Bulgaristan Parlamentosu Başkanı Tzerzka Tzaçeva ile görüşen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e aşırı milliyetçi ATAKA partisi lideri Volen Siderov, protesto girişiminde bulundu.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Bulgaristan Parlamentosu Başkanı Tzerzka Tzaçeva ile görüştü. Parlamento girişindeki karşılama töreni sırasında aşırı milliyetçi ATAKA partisi lideri Volen Siderov, partisinden 5 milletvekili ile birlikte protesto girişiminde bulundu.
Parlamento Başkanı Tzaçeva, Cumhurbaşkanı Gül’ü parlamentoda büyük bir samimiyetle karşılarken, görüşmede Türkiye-Bulgaristan ilişkileri değerlendirildi.
Tzaçeva, parlamentodaki grubu olan ve görüşmeye katılan siyasi partilerin çalışmaları konusunda da bilgi verdi.
Bu arada, parlamento girişindeki karşılama töreni sırasında aşırı milliyetçi ATAKA partisi lideri Volen Siderov, partisinden 5 milletvekili ile birlikte protesto girişiminde bulundu.
Tören kıtasının arkasına geçerek çeşitli pankartlar açan ATAKA milletvekilleri, “Türkiye’nin Osmanlı dönemi için Bulgaristan’a özür ve 10 milyar dolar tazminat borcu olduğu” iddialarını dile getirdiler.
Olaya müdahale eden polis ve diğer güvenlik görevlileri ATAKA milletvekillerinin eyleminin parlamento binasının içine taşınmasını önlerken, ATAKA temsilcilerinin Cumhurbaşkanı Gül ile yapılan görüşmeye katılmalarına da Tzaçeva’nın özel talimatı doğrultusunda izin verilmediği öğrenildi.
Protestolar bir yana Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün temasları bunlara aldırmaksızın devam etti:
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda baş başa ve heyetler arasında yapılan görüşmelerin ardından ortak basın toplantısı düzenlediler.
Ziyareti sırasında kendisine ve heyetine gösterilen misafirperverliğe teşekkür eden Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye’nin komşusu, dostu ve Nato içerisinde müttefiki olarak gördüğünü belirttiği. Bulgaristan ile ilişkilerin özellikle son 20 yıldır çok güçlü bir şekilde devam ettiğini, son 10 yıldır da Pırvanov’un Cumhurbaşkanlığında bu ilişkilerin sürdüğüne dikkat çekerken, komşu iki ülke olarak gerek siyasi, gerek ekonomik gerek kültürel olmak üzere bütün alanlarda ilişkileri daha da geliştirmek inancında olduklarını söyledi. Gül, “Bu ziyaretimle ilişkilerimizin yeni bir ivme kazanmasını, mevcut olan ilişkilerin daha da güçlü hale gelmesini arzu ediyorum” dedi. Cumhurbaşkanı Gül, mevcut ilişkilerin daha da ileriye götürülmesi konusunda iki tarafın da güçlü iradelerini teyit ettiklerini belirtirken, “2008 yılında kurulan ortak komisyonun daha sık toplanmasını ve birçok konuyu ele alıp bunları hem çözmesini hem de yeni, güçlü fikirlerle ortaya çıkmasını benimsedik. Bu ziyaretin bu bakımdan çok faydalı ve değerli olduğuna inanıyorum. Bütün Türk halkının Bulgar halkına, komşularına olan sevgi ve muhabbetlerini sunmaktan memnuniyet duyuyorum” diye konuştu.
