D.E.B. Partisi Genel Başkanı Mustafa Aliçavuş bugün Cuma namazı sonrasında Büyük Derbent halkına hitap etti. D.E.B. Partisi Evros Şubesi Başkanı Ali Pencal’ın da katıldığı toplantıda Aliçavuş’un “Bırakın Azınlık haklarını, 1923 Lozan Antlaşamasın’dan doğan hakları da bırakın, vatandaşlık haklarımızı dahi alamadık; bir ehliyet bir de tapu verdiler sadece. 21. Yüzyıl’da bu bizlere ve sizlere yetiyor mu?” Sözleri damgasını vurdu.
Toplantıya D.E.B. Partisi Evros Şubesi Başkanı ve Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ali Pencal, Seyyid Ali Sultan Dergâhı Vakfı Başkanı Ahmet Karahüseyin ile soydaşlar katıldı.
Yapılan konuşmalarda, D.E.B. Partisi Evros Şubesi Başkanı ve Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği Başkanı Ali Pencal, D.E.B. Partisinin yıllarca Azınlık sorunları hakkında rol aldığını ve bundan sonraki süreçte de tekrar canlanıp ayakları üzerine basmaya başladığını söyledi.
Pencal, “D.E.B. Partisi bundan sonra da önce Azınlık sorunlarında, daha sonra da çoğunluğun sorunlarında ve yaşadığımız ülkenin siyasetinde yer alacaktır. Bir nebze de olsa, ilk önce Azınlık sorunlarına çözüm üretmeye çalışacaktır.” Görüşlerine yer verdi.
D.E.B. Partisi Genel Başkanı Mustafa Aliçavuş, D.E.B. Partisinin rahmetli Dr. Sadık Ahmet tarafından kurulduğunu, 1995 yılına kadar başkanlığını yürüttüğünü ve vefatından sonra da Azınlığın iki büyük partiye kanalize olduğunu belirtti.
“D.E.B. Partisi tabiri caizse buzdolabına koyulmuştur. Bunun tabii ki nedenleri vardır. 1993 yılında çıkartılan antidemokratik bir yasayla rahmetli liderimiz Dr. Sadık Ahmet’i bağımsız olarak meclise göndermeyelim diye ülkemiz Yunanistan bir yasa çıkarttı. Onun vefatından sonra da biz Batı Trakya Türkleri mecliste temsil edilmek istedik. Bunu istediğimiz için de daha çok iki büyük partiye kanalize olduk. Ama biz 17 yıl boyunca o partilerde siyaset yaptık. Bizler o partilere her şeyi verdik, ama onlar baktık ve gördük ki bizleri sadece seçim zamanlarında hatırlıyorlar. Biz de bu böyle gitmez diyerek D.E.B. Partisini yaşatmaya ve yeniden yapılandırmaya karar verdik” Sözleriyle konuşmasına başlayan Aliçavuş, “biz Azınlığın bağrından çıkıyoruz, milletimiz özüne dönmek istiyor” dedi.
Aliçavuş, “Bizler ne zaman birlik ve beraberlik içerisinde olduk, rahmetli liderimizin arkasında durduk, o zaman bir şeyler başardık. Ne zaman dağıldık ve paramparça olduk, hiçbir hakkımızı elde edemedik. Bırakın Azınlık haklarını, 1923 Lozan Antlaşması’ndan doğan hakları da bırakın, vatandaşlık haklarımızı dahi alamadık; bir ehliyet bir de tapu verdiler sadece. 21. Yüzyıl’da bu bizlere ve sizlere yetiyor mu?” Görüşlerini aktardı.
Aliçavuş konuşmasını şöyle tamamladı: “Yorgo , eleni, Niko işe girdi. Benim Azınlığım yine işsiz, neden ve suçu ne? Suçu Müslüman-Türk olmak mı? Biz 30 yıldan beri aynı zamanda AB vatandaşıyız. AB üyesi bir ülkede yaşıyoruz. 30 yıldan bu yana AB ülkesi olan vatanımız Yunanistan’a bunlar yakışır mı?…
Şahsi çıkarları bir kenara bırakalım. Toplum adına bir şeyler yapmanın zamanı gelmiştir. Sizlere şunu açık yüreklilikle söylemek istiyorum: Eğer bir gün, D.E.B. Partisi başkanı olarak, herhangi bir partiden aday olursam, partim dışında seçilirsem, biliniz ki Allah bana o durumları nasip etmesin, sizlere hiçbir yararı olmayacaktır. Çünkü o partilerin kalın çizgiyle çizilmiş Azınlık politikaları hep aynıdır. Bizler bu ülkede doğduk ve burada öleceğiz. Amacımız insanca, kardeşçe ve barış içerisinde yaşamak; aynı zamanda huzur içinde yaşamak. Bizler bu ülkede hizmet etmek istiyoruz. Sorunların çözümü çok basit. Sadece iyi niyet gerekli.”
http://www.rodopruzgari.com