İzzet Meciti, Çayır belediyesini 8 senedir yönetiyor. Meciti, Üsküp’ün ruhunu teşkil eden Yahya Paşa’yı, Gazi Babayı, Serova’yı, Dükkancığı ve Üsküp Türk Çarşısını da içine alan, Makedonya’nın belki de en önemli belediyesinin başkanı.
Kendisiyle daha daha önce talep ettiğimiz görüşmenin gerçekleşeceği esnada, Mart ayında yapılacak olan mahalli seçimlerde BDİ tarafından tekrar aday gösterildiği haberi geldi. Meciti, Zamanı ciddi ve köklü bir yayın organı olarak gördüklerini, Türkiye’nin en çok satan etkili bir gazetesi olduğunu bildiklerini ve takip ettiklerini bildirdi. Meciti, Zaman’ın çok dilli bir yayın organı olarak birlikte yaşamaya ve biribirini yakından tanımaya katkı sağladığını da dile getirdi. Görevi devraldıktan sonra belediyeyi yüzde 100 kapsayacak şekilde detaylı bir imar planı çıkardıklarını belirten Meciti, genç bir nüfusa sahip olmalarından dolayı çok önem arzeden eğitime ilişkin çabalarını ise “Okullarımız Aerodrom, Centar gibi belediyelerle yarışır hale gelmiştir. En önemlisi, Üniversiteye giden öğrencilerimizin sayısı ciddi manada artı. Bunu da anadilde eğitim veren belediyemizin sınırları içerisindeki Kalkandelen Devlet Üniversitesi sayesinde başardık. Yakında Kalkandelen Üniversitesi Üsküp yerleşkesi için 20 bin metrekarelik bir arazi tahsis edilecek.” Cümleleriyle anlatıyor. Yeni dönemde Çayır’da doğalgaza geçilecek olmasının kendilerini en çok heyecanlandıran konu olduğunu söyleyen Meciti, merkezi bir belediye olmaları hasebiyle geniş arsalara sahip olmadıkları için büyük sanayi yatırımlarını çekmekte zorlandıklarını dile getirdi. İzzet Meciti Türkiyeyle ilişkilerini anlatırken, “Çayır’ın yüzde 7’si Türk asıllı vatandaşlardan oluşuyor. Yüzyıllarca beraber yaşamışız. İyiyi ve kötüyü yüzyıllarca paylaşmışız. Buradaki Türklerle aynı kaderi paylaşmışız. Ohri Antlaşmasından doğan haklar için beraber savaşıyoruz. Çarşıda önemli bir caddeyi Recep Tayyip Erdoğan olarak adlandırdık. Türkiye Çayır belediyesinde bulunan Osmanlı mirasına sahip çıktı.” Şeklinde konuşuyor.
İzet Meciti 1977 yılında Üsküp’te doğdu. Meciti, Üsküp Kiril ve Metodiy Üniversitesi İktisat Fakültesi mezunudur. 2005 yılından itibaren Çayır Belediye Başkanlığı görevini yapmakta. Meciti ile daha önce talep ettiğimiz görüşmenin gerçekleşeceği esnada, Mart ayında yapılacak olan mahalli seçimlerde BDİ tarafından tekrar aday gösterildiği haberi geldi. İzzet Meciti, Çayır belediyesini 8 senedir yönetiyor. Meciti, Üsküp’ün ruhunu teşkil eden Yahya Paşa’yı, Gazi Babayı, Serova’yı, Dükkancığı ve Üsküp Türk Çarşısını da içine alan, Makedonya’nın belki de en önemli belediyesinin başkanı. Meciti, Zamanı ciddi ve köklü bir gazete olarak gördüklerini, Türkiye’nin en çok satan etkili bir gazetesi olduğunu bildiklerini ve takip ettiklerini bildirdi.
İzzet bey, ikinci dönem Çayır Belediye başkanlığınız birkaç ay sonra tamamlanıyor. ‘Durmak yok yola devam’ dercesine 3. Döneme doğru yürüyorsunuz. Yeni dönemde faaliyet planınızda neler öne çıkacak ?
