Bulgaristan’ın demokratik şekilde seçilen birinci Cumhurbaşkanı Jelü Jelev dün Filibe Üniversitesinin Kırcaali Şubesinde üniversiteliler ve kamu karşısında çağdaş siyasette büyük problemleri ele alan konferans verdi. O, geçen asrın büyük olaylarını inceledi ve bu asrın perspektiflerine değindi.
Katılanlar, Jelev’e gündemde olan sorunlar üzere soru sorup, cevap alma imkanı buldular.
Fakat bundan önce 1990-1997 dönemi Cumhurbaşkanı olan Jelev basınla görüşmesinde, Avrupa Birliğinin genişlemesini ele aldı. Bunun Türkiye Cumhuriyeti ile başlaması gerektiğine vurguladı. Jelev’e göre, Türkiye çalışabilir nüfusu ve yüksek seviyede gelişmiş ekonomisi ile AB’ne büyük mali kaynak kazandıracak. Jelev, AB’nin sadece Türkiye’ye değil, Rusya Federasyonuna da büyük ihtiyacı olduğunu belirtti. Eski Cumhurbaşkanı, “AB bu ülkeleri kabul edip, güçleşmezse, dünyada ikinci ekonomik güç haline gelen Çin’e veya hep daha ileri giden Hindistan’a karşı durması imkansız” diye yorumladı. Jelev düşüncesinin devamında, “Çin’de insan hakları sayılmıyor ve devletin ne yapacağı belli değil. Onu tutacak güç olması gerekiyor” diye uyardı. Eski Cumhurbaşkanı, “AB coğrafi açıdan değil, ekonomik ve siyasi açıdan kurulan bir oluşumdur. Onun üyesi olan ülkeleri şahsiyetsizleştirmeden ayrı ayrı ülkelerin entegrasyonunu derinleştirmeyi becermesi gerekiyor” diye öne sürdü.
Dr. Jelev, Kırcaali’de de hükümetin ekonomik krizle başedecek stratejisini görmese de, şu ana kadar GERB’e alternatif devlet yönetimi üstlenecek her hangi bir siyasi oluşum olmadığını tekrar etti. Jelev, “GERB’in organize suçlar ve mafyayla savaşmaya cesaret eden ilk siyasi güç olduğunu itiraf etmek zorundayız. Hem de sadece lafta değil, gerçekte bunu görüyoruz. Ayrıca GERB’in hükümeti otoyol kurmayı ve onarmayı üstlenen ilk hükümettir. Bu zorlu ödevi üstlenmeleri GERB-çileri şereflendiriyor. Otoyollar ekonomiye canlılık getirecekler” dedi. Filozof olan eski Cumhurbaşkanı kriz durumunun aşılması için köktenci ekonomik tedbirler alınmasına ihtiyaç duyulduğunu paylaştı.
Totaliter rejimden demokrasiye geçiş dönemi ile ilgili Sayın Jelev, “Bizim etnik model iyi çalıştığını gösterdik. Çünkü eski Yugoslavya’da olduğu gibi, dini ve etnik temel üzere çatışmalar ve şiddet olmasına imkan vermedi” diye yorumladı.