Önümüzdeki yılın başından AB devletlerinin çalışma piyasalarında Bulgaristan vatandaşlarına uygulanan son kısıtlamalar da ortadan kalkıyor. 8 Avrupa devleti, soydaşlarımıza reel çalışma şansını vermeden Bulgaristan’ın 2007 yılından itibaren bütün 7 yıllık kısıtlama süresinin dolmasını bekledi. 2014 yılından itibaren İngiltere, Fransa, Avusturya, Almanya, Hollanda, Belçika, Lüksemburg ve Malta, bütün AB vatandaşlarının esas hakkı olan serbest dolaşım hakkını uygunluk sağlamak zorunda olacaklar.
Bu arada özellikle siyasi kampanyalarla ve medyada çıkan haberlerle körüklenen bir korku olan ileride Romanya ve Bulgaristan’dan eğitim seviyesi düşük olan göçmenlerin akınına uğrama korkusu mevcuttur. Bu korkular özellikle İngiltere ve Hollanda’da duyulmaktadır. Beklenen göçmen dalgasının, kabul eden devletlerin sosyal sistemleri için tehdit oluşturacağı ve göçmenlerin Doğu’dan gelen ucuz iş gücünün yerli niteliksiz kadronun yerine geçeceği düşünülüyor. Suç olaylarının artacağı yönündeki sakıncalar da yaygındır.
Konu ile ilgili göçmenlerin görüşlerini de aldık.
Petya, ülkemizdeki işsizlikten kaçarken 2003’te İngiltere’ye gitti. Bundan 2 sene sonra, inşaat ustası olan eşi de yanına gitti. İki kızları ise Bulgaristan’da kaldı. Aile, gurbette olan bazı akrabaları ile birlikte Londra’da belediye konutlarında kalıyor. Petya, aynen diğer gurbetçi bayanlar gibi, ofislerde, evlerde ve otellerde temizlik yaparak sağlıyor geçimini. Petya’nın kanısı, yıl başından sonra göçmen akınının yaşanacağı yönündeki korkular asılsızdır. Çalışmak için buraya gelmek isteyenler, bir yolunu bulup geldiler. Petya, yaptığı işler karşılığı 1000 pound kadar aylık ücret alıyor, kocası ise iş bulduğu zaman aile bütçesine 1700 pound getiriyor. Bu arada yaşam geçim masrafı da az değildir İngiltere’de, Petya ve kocası, kazancının bir bölümünü kızlarına gönderiyorlar. Petya, sıradan İngilizler’in Bulgaristan vatandaşlarının çalışkanlığına büyük değer verdiğini ve göçmen akınından korkmadıklarını söylüyor.
Önümüzdeki yılda bazı soydaşlarımızın şansını yurt dışında deneyecekleri kesindir, oradaki siyasetçilerin korkularına rağmen. Bu korkular, AB’ye Polonya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Slovenya, Litvanya, Letonya ve Estonya’nın kabul edilmesinden sonra daha zengin Avrupa devletlerine yönelik göçmen dalgası ile ilgili tecrübeden kaynaklanıyor. Ancak günümüzde durum farklıdır. Ekonomik şartlar ve ekonomik krizin sonucu işsizliğin artması, birçok gurbetçinin memleketlerine dönmelerine yol açıyor. Bu arada İngiltere ve Almanya’da, Hollanda’da da nitelikli Bulgarlar, çoktandır o toplumlarda yerini buldular ve bu devletlerin ekonomik gücüne katkılar sağlıyorlar.
Bütün Avrupa devletlerinde önemli sayıda Bulgar hekimi, mühendisi ve bilim adamı çalışmaktadır. İngiltere’de Birleşik Krallık Bağımsızlık partisinden Nagel Farage, defalarca göçmenlere karşı tedbirlerin uygulanmasına çağırdı. Farage, İngiltere’ye gelen yabancıların, ancak orada 5 yıl oturduktan ve çalıştıktan sonra sosyal destek alma hakkına sahip olmaları teklifini sundu. Kasım ayının başından “Daily Express” gazetesi, Bulgaristan ve Romanya vatandaşlarının ülkenin çalışma piyasasına erişmelerine karşı imza toplamaya başladı ve 5 gün içinde 75 bin kadar kişi imza attılar. Fakat göçmen akını ile ilgili çizilen korkutucu senaryoların gerçeği yansıtmadığı yakında görülecek, bazı siyasetçilerin bulundukları kara tahminler yalanlanacaktır.
Çeviri : Tanya Blagova
BNR