Başbakan Erdoğan, Kosovalı mevkidaşı Haşim Taçi‘nin daveti üzerine geldiğiKosova‘da, Priştine Uluslararası “Adem Jashari” havalimanının yeni terminal binasının açılış törenine katılımının ardından Türklerin yoğunlukla yaşadığı Prizren‘e geçti.
Prizren’de çocukların ve yaşlıların da bulunduğu yoğun kalabalık tarafından büyük bir coşkuyla karşılanan Erdoğan, kendisini karşılayanlarla zaman zaman kısa süreli sohbet etti. Erdoğan’ı ve Türkiye‘yi öven çeşitli sloganların atıldığı karşılama gösterilerinde Türk bayrakları ve “Güçlü Türkiye Güçlü Kosova” pankartları taşındı.
KOSOVALI TÜRKLERE HİTAP ETTİ
Yoğun sevgi seli içerisinde kendisini karşılayanlara el sallayarak konuşma yapması için kurulan kürsüye çıkan Erdoğan, buradan, Türk halka hitap etti. Erdoğan, yaptığı konuşmada, farklı etnik köken ve inançlar arasında birlik mesajları verdi. “Kosova bizim adeta ikinci evimiz” diyen Başbakan Erdoğan, “Şu anda kendimi bakan arkadaşlarım, milletvekili arkadaşlarım, eşim, kızım ve tüm iş adamlarıyla kendi evimizde hissediyoruz” dedi. Erdoğan, “Sevgili kardeşlerim. Huzurlarınızda bugün burada buluşmamıza vesile olan, bu daveti şahsıma yapan Ramazan Muya kardeşimize huzurlarınızda teşekkür ediyorum. Bugün burada buluşmamıza vesile oldu. Ve Bursa Büyükşehir belediyemizin burada gerçekleştirdiği köprü inşasını ve dere ıslahına da bu vesile ile açılışına vesile olduk. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanıma ve arkadaşlarına ve Ramazan Muyo kardeşime de bu işbirliğinden dolayı teşekkür ediyorum” dedi.
“HEPİMİZ BU COĞRAFYANIN İNSANLARIYIZ”
Başbakan Erdoğan, “Konuşulan diller farklı olabilir. Yüzler, çehreler, inançlar, mezhepler, kültürler farklı olabilir. Biz hepimiz, bu coğrafyanın, bu toprakların insanlarıyız. Az önce Edi Rama kardeşim de söyledi, İstanbul’da, Ortaköy-Arnavutköy arasında camiyi, ki muhteşem bir camidir, sinagogu ve kiliseyi hepsini bir arada gördüm dedi. Evet, bizim şehirlerimiz ayrılıkların değil, birlikte olmanın hep işareti olmuştur” diye konuştu. Prizren‘in bunun güzel örneklerinden biri olduğunu söyleyen Erdoğan, “Evet, bundan önceki gelişimde yine bir akşam vakti, burada sizlere hitap ettim. O zaman Sinan Paşa Camii’nin restorasyonu devam ediyordu. Ama şimdi Sinan Paşa Camii’nin restorasyonu bitti peyzaj çalışmaları devam ediyor. TİKA onu da en kısa zamanda bitirecektir. Kardeşlerim şunu unutmayın, hepimiz, ortak bir tarihin, ortak bir kültürün, ortak bir medeniyetin, birbirine dost, birbirine akraba, birbirine kardeş olduğu bir yapının insanlarıyız” ifadelerini kullandı.
“Kosova TÜRKİYE’DİR, TÜRKİYE Kosova‘DIR”
“Unutmayın, Türkiye Kosova‘dır, Kosova Türkiye‘dir. Biz birbirimize o kadar yakınız ki, Türkiye‘nin İstiklal Marşı şairi dahi Kosova kökenlidir, İpeklidir” diyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin, bağımsızlığını, hürriyet aşkını, kahramanlığını, ufkunu, vizyonu, Hakka olan inancını İstiklal Marşı’ndan daha güzel anlatan bir şiir, bir marş yoktur. İşte o muhteşem şiir, bizi birbirimize bağlayan, bizi tek bir millet olarak birbirimize daha da yakınlaştıran o mısralar babası, Kosovalı, İpekli olan kendisi İstanbullu olan bir büyük şair, bir büyük mütefekkir, merhum Mehmet Akif Ersoy tarafından yazılmıştır. İşte biz birbirimize İstiklal Marşı kadar yakınız. Biz bu bölgenin insanları olarak tarihi, yani geçmişi birlikte inşa ettik. Şimdi tıpkı dedelerimiz gibi, tıpki ecdadımız gibi inşallah geleceği de hep birlikte inşa edeceğiz. Yüzyıllar boyunca bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşadık. Ebediyyen de kardeşçe yaşamaya devam edeceğiz. Sevgili Prizrenliler, Sevgili Kosovalılar, Balkan coğrafyasında artık daha fazla kan akmasına, daha fazla gözyaşı akmasına bizim hiç ama hiç tahammülümüz yok. Biz bu bölgede, bu güzel bölgede Balkanlar’ın tamamında barışın, dostluğun, huzur ve istikrarın, dayanışma ve kardeşliğin egemen olmasını istiyoruz.”
