Bulgaristan’ın Pazarcık kentinde geçen hafta başlayan, ülkede yasa dışı olan İslam Vakfı üyesi olarak dini propaganda yapmak gerekçesiyle 13 kişinin yargılandığı davanın duruşmasında tanıkların ifadeleri alındı.
“Yasa dışı bir örgütün üyeliğini yapmak” ve “radikal İslam öğretisi yaymak” iddiasıyla yargılanan sanıkların hazır bulunduğu duruşmada, kimliği gizli tutulan 3 tanığın ifadeleri dinlendi.
Sanıkların avukatlarının salonda hazır bulunmaması nedeniyle başlama saati defalarca ertelenen duruşmada ifade veren tanıklar, iddianamede yer alan ifadelerinden uzaklaştı. İslam Vakfı’nın Bulgaristan’daki temsilcileri olarak gösterilen sanıklara yapılan ödemelere ilişkin iddianamede yer alan veriler doğrulanmadı.
Mahkeme salonunda “radikal İslam” kavramı tartışılırken, sanıklar savcılık tarafından kimliği gizli tutulan tanıkları yuhaladı.
-Başmüftülük ve halkın tepkisi-
Savcılığın iddianamesine göre, Bulgaristan’da 2010 yılına kadar Rodop dağları bölgesinde “radikal İslam” propagandası yapmaktan yargılanan sanıklar, Bulgaristan Müslümanları Başmüftülüğü temsilcileri ve adliye önünde toplanan halktan destek gördü.
Bulgaristan Müslümanları Başmüftü Yardımcısı Vedat Mehmed, sanıkların geçmişteki dini çalışmalarında aşırı hiçbir şey görmediğini söyledi.
Davayla ilgili gazetecilere açıklama yapan Mehmed, “İslamiyet çoğulculuk esaslı bir dindir. Kur’an’ın yorumları çeşitli olabilir. İslam tek tarzlı bir görüş buyurmaz. Farklı görüş beyanı ise aşırı fikir anlama gelmez” dedi.
Adliye binası önünde toplanan yüzlerce Müslüman da sanıkların suçsuz olduğunu savunarak, gösteri yaptı.
Jana Hacieva adlı bir gösterici, “Tanıdığımız, bildiğimiz dini liderlerimizi destekliyoruz. Haklı oldukları konusunda eminiz. Maalesef Bulgaristan’da asimilasyon eylemi sürüyor” dedi.
İsmini açıklamak istemeyen göstericiler, komünist rejiminin 1989 yılına dek Türk ve Müslümanlara karşı sürdürdüğü asimilasyon sürecinin yeniden yaşandığını savundu.
-İslam tartışması-
“Allah büyüktür” slogan atan protestocular, “İslam” sözcüğünün barış mesajını verdiğini vurguladı. Dini ön yargıların siyasi bir yargıya dönüştüğünü öne süren protestocular, “Duruşumuzla, tavırlarımızla, kıyafetimizle ve dinimizle ülkede eşit muamele görmek istiyoruz. Dini liderlerimizi seviyoruz. Bugün onlar yargılanıyorsa, yarın, öbür gün her birimiz sahip olduğu inancından dolayı huzur göremeyebiliriz” ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Rosen Plevneliev, BTV kanalına yaptığı açıklamada, “Bulgar halkı bilgedir ve sağduyulu davranır. Ulusal yargı kararlarına karışamam” dedi.
Toplumda ve medyada tepki gören davanın 27 ve 28 Eylül’deki duruşmalarında diğer tanıkların ifadelerinin alınacağı bildirildi.
AA
