Kosova ile Arnavutluk arasında bir güçlerin statüsü anlaşması imzalanması iki ülke arasındaki işbirliğinin ilerlemesi açısından umut verici görünürken, aynı zamanda komşu Sırbistan’da güvenlikle ilgili endişelere yol açtı.
Kosova ile Arnavutluk arasında 1 Temmuz’da imzalanan anlaşma, NATO standartlarına dayalı şekilde ülkeler arasındaki ilişkileri, her bir devlete askeri teçhizat ve personel giriş ve çıkış prosedürlerini ve sivil personelin geçici olarak görevlendirilmesi ve statüsünü düzenliyor.
Ne Kosova, ne de Arnavutluk KFOR misyonunda görev yapan Arnavut subaylar dışında teçhizat veya personel göndermemekle birlikte, anlaşma böyle bir hamleye olanak sağlayacak yasal bir çerçeve oluşturuyor.
Gerek Priştine, gerekse Tiran anlaşmanın başka hiçbir ülkeyi tehdit etmediğini savunsa da, Sırbistan Başbakan Yardımcısı Aleksandar Vuciç onu “çok ciddi bir sorun” olarak nitelendirdi ve Belgrad’ın AB ve diğer yetkililerle istişarede bulunacağını söyledi.
Kuzey Kosova’daki Sırp nüfusu Nisan ayında imzalanan Brüksel anlaşmasının uygulanmasının güvenliklerini azaltacağından endişe ederken, Vuciç NATO’nun Kosova Güvenlik Gücü’nün o bölgeye personel göndermeyeceği konusunda garanti verdiğini sözlerine ekledi.
Sırbistan Parlamentosunun Kosova Komitesi Başkanı Milovan Drecun daha sert bir değerlendirmede bulundu.
SETimes‘a konuşan Drecun, “Kosova ile Arnavutluk arasındaki bu anlaşma, Arnavutların büyük iddialarına işaret etmektedir ve Kosova ve Metohiya’da yaşayan Sırp halkının güvenliğini tehdit edebilir.” dedi.
Askeri analist ve yazar Miroslav Lazanski, anlaşmanın Sırbistan’a yönelik bir provokasyon olduğunu ileri sürdü.
Konuyla ilgili olarak SETimes‘a verdiği demeçte Lazanski, “Anlaşma, Arnavut silahlı kuvvetlerine Kosova’da konuşlanma yetkisi vermektedir ve bu da bölgenin bu kısmındaki gerginlikleri yatıştırma ruhuna hiç de uygun bir durum değildir.” şeklinde konuştu.
Ancak Kosova Güvenlik Gücü ve Arnavutluk Savunma Bakanlığı, hiçbir ülkenin kendisini anlaşmadan ötürü tehdit altında hissetmemesi gerektiği yönünde bir açıklamada bulundu.
Kosova Güvenlik Gücü sözcüsü İbrahim Şala SETimes‘a verdiği demeçte şunları söyledi: “Anlaşma … Sırbistan’a veya Kosova’nın başka bir komşusuna yönelik hiçbir tehdit oluşturmamaktadır. Bu anlaşma, iki bakanlık arasındaki iyi ve sürekli işbirliğinin bir sonucudur. Tabii ki komşu ve dost ülkelerle başka anlaşmalar da imzalayacağız ve bu da bölge devletleri arasındaki yoğun ve genel işbirliği açısından yeni olasılıklar doğuracak ve dahası barış ve genel güvenliğin güçlendirilmesine katkıda bulunacaktır.”
Arnavutluk Savunma Bakanlığı sözcüsü Lorisa Ylli SETimes‘a yaptığı açıklamada, NATO üye ülkeleri ve Kosova ve Sırbistan da dahil olmak üzere İttifak’a katılmak isteyenlerin, NATO’nun kurucu belgesi olan “Washington Paktı’ndan kaynaklanan yükümlülükler ve karşılıklı saygı konusunda net olduğunu” söyledi.
Ylli, “Bu anlaşma, başka hiçbir ülkeye yönelik bir tehdit oluşturmamaktadır, hele ki Barış için Ortaklık üyesi statüsüyle bir NATO ortak ülkesi olan Sırbistan’a hiç. İki egemen devlet arasındaki bu anlaşma, bölgede yaydıkları istikrar ve güvenlik ruhu açısından örnek teşkil eden iki ülke arasındaki işbirliğini artırmaktadır.” şeklinde konuştu.
Kosova Güvenlik Çalışmaları Merkezi Başkanı Ramadan Kehaja da buna katılıyor.
SETimes‘a konuşan Kehaja, “İkili anlaşmalar imzalamak her egemen devletin hakkıdır.” dedi.
Arnavutluk-Kosova anlaşması Sırbistan’a veya kuzey Kosova’daki Sırplara yönelik bir tehdit oluşturuyor mu? Düşüncelerinizi yorum bölümünde bizlerle paylaşın.