“HEP BİRLİKTE GELECEĞE YÜRÜMELİYİZ”
“Farklılıkların bir zenginlik olarak görülmesini, bir renklilik olarak görülmesini, herkesin birbirine hoşgörü gösterip ortak hedeflere yürümesini arzuladıklarını belirten Başbakan Erdoğan, “Geçmiş, artık geride kalmıştır. Biz geçmişe değil, geleceğe bakacağız. İşte bugün Kosova‘da bir büyük havalimanının, terminal binasının açılışını yaptık. Milli kahraman Adem Yaşari’nin adını verdiğimiz bu havalimanının açılışını yaptık. Yıllık 5 milyon yolcu kapasiteli bu havalimanı ile artık yeni bir Kosova inşa ediliyor. Tabi ben burada Haşim Taçi kardeşimi ve ekibini, huzurlarınızda, bu feraseti nedeniyle tebrik ediyorum. Önümüzdeki ay yaklaşık 70 kilometrelik dev bir yol açılıyor. O da şimdiden hayırlı olsun. Geçmişin acı hatıralarını unutacak, o hatıralardan ibret almış şekilde hep birlikte geleceği inşa edeceğiz. Biz Türkiye‘den, Haşim Taçi kardeşim Kosova‘dan, Edi Rama kardeşim Arnavutluk’tan hep birlikte bu adımları atacağız. Balkanlar’ın huzurunu isteyenler inanıyorum ki, hep birlikte adım atmaya devam edeceklerdir. Burada Bosna-Hersek de olmalı, burada Makedonya da olmalı. Hep birlikte, omuz omuza, el ele geleceğe yürümeliyiz.” dedi.
“BU DÜNYADAN ÖTEYE GÖTÜREBİLECEĞİMİZ SADECE KEFENDİR”
“Kardeşlerim, bu dünyadan öteye götürebileceğimiz sadece kefendir, bir kaç metre bezdir başka bir şey yok” diyen Erdoğan, şunları kaydetti: “Hepimiz bu topraktan geldik ve vakti saati geldiğinde hepimiz de bu toprağa döneceğiz, başka çıkış yok. Öyleyse bu kavga niye? Bu anlaşmazlık, bu tartışma niye? Bu kadar acı, bu kadar keder, bu kadar kan ve gözyaşı niye? İşte Suriye, 110 bin kişi öldürüldü niye? Kim kazandı? Emperyal duygular içinde olanlar. Kim kaybetti, insan! Biz artık Balkanlar’ı bir barış, kardeşlik ve dostluk coğrafyası olarak görmek istiyoruz. Bunu başaracak tarihi tecrübemiz var. Bunu başaracak azmimiz, kararlılığımız var. Farklılıkları değil, ortaklıkları öne çıkararak, inşallah bu Balkan coğrafyasını gül bahçesine, huzur iklimine hep birlikte dönüştüreceğiz. Sevgili Kosovalılar, kardeşlerim. Kosova‘nın bağımsızlık mücadelesini biz Türkiye olarak yürekten destekledik. O anı hatırlıyorum. Bir gün öncesiydi, Haşim Taçi kardeşimi aradım, yarın inşallah ilk olarak biz tanıyacağız, yarıştayız, haberin olsun dedim. O anda bakanlar kurulu toplantısındaydım, sürekli önümdeki telefondan haberi bekliyorum. Ve haber geldi, aradım ve bakanlar kurulundan selamlar, hayırlı olsun dedim ve biz sizi tanıdık dedim. Akıllı bir dış politika anlayışı ile şu anda 105 ülke Kosova‘yı tanıyor, inşallah kısa zamanda arzu edilen rakam oluşacak ve böylece Kosova‘da beklediğimiz neticeyi de alacağız. Ve bağımsızlık sürecinde Kosova‘nın tanınması için her türlü desteği sağladık, sağlamaya devam ediyoruz, edeceğiz. Ekonomik olarak, sosyal politikalar olarak Kosova halkını desteledik, destekliyoruz. Güvenlik noktasındaKosova ile dayanışma içinde olduk. Kosova‘nın uluslararası kuruluşlara üye olması için girişimlerde bulunduk. Bundan sonra da bu anlayışımız devam edecektir. Sizinle varız, sizinle bir ve beraber olmaya devam edeceğiz. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep beraber kardeş olacağız.”
Haberler.com