BUGÜNKÜ DÜNYADA KAPALI, OTORİTER REJİMLERE ARTIK YER YOK
Cumhurbaşkanı Gül, yapılan açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını da cevaplarken, yapılan görüşmelerde Libya ve Ortadoğu ülkelerinde yaşanan olayların ve bölgeye yansımalarının da değerlendirildiğini söyledi. Gül, “Bu konuyla ilgili görüşlerim gayet açık. Olup bitenlerin aslında çok sürpriz olmaması gerekir. Bugünkü dünyada kapalı, otoriter rejimlere artık yer yoktur. Dolayısıyla bazı ülkeler bunu kolaylaştırıyor, bazı ülkeler ise bu değişime direniyor. Direnmenin bir anlamı yok. Sonunda her şeyin halkın arzusu ve iradesi şeklinde olması gerekir. Kim buna öncülük ederse ülkesindeki karmaşaya fırsat vermemiş olur. O yüzden biz bu ülkelerin demokratikleşme eğilimini, reformları güçlü bir şekilde destekliyoruz” dedi. Gül, bir soru üzerine de iki ülke arasındaki bazı sorunların çözümü amacıyla kurulan ikili karma komisyonun daha sık toplanması ve gündemine hakim olması gerektiğini kaydetti. Türkiye’nin siyasi iradesinin yapıcı ve olumlu yönde olduğunu da vurgulayan Gül, “Komşuluğun ne olduğunu herkesin bilmesi gerekir. Bir apartmanda aileler arasında iyi komşuluk, iyi ilişki yoksa huzur da olmaz. Komşular arasında iyi dostluk ve işbirliği varsa bundan herkesin çıkarı olur. Bu anlayış içinde iki ülkenin ve halkların böyle düşündüğüne inanıyorum. Zaten bugün, böyle bir ortam içindeyiz. Gerek hükümetler gerek devlet kurumları bu anlayışa sahiptir” dedi.
PIRVANOV, NABUCCO PROJESİ İKİ ÜLKENİN DE YARARINA OLACAKTIR
Bulgaristan Cumhurbaşkanı Georgi Pırvanov, Türkiye ile Bulgaristan arasında bazı sorunlar olduğunu, ancak bunların çözülebileceğini belirterek, “Görüşmelerde, iki ülke arasındaki sorunların çözümü için siyasi iradenin mevcut olması ve ifade edilmesi gerektiğini vurguladık. İki ülke hükümetlerinin bu konular üzerinde aktif olarak çalışacağına inanıyorum” dedi. Pırvanov, ilişkilerin, hükümetlerin değişmesinden etkilenmeden devamlılık esasıyla ilerlediğini belirtti. Türkiye ile Bulgaristan arasındaki ticaret hacminin hızla arttığını da belirten Pırvanov, 2008 yılında 900 milyon dolar düzeyinde olan hacmin, günümüzde 4-5 milyar dolara ulaştığını vurguladı. Görüşmede, iki ülke arasındaki enerji işbirliği imkanlarını da değerlendirdiklerini belirten Pırvanov, “Türkiye ve Bulgaristan’ı da kapsayan Nabucco projesi iki ülkenin de yararına olacaktır” dedi. Türkiye ile Bulgaristan arasında kurulacak doğalgaz iletim hattında gecikme olduğunu belirten Pırvanov, bağlantıyı doğalgaz iletim krizleri döneminde by-pass olarak kullanılacak bir hat olarak değil, doğalgaz tedariki için sürekli değerlendirilecek hat olarak gördüklerini vurguladı. Pırvanov, enerji alanında Bulgaristan’ın Azerbaycan ve Türkmenistan gibi tedarikçi ülkelerle görüşmeler yaptığını ve projenin son dönemde ivme kazandığını belirtirken, “Bulgargaz, BOTAŞ ve Azerbaycan SOCAR şirketleri arasında üçlü görüşme başlatılması önerimi yinelemek istiyorum. Bu görüşmede, sistemler arası bağlantı hattının teknolojik ayrıntıları değerlendirilebilecektir” dedi.
Bulgaristan’ın Türkiye’ye vizeleri kaldırmayı düşünüp düşünmediğine ilişkin bir soruya ise Pırvanov, ülkesinin vize politikasının üyesi olduğu AB vize politikasına uygun olduğu cevabını verdi. Pırvanov, konunun kurumlar arası komisyon çalışmasıyla çözülmesi gerektiğini de öne sürdü.