Bulgaristan’ın dış politikasında, komşu ülkelerle ilişkilerinde geçilmemesi gereken “kırmızı çizgiler” oluşturulacak. Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov’un hazırlayıp onaylanması için parlamentoya sunacağı rapor, Balkanlardaki ülkelere karşı Bulgaristan’ın prensiplerini ortaya koyacak. Doküman, siyasi ve ekonomik durum farketmeksizin, Bulgaristan’ın komşu ülkelere karşı net tavrını ortaya koyacak. Bu fikir, Makedonya ile tarihin yorumlanması konusundaki farklılıklar ve Spaska Mitrova olayından sonra ortaya atıldı. Bakanlar Kurulu toplantısından sonra konuşan Dışişleri Bakanı Mladenov, “kırmızı çizgileri” açıklamaktan kaçındı, fakat Bulgaristan’ın, kendi kimliği ve tarihi ile oynanacak bir ülke olmadığını net bir şekilde ifade etti. Siyasilerin yorum uydurmak gibi bir görevleri olmadığını aktaran Mladenov, bu tür denemelerin fiyasko ile sonuçlandığını ve bu yüzden ileriye bakmak gerektiğini dile getirdi. Kültürel, tarihi ve siyasi açıdan Bulgaristan devletinin istikrarlı çıkarları olduğunu hatırlatan Dışişleri Bakanı, bu çıkarların bölgedeki komşularla normal ve yapıcı bir diyalog sayesinde savunulması gerektiğine vurgu yaptı. Bakan, komşu ülkelerde Bulgar dilinin ve kültürünün korunması, Bulgar topluluklarının gelişmesi, kamu için öncelikler arasında yer aldığını aktardı.
Hazırlanması beklenen dokümanda toplumda ciddi tartışmaya yol açan dışişleri politikasının temelleri saptanacak. Bu hafta içinde Balkan ülkelerinde görev yapan büyükelçiler, Sofya’da bir araya gelerek, hazırlanacak raporun parametrelerini belirleyecek.
Bulgaristan’ın komşularının Avrupa entergrasyonu politikasını desteklediğini açıklayan Maldenov, “Ülkenin 5 yıl AB üyesi ve 8 yıldır NATO üyesi olmasının ardından Bulgar çıkarlarının ve bakış açısının belirlenmesi zamanı gelmiştir. AB ve NATO’yla anlaşmaları olan komşularımızın, bu iki organizasyonla hareketi konusunda Bulgaristan’ın daimi çıkarları kesinleşmesi gerekiyor. Söz konusu ülkelerin Bulgaristan’ın desteğini alabilmeleri için, bizim geçtiğimiz yolu tamamen yapıcı, sorumlu ve gerçekçi bir şekilde yürümesi gerekiyor.” sözlerini kullandı. Mladenov, “Biz nasıl AB’yi halkımızın yaşam kalitesini yükseltmek için kullandıysak, öyle de aynı yoldan geçmek isteyen komşularımıza ortak piyasa önceliklerini görmeleri ve politikalarını yapıcı bir geleceğe yönelterek, tarihçilerin işi olan geçmişi karıştırıp kalmamaları için yardımcı olmamız gerekiyor.” ifadelerine yer verdi.
Spaska Mitrova skandalı sonrası Başbakan Boyko Borisov, Bulgaristan’ın Yunanistan gibi Üsküp’ün AB ve NATO’ya girmelerini bloke edebileceğini söylemişti. Makedonya Yargıtay’ı Spaska Mitrova’nın çocuğunun elinden alınmasına karar vermişti. Aynı zamanda Borisov, Makedonya adında coğrafi isim olmasını istemediğini belirtti.
Makedonya’nın NATO ve AB üyeliği, ülkenin ismini kabul etmeyen Yunanistan tarafından bloke ediliyor. Yunanlar, Makedonya’nın kendi ülkelerinde bir bölge olduğunu ve bunun başka ülkeye isim olarak verilemeyeceğini iddia ediyor.
Bulgar siyaset ve tarih uzmanları, “kırmızı çizgi” belirleme kararının, Makedonya’nın Brüksel’de sergilenen ortaçağa ait kitap ve el yazması eserlerden kaynaklandığını aktarıyor. Söz konusu eserler, “Makedon orataçağ eserleri” olarak tanımlandı. Bulgar tarihçiler ise bunların eski Bulgar yazısı olduğunu belirterek, isminin değiştirilmesini istemişti.
Mladenov, rapor kararının skandal ile bir ilgisi olmadığını aktararak, konunun çoktan parlamento ve toplumda tartışılması gerektiğini açıkladı. Stratejik dokümanın her bir Balkan ülkesi için somut tespitler taşımak yerine, daha genel olarak, fakat sorunlu tarih konularını da irdeleyerek sunulması bekleniyor.
Beynur Süleyman, Sofya Zaman