Makedonya’da en önemli meselelerden bir tanesi merkezi hükümetin yetkilerinin yerel otoriterlere verilmesidir. Bu konu hala istenildiği seviyede değil maalesef ve birçok alanda yerel yönetimler merkez yönetimin engeline takılır. Bu açıdan baktığımızda bahsi geçen iki dönemde bu konuda ciddi manada başarılı çalışmalar yaptık. Daha önce öngörüp vaad ettiğimiz konuları gerçekleştirdik. Biz Çayır belediyesinin ilk Arnavut başkanıyız. 2005 yılında farklı bir belediyeyi miras olarak elimize aldık. O zaman hem vatandaşların sorunlarıyla uğraştık hem de yönetimde rol alacak arkadaşları adaletli bir şekile tayin etme hususuyla uğraştık. Yani hiç kimsenin hakkını yemeden nüfus oranlarına göre yönetim şemasını belirlemeyi amaçladık. Biz bu göreve geldiğimizde yönetimde 60 kişi vardı. Bunlardan 58’i Makedon idi ve birer Arnavut ve Türk bulunuyordu. Bugün durum böyle değil. Belediyemizi ayrıca yüzde 80 civarında çarpık yapılaşma, bütün imar standartların altında ve ciddi altyapı sorunlarıyla miras olarak aldık. Evvela belediyeyi yüzde 100 olarak kapsayacak detaylı bir imar planı çıkardık. Öncelik gerektiren altyapı sorunların çözümüyle başladık. Daha önce bu konuda bir denar bile yatırım yapılmayan yerlerde bugün kanalizasyon, su temini ve havalandırmalar gibi altyapı işlemlerini tamamlamış bulunmaktayız. Dijonska, Teneke Mahallesi, Gazi Baba gibi semtlerimizde bu gibi sorunlar bu son 8 yılda çözüldü. Eğitimde yaptığımız çalışmaları da ayırmak stiyorum. Biz genç bir nüfusa sahibiz. Bu genç nesli doğru bir şekilde eğitmemiz gerekiyor. Dolayısıyla biz belediye olarak eğitimi verildiği yerleri en iyi konuma getirmek için bir ilke edindik. Bu yıl bu konuyu kapatmış bulunuyoruz. Yeni okullar inşa edildi, onarımlar ve yapılandırmalar gerçekleştirildi, eğitim kalitesini yükseltecek projeler yürütüldü ve bugün bu başarıyla da övünebiliriz. Bizim okullarımız Makedonya’nın çok daha güçlü belediyelerle, Aerodrom veya Centar belediyeleri gibi, yarışır hale gelmiştir. Şunu da vurgulamak istiyorum , bizim dönemde, Arnavut, Türk vs öğrencilerimiz 3’e katlanmıştır. Bu belediyede daha önce de bu milletler yaşamasına rağmen farklı nedenlerden dolayı eğitimlerini Makedonca olarak görmüşler. Biz, kadrolara yatırım yaptık. Okul yönetimleri değişti ve bu süreci hızlandırdı. En önemlisi , Üniversiteye giden öğrencilerimizin sayısı ciddi manada artı. Bu konuda bir devri yaşandı. Şimdi yüksek öğretim gören binlerce gencimiz var. Bunu da anadilde eğitim veren belediyemizin sınırı içerisinde bulunan Kalkandelen Devlet Üniversitesi sayesinde başardık. Bugünlerde İlinden kışlası arazisinde Balkan üniversitesi için parsel ayrılmıştır, yakında Kalkandelen Üniversitesi Üsküp yerleşkesi için 20 bin metrekare bir arazi tahsis edilecek. Bu iki üniversitenin açılmasıyla Çayır artık yeni bir imaja bürünecek. Yeni bir perspektif açılacak. Çarşıyı da canlandırdık. Binlerce aile geçimini sağladığı bu çarşıyı canlandırmak ve eskiden ekonomik anlamda taşıdığı önemini tekrar elde etmek bizim görevimiz oldu. Kaldırım yenilendi, ışıklandırmayı geçtiğimiz sene tamamladık, arabaların girişini yasakladık ve böylece bugün farklı bir çarşıdan bahsediyoruz. Tabii ki çarşı ve bit pazarda çok daha faza yatırım için ihtiyaç var. Biz bu stratejik öneme sahip olan muhitle gelecekte de ilgileneceğiz ve onu mümkün olduğu kadar daha iyi bir konuma taşımaya çalışacağız. Spor ve kültürel faaliyetleri de unutmadık. Bizi onlarca sene kültür ve spor elçileri en iyi bir şekile temsil ettiler. Milli ve kültürel aidiyetimizi bu şekilde bilfiil