1999 yılından sonra Kosova’daki medya

Özel Dosyalar
İçeriği Paylaş

Batılı demokrasilerin hassasiyetle üzerinde durduğu kurumların başında medya geliyor. Bugün medyatik savaşı kazanmış olan gerçek savaşı da kazanmış oluyor.

1999 yılındaki NATO müdahalesinin ardından Kosova’da doğan yeni bir gerçek vardı. Özgürlük talepleriyle ortaya çıkan bu gerçek, özgürlüğün anarşik bir biçimde ifade edilmesi idi. 1999 yılında Sırp güçlerinin bölgeden çekilmesi ile idarenin yerel makamlara kalması halinde söz konusu anarşik düzen kalıcılığını ilan edecekti. Fakat idareden sorumlu olarak Birleşmiş Milletler Kosova Misyonu UNMIK görevi devraldı. Dolayısıyla batılı devletlerin de desteği ile Kosova’da demokratik temeller atılmaya başlandı. Bunların başında medya kurumları yer alıyor.

Medya ve demokrasi günümüz dünyasında sıkça yan yana kullanılan kavramlar haline geldi. Bunun nedeni, medya ile demokrasi arasında paralel bir bağın olmasıdır. Bu bağ, modern demokrasinin ve kapitalist-liberal sistemin inşa edilmeye başlamasıyla oluştu ve bugüne kadar gelişti.

Bugün biri diğeri olmadan olamayan, karşılıklı bir bağ içinde olan medya ve demokrasi kavramları siyasal ve kamusal hayatımızın da bir parçası haline geldi. Kosova’daki medyanın bugün kuramlar arası bir pozisyonda olduğunu söyleyebiliriz. Bir yandan artık devletin eski baskısı yani otoriter sistemin pratikleri ortalıkta yok ama medya organları karar mekanizmalarında bu bilinç yer alıyor.

Kosova’da Yeniden Yapılanan Medya

1999 yılından itibaren Kosova’da batılı ülkelerin sivil toplum örgütleri yoğun çalışmalara başladı. Bunların başında da medyaya ilişkin çalışmalar yer aldı. Kosova’da demokrasinin geliştirilmesinin bir gereği olarak medya organlarının oluşumu ve desteklenmesi idi. Dolayısıyla savaştan sonraki demokrasi projelerinin çoğu medyaların oluşumuna ve desteklenmesine ilişkindi.

Kosova’da kısa zamanda eskiden yayınlanan gazeteler tekrar yayım hayatına başladı. Bunlara yeni gazeteler de ilave edildi. Kosova Radyo Televizyonu elden geçirildi; yeni teknolojilerle donatıldı ve yayın politikaları ve idaresi yabancılar tarafından yönlendirildi. Özel girişime ait medya organlarının oluşumu desteklendi ve yeni radyo ile televizyon frekansları verildi.

Fakat maalesef tüm bu gelişmeleri kaldırabilecek profesyonel bir gazeteci kadrosu yoktu. Bu yüzden bir yandan medya kuruluşları desteklenirken öte yandan kısa süreli gazetecilik eğitimi programları yapıldı. AGİT bünyesinde Medya ve Demokratikleşme Dairesi söz konusu görevleri üstlendi.

AGİT’in Medya ve Demokratikleşme Dairesi çerçevesinde, özgür, sorumlu ve kalıcı medya kuruluşlarının oluşturulması çabaları sarf edildi.

Kosova’da bağımsız bir medya neden önemlidir?

Medya, modern toplumun bir ürünüdür. Modern toplum, yeni demokrasiyi oluşturmuştur ve demokrasinin en iyi işlediği ülkelerde bile sorunlu bir sistem olduğu bilinmektedir. Demokrasinin temeli, halkın yönetimine dayanır. Bugün milyonların oluşturduğu halk kitleleri, ancak temsili demokrasilerle yönetilebilmektedirler. Belirli periyotlarla sandık başına giden seçmen, yönetime katıldığını zanneder. Sandıktan çıkan yöneticiler ise yönetim koltuğuna oturur. Ama medya belirli periyotlarda sandık başına giden halka, seçtikleri yöneticilerin ne yaptığını anlatan bir organ olduğu için demokrasinin en önemli kurumlarından biridir. İşte bu yüzden demokratik toplumlarda medya çok önemlidir. Demokratik yönetime, halk denetimini başka bir deyişle kamuoyu denetimini koyan mekanizma medyadır.

Peki Kosova’da bu medya neden önemlidir? Çünkü Kosova demokratik olma iddiasındadır. Fakat şuna da dikkat etmek gerekir: Kosova sadece demokratik olma iddiasında değildir. Kosova, çok etnik yapılı (multi etnik), çok kültürlü ve çok dinli bir toplum oluşturma iddiasındadır da aynı zamanda. Eğer bu iddialar, sadece söylem olarak değil de bir niyet olarak da var ise yani uygulanmak isteniyorsa o zaman çalışmak ve tartışmak gerekir. Yok eğer multi etnik yapı sadece söylem olarak var ise o zaman bu işten ve iddiadan tümden vazgeçmek gerekir.

Öte yandan UNMIK yönetimi 2000 yılının Haziran ayında Geçici Medya Komiserliğini (TMC) kurdu. Söz konusu komiserlik, medyayı denetlemekle yükümlü idi. Geçici Medya Komiserliği, radyo ve TV frekansları veriyor ve yayınlarını denetliyordu.

Buna paralel olarak da başta AGİT olmak üzere birçok kuruluş çeşitli projeler bazında (örneğin demokratikleşme; insan hakları; azınlık hakları; kültürel programlar, cinsiyet eşitliği ve benzeri…) medyaları desteklemeye devam etti.

Ancak sayıca kabarık olan ve profesyonel olmayan bu medya kuruluşları Kosova’da ayrı bir kaos ortamını yarattı. Örneğin Geçici Medya Komiserliğinin düzenlemeleri her radyo ve televizyonunun, yayınladığı her malzemenin 21 gün boyunca olası şikayetler nedeniyle arşivlenmesini zorunlu hale getiriyor. Oysa medya kuruluşlarına bu arşiv meselesi ek külfet getirdiği için uygulanamıyor.

Mehmet Bütüç

 


İçeriği Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.