Sofya’da bir araya gelen semavi din temsilcileri, okullarda din dersinin okutulması yönünde ortak fikirde birleşti. “İnsanın Yararına Din” konulu uluslararası konferansa katılan din temsilcileri, inancın ne şiddet, ne de siyasi amaçlar için kullanılamayacağı görüşünü savundu. Bulgaristan’daki farklı dini temsilciler, toplumun ahlâki durumunun düzeltilmesine yardımcı olacak ahlaki açıdan sağlıklı gençlerin yetiştirileceğine inandıklarını ifade etti. Bulgaristan Ortodoks Kilisesi ruhani lideri Patrik Maksim’i temsil etmekle görevlendirildiğini açıklayan Varna Metropoliti Kiril, Bulgaristan’da “dinler arasındaki gerginliğin azaltılmasını” konferansın vereceği mesaja bağlı olduğunu söyledi.
Açılış konuşmasında, Bulgaristan’da kutsal aile biriminin gittikçe çöktüğünü söyleyen Metropolit Kiril, ülke olarak dünyada ölüm oranı konusunda birinci sırada olunduğunu, okulların şiddet ve saldırganlık alanına dönüştüğünü savunarak, “okullarda mecburi din dersleri olsaydı bu hale gelmezdik. Din yerinde durabilseydi, o kadar çok yasaya ve cezaevlerine ihtiyaç duymazdık.”dedi.
Mustafa Haci: “Dinden uzaklaşan
saldırgan olur”
Konferansta konuşan Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Haci, İslam dininin temelinin sevgi olduğunu belirtti. “Dinden uzak olan insanların saldırgan olduğu” görüşünü dile getiren Haci, Bulgaristan’da bugünlerde birçok Müslüman’ın haklarının sınırlandırıldığını savundu. Başmüftü Haci, lise düzeyine dek okullarda din derslerinin mecburi hale getirilmesini de istedi.
Tel Aviv Hahamı: Din İnsanları
bölmez birleştirir
Tel Aviv Hahamı Meir Lau da semavi dinlerin dünyada huzur oluşturduklarını kaydederek, “Dışarıdaki kainat ve su gibi tehdidin karşısında Nuh’un gemisindeki tüm hayvanlar huzur ve uyum içinde yaşadı. Günümüzün tehditleri farklı, ancak bu öğretiyi unutmamalıyız.” diye konuştu. Dünyanın asıl savaşması gereken tehlikelerin açlık, AIDS, kanser, tansiyon, kalp yetmezliği ve ateizm olduğunu belirten Lau, “Dinimiz, kökenimiz ne olursa olsun, ortak düşmanımız bunlardır.” dedi. Haham Lau, “dinlerin insanları bölmediğini, tam tersine birleştirdiğini” ifade etti. Konferansta Türkiye’yi temsilen hazır bulunan Türkiye’nin Sofya Büyükelçiliği Sosyal Hizmet Müşaviri Doç. Dr. Fikret Kahraman, katılımcılara hitaben yaptığı “Çağımızda yeni denemeler ve dinin rolü” konulu konuşmasında, “Unutmayalım, insanlık ailesi aynı geminin yolcusudur” dedi. Kahraman, sözlerini şöyle sürdürdü: “Geminin alt, üst katında ve güvertesinde olan herkes geminin güvenliğinden sorumludur. Birileri gemide delik açıp içeriye su girmeye başlayınca, diğerlerinin de seyirci kalmasıyla gelecek felaket ne yazık ki bütün yolcuların hayatına mal olacaktır.” Kahraman, yaşadığımız çağın nimetlerinin olumlu bir tablo meydana getirdiğini kaydederek, bu tablonun beraberinde getirdiği riskler ve zorlukların da unutulmaması gerektiğini vurguladı. Hazreti Adem ve Havva’dan gelen insanoğlunun birbirine akraba ve kardeş olup, “tek çatı altında olduğunu” anımsatan Kahraman, “Aralarındaki cinsiyet, renk, ırk, dil, kültür, bölge, din ve inanç farklılığı bir ayrışma ve gruplaşma nedeni olmamalıdır” diye konuştu.
Ortak bildiri
Avrupa ve Balkanlar’ın 10 ülkesinden 100’ü aşkın semavi din temsilcilerinin katıldığı konferansın kapanışında, alınan kararlarla ilgili bir ortak bildiri yayımlandı. Başlıca uluslararası kuruluşların dikkatine sunulacak bildiride katılımcılar, dünyadaki tüm insanlara barış, hoşgörü ve saygı mesajını verdi. Katılımcılar, dinin siyasi amaçlı kullanımına karşı çıkarak, çalışmalarını sürdürmek üzere 2012 yılında Sofya’da tekrar bir araya geleceklerini açıkladı.
Zaman, Sofya