Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Eberhard Pohl, YTB Başkanı Doç.Dr. Kudret Bülbül’ü makamında ziyaret etti.
Büyükelçi Pohl, YTB Başkanı Doç. Dr Kudret Bülbül’e hayırlı olsun ziyaretinde bulundu. Alman Büyükelçi Pohl, ziyarette Türk ve Alman makamları arasındaki işbirliğinin önemine değindi. Almanya’da 3 milyondan fazla Türk’ün yaşadığını ifade eden Büyükelçi Pohl, bu kapsamda YTB ile ilişkilerinin çok önemli olduğunun altını çizdi. Ziyarette Türkiye-Almanya ilişkileri başta olmak üzere Almanya’da yaşayan Türkler ve çeşitli konular ele alındı.
BÜYÜKELÇİ POHL: BİRLİKTE ÇALIŞMAKTAN MUTLU OLURUZ
Alman Büyükelçi Pohl, konuşmasında Almanya’daki Türk toplumunun kendileri için önemine vurgu yaptı ve YTB ile yakın çalışmaktan mutlu olacaklarını ifade etti. Büyükelçi Pohl, şunları söyledi; “Bizler de elbette ki sizlerin yapabilecek ve verebileceğiniz her türlü katkı için müteşekkiriz. Almanya’da artık çok sayıda yabancı kökenli insan temsil ediliyor. Aynı zamanda kültürel ve ekonomi alanında bir çok önemli isimler bulunuyor. Öyle tahmin ediyorum ki önümüzdeki 10 yıl içerisinde çok enteresan gelişmeler ve ilerlemeler meydana gelecektir. Türk kökenli insanların artık toplumda da önemli bir yer edindiğini anlıyoruz ve toplum içerisinde fırsatları da değerlendirdiklerini görüyoruz.”
YTB BAŞKANI DOÇ.DR. KUDRET BÜLBÜL: DAHA YAKIN BİR İŞBİRLİĞİ İÇERİSİNDE ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR
YTB Başkanı Doç.Dr. Kudret Bülbül, ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirdi ve Almanya’nın kendileri için çok önemli bir ülke olduğunun altını çizdi.
YTB Başkanı Bülbül, “Bize Almanya’dan birçok ziyaretler yapıldı. Bundan sonra daha yakın çalışmak ve işbirliği içinde olmak istiyoruz. Orada bizim çok sayıda vatandaşımız var. Ayrıca Türkiye’de yaşayan Almanlar ve Almanya’dan dönüşler var. Daha yakın bir işbirliği içinde çalışmamız gerekiyor” dedi.
YTB BAŞKANI DOÇ. DR. KUDRET BÜLBÜL: MEDENİYET KURAN MİLLETLER FARKLILIKLARINI ZENGİNLİK OLARAK GÖREN MİLLETLERDİR
YTB Başkanı Doç.Dr. Kudret Bülbül, Alman Büyükelçi’ye göç konusunun toplumlar açısından önemine değindi ve “Göç olgusu yeni bir durum değil. İnsanlık tarihi bu konuda bize bir ders veriyor. Çünkü farklılıkları kendi toplumunun bir zenginliği olarak görebilen toplumlar büyük medeniyetler kurmuşlardır. Farklılıklarla zenginleşmişlerdir. Bunu bir tehdit ve korku olarak algılayan toplumlar ise sürekliliği olan bir kültür geliştirememişlerdir. Farklılıkları kendi yürüyüşünün bir parçası olarak algılayan toplumlar çok daha başarılı olabilirler” dedi.
Kaynak: http://www.turkishny.com