Meriç ve Rodop illerinde altın madenlerinin hayata geçirilmesi ihtimali bölgedeki “altın savaşı”nı yeniden alevlendirdi. Başbakan Andonis Samaras’ın, geçtiğimiz günlerde Halkidiki ve Dedeağaç’ın Güreci (Perama) bölgesindeki altın madenlerinin çok kısa bir süre içinde faaliyete geçmesi için gerekli izinlerin verileceği yönündeki açıklaması, bölgedeki sivil toplum kuruluşlarını ve yetkilileri harekete geçirdi.
Halkidiki’nin Skuries bölgesindeki altın madenini çalıştırmak isteyen “Eldorado Gold” şirketine ait şantiyeye yönelik saldırılardan sonra Başbakan Samaras “Wall Street Journal” gazetesine verdiği demeçte, Halkidiki ve Güreci bölgesindeki altın madenlerini çalıştırma izinlerinin 10 gün içinde verileceğini belirtmişti. Böylece Samaras, altın madenleri lehine açık bir tavır sergileyen ilk başbakan oldu.
“BAŞBAKANIN AÇIKLAMALARI KABUL EDİLEMEZ”
Başbakan Samaras’ın konuyla ilgili açıklamaları, Batı Trakya’da “bomba” etkisi yarattı. On yılı aşkın bir süredir Güreci ve Şapçı bölgelerindeki altın madenlerine gösterilen tepki bir anda arttı. Rodop – Meriç İlleri Altın Çıkarılmasına Karşı Mücadele Komisyonu Samaras’ın açıklamalarına tepki göstererek, madenlerin çalıştırılmasına karşı olduklarını bir kez daha belirtti. Mücadele Komisyonu 25 Şubat Pazartesi tarihli açıklamasında, Başbakanın yerel toplumun görüşünü görmezden gelerek yaptığı açıklamaların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
SULA DRAGUMANİ GÜNDEM’E KONUŞTU
Rodop – Evros İlleri Altın Çıkarılmasına Karşı Mücadele Komisyonu üyesi Sula Dragumani, Skuries bölgesindeki olaylar, Başbakan Samaras’ın açıklaması ve bölgedeki altın madenlerinin faaliyete geçirilmek istenmesiyle ilgili olarak GÜNDEM’e konuştu. Skuries’daki saldırıyla başlayan olayların hiç de göründüğü gibi olmadığını anlatan Dragumani, olayın gerçek boyutunun çok farklı olduğuna inandıklarını söyledi. Halkidiki ve Güreci bölgesindeki altın madenlerini işletmek isteyen Kanadalı “Eldorado Gold” şirketinin borsadaki hisselerinin düştüğü bir sırada Halkidiki’nin Skuries bölgesinde şirkete ait şantiyeye saldırı yapıldığını hatırlatan Dragumani, “Bu saldırının nasıl ve hangi amaçla yapıldığı ve kimler tarafından yapıldığı konusunda bazı şüpheler var. Sonuca bakılacak olursa bunun kimler tarafından ve hangi amaçla yapıldığı daha iyi anlaşılır. Neticede olaylar göründüğünden çok farklı bir boyuta sahip. Sanki bir provokasyon kokusu var. Bundan bir süre önce Başbakan Samaras, Kanadalı ‘Eldorado Gold’ şirketinin yetkilileriyle görüşüyor ve sonrasında Wall Street Journal gazetesindeki açıklaması yayınlanıyor.” dedi.
