Avrupa Parlamentosu’nda biri merkez sağı, diğeri ise merkez solu temsil eden en büyük iki parti, Bulgaristan’da Sosyalistler öncülüğünde kurulan yeni hükümete aşırı milliyetçi Ataka partisi ile aralarına mesafe koyma çağrısında bulundu.
Bulgaristan’da yaşanan siyasi kriz, Avrupa Parlamentosu’nun Salı günkü oturumunda gündeme geldi.
Merkez sağı temsil eden Avrupa Halk Partisi (EPP) ile Sosyalistler ve Demokratlar (S&D) partisi, Bulgaristan hükümetine Ataka ile aralarına mesafe koyma çağrısında bulundu.
Bulgaristan’da 12 Mayıs’ta düzenlenen genel seçimde Bulgaristan Sosyalist Partisi (BSP) sandıktan ikinci sırada çıkmış ve üçüncü sıradaki, Türk azınlığı temsil eden Haklar ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) ile koalisyon kurmuştu.
Ataka lideri Volen Siderov’un oyu, koalisyonun parlamentodan yeterli oyu alması için hayati olmuş, ancak bu durum Avrupa’da bazı endişelere yol açmıştı.
Eski Başbakan Boyko Borisov liderliğindeki merkez sağ GERB partisi ise sandıktan birinci sırada çıkmasına rağmen parlamentoyu boykot etmiş ve koalisyona destek vermemişti.
Erken seçim ihtimali
Avrupa Parlamentosu’nda Bulgaristan’dan kısa bir süre önce de Macaristan’daki durum görüşülmüştü. Eleştirilere maruz kalan Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın Partisi Fidesz EPP şemsiyesi altında yer alırken BSP ise S&D çatısı altında bulunuyor.
Avrupa Parlamentosu’nun önde gelen isimleri Hannes Swoboda (S&D), Guy Verhofstadt (ALDE) ve Daniel Cohn-Bendit (Yeşiller/AHB), Bulgaristan tartışması başlamadan önce Genel Kurul’u terk etti.
AP’nin Alman üyesi Manfred Webber (EPP), Bulgaristan’da erken seçime gidilmesi çağrısında bulundu. Weber aynı zamanda Bulgar Sosyalistleri Ataka’dan destek almakla eleştirirken, S&D ve liberalleri de AB’de demokrasi sorunlarını tartışırken ikiyüzlü davranmakla suçladı.
BPS’nin Ataka’dan destek almasından çatı partisi S&D’nin de rahatsız olduğu ortaya çıktı. AP’deki oturumdan önce basına açıklamalarda bulunan Swoboda, Bulgaristan hükümetine milliyetçilerle arasına mesafe koyma çağrısında bulundu.
Ancak AP’deki bazı Sosyalist üyelerden BSP’ye destek geldi. Tartışma sırasında AP’nin İngiliz üyesi Claude Moraes (S&D) EPP’den gelen açıklamalara, Bulgaristan’da işleyen bir demokrasi bulunduğunu ve yeni hükümetin de ülkeyi istikrara kavuşturmak için bir şansı hak ettiğini söyleyerek karşı çıktı.
AP’nin Bulgar üyesi Ivalio Kalfin (S&D) ise Ataka’yı ‘milliyetçi ve yabancı düşmanı bir parti’ olarak nitelerken, EPP’nin eğer bu partiyi izole etmek istiyorsa, kardeş partisi GERB’e parlamento boykotunu sona erdirmesini söylemesi gerektiğini belirtti.
Kalfin, 2009 seçimlerinin ardından GERB, Ataka desteğiyle bir azınlık hükümeti kurduğunda EPP’den herhangi bir açıklama gelmediğini söyledi. AP üyesi aynı zamanda EPP’yi, Arnavutluk ve Makedonya’da Sosyalistlerin parlamentoyu boykot etmesine karşı çıkarken, Bulgaristan’da kardeş partilerinin parlamento boykotuna ses çıkarmamakla eleştirdi.
Avrupa Komisyonu’nun adaletten sorumlu Başkan Yardımcısı Viviane Reding, AB hukukunun ya da değerlerinin ihlal edilmesi halinde devreye gireceklerini, AP’deki tartışmanın da AB’nin hukukun üstünlüğünü desteklemesinin ne kadar önemli olduğunu söyledi.
EurActiv