korumamıza vesile oldular. Bütün bunları ciddi maddi ve manevi sıkıntılarını çekerek başardılar. Bu belediyeden dünya’da başarı gösteren birçok sporcu çıktı. Bunda dolayı biz Liria İlkokulunun bahçesine Mentaz Alaybegu onuruna bir spor salonu inşa ettik. Halk Oyunları Derneği İbe Palikuqi için de bir merkez inşa ettik. Bugünlerde Tika Üsküp Başkanıyla da bir görüşmemiz olacak ve ortaklaşa bir çalışmayla belediyemizde faaliyet gösteren Yeni Yol, Emin Duraku ve Ortse Nikolov Dernekleri için aynı tarzda bir merkez inşasını planlıyoruz. Aynı şekilde spor alanında da çalışmaarımız oldu ve olacak. Shkupi futbol takımını eski Sloga Yugomagnatı’yi tekrar sahneye çıkarmaya çalışıyoruz. Bizi bu günlerde en çok heyecanlandıran konu ise doğal gaz şebekesi çalışması. Doğal gaz şebekesi ile ilgili Ustrumca, Kumanova ve Karpoş Belediyeleri belli çalışmaları başladı. Doğal gaz borusu belediyemizin sınırından geçiyor. Şimdiden bunun çalışmarına başlamış bulunmaktayız. Yatırım için ilgilenen şirketler var. Ekonomi bakanlığı ile gerekli prosedürleri yürüterek Mart ayında anlaşmayı imzalamayı hedefliyoruz. Çayır beldiyesi nufüs yoğunluğundan dolayı (bir kilometre karesinde 18 bin insan yaşıyor) doğal gaz şebekesi kurmasında yatırım yapma isteyen şirketler için caziptir. Az bir yatırımla büyük bir gelir elde edilebilir. Öyle düşünüyorum ki bu konuda öncülük yapacağız.
Bu konuya değinmişken ekonomi açısından önemli olan yatırımcıları belediyeye çekme konusunda ne tür çalışmalar yapıldı veya yapılacak?
İlk önce şunu göz önünde bulundurmamız gerekiyor, Çayır belediyesi merkezi bir belediyedir. Etrafında herhangi açık bir alana sahip değiller. Bu tür belediyelerde sanayi veya büyük yatırımların yapılması mümkün değil. Bundan dolayı bu konuda çok vakit kaybetmiyoruz. Daha önce bahsettiğim gibi, ekonomi açısından bizim için Türk Çarşısı önemlidir. Ben çarşıyı ölümden döndürdüğümüzden dolayı mutluyum. Bu konuda daha büyük işler yapmak için her zaman tetikteyiz. Mesela, Bit Pazarı daha yüksek bir standarda kavuşturmak çin çalışmalarımız var. Kapalı bir kompleks düşünüyoruz. Çarşı ile uyumlu, otoparklı, hem müşteriler hem de çalışanlar için daha müsait şartlar sunacak bir proje üzerinde çalışıyoruz. Teneke Mahalesinde aslında bir mini sanayi bölgesi düşünülebilir. Fakat dediğim gibi büyük ölçekte böyle bir şey düşünülemez.
Bit Pazarının modernleştirilmesi adına bir çalışma olacak galiba. Tam olarak neler olacak. Orası çok dağınık ve güzel olmayan görüntülere sahip bir yer?
Evet, maalesef öyle. Ancak ağır bir dönemden geçtiğimizi, ve bu geçiş döneminde birçok vatandaşımızın işsiz kaldığını göz önüğnde bulundurursak ve o bölgede yeniden ekmek parasının kazanılmaya başlanması önemlidir. Biz buna müdahale etmedik. Bit paar Skopski Pazarın mülkü. Onlarla bir anlaşmaya vardık. 10 milyon avroluk bir yatırımla orası farklı bir konseptle yenilenecek. Bir nevi alışveriş merkezi yapılacak. Giriş katında tezgahlar olacak. Ama bu modern AVM ler gibi olmayacak. Çünkü biz eski Bitpazarını kaybetmek istemiyoruz. Bit pazar aslında insanlar için farklı bir yer olarak biliniyor. Adeta bir pusula ve bir oryantasyon görevi vardır. Fakat Bit Pazar’ın modernleşmesiyle orası açılacak. yollar açılacak, temizlik olacak ve otomatik olarak çarşı da bit pazar da farklı bir cazibeye sahip olacak.
Üsküp’ün farklı belediyelerde son senelerde birçok AVM’ler inşa edildi. Cazibe katma adına Çayır’da da insanların her türlü alışverişi yapabileceği, otoparkı olan, sinema vs gibi olanakları olan bir AVM’nin inşa edilmesi planlanıyor mu?