“SANKİ YUNANİSTAN’IN DEĞİL KANADA’NIN BAŞBAKANI”
“Başbakan Andonis Samaras’ın Güreci’deki altın madenlerinin 10 gün içinde izinlerinin verileceğini açıklaması kabul edilmez” diye konuşan Sula Dragumani, “Sanki Yunanistan’ın başbakanı değil, Kanadalıların başbakanı gibi konuşmuş. Bu kabul edilemez. Bizler 13 yıldan bu yana bölgemizde altın madenlerine karşı mücadele ediyoruz. Bundan sonra da mücadele etmeye devam edeceğiz. Yerel toplum altın madenlerini istemediğini, böyle bir yatırıma karşı olduğunu defalarca ilan etti. Bildiğiniz gibi bölgemizdeki bütün yetkililer, belediye başkaları, meclis üyeleri, dernekler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri, kısaca bütün yerel toplum altına hayır diyor. Dolayısıyla sayın Samaras’ın bu açıklaması utanç vericidir. Çünkü bütün Trakya’yı görmezden gelmekte ve büyük bir saygısızlık yapılmaktadır.” dedi.
2012 yılında, altın madenlerinin çalıştırılması için izin verilmesi halinde bölgedeki belediye başkanlarının topluca istifa edeceklerine dair açıklamalarını hatırlatan Rodop – Meriç İlleri Altın Çıkarılmasına Karşı Mücadele Komisyonu üyesi Sula Dragumani şunları kaydetti: “Bundan bir yıl önce Doğu Makedonya – Trakya bölgesindeki 22 belediye başkanı altın madenlerine izin verilmesi ve çalışmaya başlaması halinde topluca istifa edeceklerini belirtmişlerdi. 16 Mart 2012 tarihli ortak açıklamalarında bunu net bir biçimde ifade etmişlerdi. Şu anda bu olasılık karşımıza çıktı. Belediye başkanlarının altın madenlerinin hayata geçirilmesi ihtimalini dikkate alarak istifa dilekçelerini İçişleri Bakanı’nın dikkatine sunmaları gerekir.”
“PARTİLER ÜSTÜ BİR HAREKET DOĞDU”
Siyanürle altın arama projesinin bölgeyi ölüme terk etmekle eşdeğer olduğunu anlatan Dragumani, “Bu yatırımın mantıklı ve akılcı bir tarafı ne yazık ki yok. Birkaç kişinin, üstelik de birkaç yıllığına iş imkanına kavuşabilmesi için bütün bölgeye ölüm saçacak bir projeyi kabul etmek cinayet işlemek gibi bir şeydir. Unutmayın ki altını siyanürle çıkaracaklar. Bir gram siyanür yaklaşık 20 kişiyi öldürüyor. Sadece bir gramı bu kadar tehlikeli olan bir madde burada çok büyük miktarlarda kullanılacak. Şirketin aksi yöndeki iddiaları ise yanıltma girişiminden başka bir şey değildir. Soğuk savaş yıllarında ajanlar düşman tarafından yakalanma ihtimali karşısında yutarak intihar etmeleri için yanlarında her zaman bir kapsül taşırlardı. Filmlerden de hatırlarız. İşte o küçük bir düğme gibi olan kapsüller siyanür kapsülüydü. Bir insan o kapsülü yutarken daha ölüyor. Bizler böyle tehlikeli bir projeye evet demek istemiyoruz. Altın yatırımına şimdiye kadar hayır dedik. Bundan sonra da hayır diyeceğiz.” diye konuştu.
Dragumani sözlerini şu şekilde tamamladı: “Bu tehlike bölgemizde yeni bir hareketi doğurdu. Bu hareket kendi memleketini korumak isteyen, kendi topraklarını, suyunu, denizini korumak isteyen herkesin hareketi. Partiler üstü bir hareket. İnsanların inançlarından, dininden, kimliğinden bağımsız bir hareket. Biz bu mücadeleye inanıyoruz ve ne pahasına olursa olsun bu altın madenlerini bölgemize yaklaştırmayacağız. Unutmayın ki başarmaya mahkumuz.”
Bu arada Altın Çıkarılmasına Karşı Mücadele Komisyonu, Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Başkanı ile eyalet meclisinin ve Rodop ile Meriç illerindeki milletvekili ve belediye başkanlarından oluşan heyetin Atina’ya giderek Başbakan Samaras ve parti liderleriyle görüşmesini ve yerel toplumun altın çıkarma projesine karşı olduğunu bir kez daha hatırlatmasını önerdi.
