilerde ülkenin iç durumunun da karışık olduğunu Türklerin işe gitmediğini, hasadın toplanmadığını, köylerin hızlı bir biçimde terke edilmeyle yüz yüze olduğunu, taşınmazlarla ne olduğuna dair bilgi olmadığını ve batı ülkelerin mevcut rejimi insan haklarının ihlallerinden dolayı suçladığı bilgisi tutanakta yer alıyor.
O güne kadar sözde Türk dostu olarak gösterilen Penço Kubadinski de “Önce hasadı toplasınlar sonra yurtdışına çıkmalarına izin veririz” önerisini sunuyor ve Türklere sadece ucuz işçi olarak bakıldığı gerçeğini yansıtıyor.
İsmail Köseömer – Sofya, Kırcaali Haber