Tabi yapılabilir, öyle bir plan var zaten. Yukarıda, Zef Luş Marku Lisesi tarafında böyle bir AVM’nin yapılması öngörülüyor. Fakat Bit Pazar’da böyle bir şey yapılması uygun değil. Çünkü Bit Pazarın konsepti ve geçmişi buna uymuyor. AVM’ler için farklı lokasyonlar düşünülüyor. Vero, Ramstore ve şimdi CarreFour daha ufak versiyonları bulunduruyorlar. Fakat tekrar şunu da hatırlatmak lazım, belediyemizde bu denli büyük AVM lerin yapılması için uygun lokasyon yok.
İzzet bey, Türkiye ile ilişkilerde aktif bir rol oynadınız? Bu konuda şimdiye kadar yapılanlar ve bundan sonra yapılması planlananları hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu konuda şeffaf olacağım. Ben bir Arnavut belediye başkanıyım. Fakat şuna inanıyorum ki, birçok nedenlerden dolayı Türkiye ile ilişkiler hayati önem taşıyor. Nedenlerden bir tanesi Çayır’ın yüzde 7’si Türk vatandaşlardan oluşuyor. Başka önemli bir neden ise yüzyıllarca beraber yaşamış olmamızdır. İyiyi ve kötüyü yüzyıllarca paylaşmışız. Buradaki Türklerle aynı kaderi paylaşmışız. Ayrımcılığa beraber kurban olmuşuz, Ohri Antlaşmasından doğan haklar için beraber savaşıyoruz. Bu ilişkileri ben ileri derece güzellikler olarak değerlendiriryorum. Bu beraberlik daha da derinleşecek. Çünkü, beraber biz daha güçlü olacağız, hem Çayır’da hem Üsküp’te hem de Makedonya’nın her yerinde. Türkiye ile ilişkiler bu dönemde had safhaya ulaşmıştır. T.C. Başbakanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve T.C. Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül misafirlerimiz oldu. Çarşıda önemli bir caddeyi Recep Tayyip Erdoğan olarak adlandırdık. Türkiye Çayır belediyesinde bulunan Osmanlı mirasına sahip çıktı. 14 cami onarıldı veya yeniden yapılandırıldı. Arasta Camii ve Hatuncuk camisi küllerinden döndürüldü. Bütün bu çalışmarda en çok katkı sağlayan kuşkusuz Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe. Kendisi de bir Çayırlı olarak yardımı hiç bir zaman esirgemedi.
Biz, sizin geçmişte yaptığınız bir çağrıdan dolayı bu dönem için Recep Altepe’yi Çayır Belediye başkanı adayı olarak bekliyorduk?
(Tebessüm ediyor) Yok, onu Üsküp için bekliyoruz. Çayır Belediyesi Başkanlığı sayın Altepe için ufak kalır.
Çayır’da kentsel dönüşüm konusunda Türkiye başarısı örnek alınacak mı ? Bu konuda çalışmalarınız var mı? Halk buna hazır mı?
Şimdiye kadar devlet arsalarıda yönetiyordu. Şimdi ise arsalar ya özel mülk ya da belediyenin kontrolünde oluyor. Dolayısıyla böyle bir kentsel dönüşüm çok daha mümkün hale gelmiştir. Şimdiden özel müteşebbisler bunun için kolları sıvamış durumda, fakat bu öyle büyük ölçekte bir dönüşüm değil. Gelecekte, eğer Türkiye müteahhitleri bu sürece dahil olurlarsa belediyemiz adına çok güzel olur. Ben bu fırsatı değerlendirerek bir çağrıda bulunmak istiyorum; Biz bu konuda varız ve her türlü kolaylıkları sağlamak için hazırız.
Yeni dönemin öncellikerini neler olacak?
Çarşı öncelliklerimiz ararsında olacak, İskenderbeg Meydanının tamamlanması olacak. Çayır belediyesini bir Üniversite merkezine çevirilmesini süratle temenni ederiz. Doğal Gaz şebekesini kurmak ve daha iyi bir hava sahası oluşturmak ve tabi olarak kültür ve spor alanında faaliyetlerimizle yeni ufuklar açmaya çalışacağız.
Son olarak, okurlarımıza neler söylemek istersiniz?
Zaman çok dilli bir yayın grubu. Beraber yaşamayı, birbirini daha iyi tanımayı sağlayan bir kuruluştur. Ben bunu çok takdir ediyorum. Şunu unutmamak lazım. Biz geçmişte beraberdik. Şimdi ve gelecekte de beraber olmamız gerekiyor. Böylece her anda çok daha etkin olacağız.
http://mk.zaman.com.tr
