ABD Senatosu üyesi Susan Collins, Türkiye’nin bölgesinde geçmişte olmadığı kadar etkiye sahip olduğunu belirterek, ”Şimdi Türkiye’nin zamanı. Türkiye Tunus ve Mısır gibi ayaklanmaların olduğu ülkelere laik yapısıyla bir örnek olma imkanına sahip” dedi.
Collins, Amerikan Türk Konseyi (ATC) 30. Yıllık konferansındaki panelde konuştu.
Konuşmasına Van depremini ve terör örgütü PKK’nın son saldırılarını anarak başlayan Collins, Van depreminde hayatını kaybedenlere başsağlığı diledi ve ABD’nin Türkiye’ye terör konusundaki işbirliği taahhüdünün sarsılmaz şekilde devam ettiğini söyledi.
Collins, Türkiye’nin laik demokrasisiyle şu an ”Arap Baharı”nın yaşandığı ülkelere ”rol model” olduğunu belirerek, Türkiye’deki dini özgürlüklerden de bahsetti ve Türkiye’nin demokrasisi ve zengin İslam mirasıyla örnek olduğunu kaydetti.
Susan Collins, bunun yanında son dönemde Türkiye ile İsrail arasındaki gerilim ve Türk gazetecilere yönelik tutuklamalara dair endişelerini dile getirdi.
Collins, bir soru üzerine, ”şimdi Türkiye’nin zamanı” dedi ve Türkiye’nin Tunus ve Mısır gibi ayaklanmaların olduğu ülkelere laik yapısıyla bir örnek olma imkanına sahip olduğunu kaydetti. Bölge için İran’ın değil Türkiye’nin uygun bir rol model olduğunu belirten Collins, Türkiye’nin ekonomik başarısıyla da bölge ülkeleri için model olduğunu söyledi.
Susan Collins, ”Türkiye için kritik önemdeki bir zaman. Türkiye’nin her zaman birçok şeyin kesişme noktası olduğu söylenir. Ama bu dönem, Türkiye’nin bölgesine geçmişte olduğundan daha fazla etkiye sahip olduğu dönem” diye konuştu.
”DAHA ÖNCE BU KADAR YAKIN OLMAMIŞTIK”
Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcı Selim Yenel ise, Türkiye’nin geçen yıl ABD’de kendisiyle ilgili tartışmalarda sürekli savunma pozisyonunda kaldığını ve sürekli Türkiye’nin doğuya mı batıya mı kaydığı tartışmalarının yaşandığını hatırlatarak, bu yıl ise Türkiye’nin bölgesine model olmasından bahsedildiğine dikkati çekti.
Geçen yıl ile bu yıl arasında kısa sürede oluşan bu farklılığa işaret eden Yenel, artık iki tarafın da birbirini ”dinleme ve duymaya” karar verdiğini kaydetti.
Yenel, Arap ayaklanmalarının da Türkiye ile ABD’yi daha yakın hale getirdiğini ifade ederek, yönetimlerin birbirini daha iyi anlamaya başladığını ama hala Türkiye’nin kendisini ABD Kongresi’ne anlatma çalışmalarına devam ettiğini dile getirdi.
Selim Yenel, aslında ülkeler ve hatta dünyanın geneli konusunda belirli tanımlamalara gitmenin doğru olmadığını, çünkü dünyanın artık öngörülemez bir hale geldiğini anlattı.
Aslında geçen yıl meydana gelen gelişmelerin Türkiye ile ABD’nin aynı sayfada olduğunu ve aynı düşünceleri paylaştığını gösterdiğini belirten Yenel, ”ABD’deki meslektaşlarımızın bizi dinlemesinden mutluyuz, daha önce bu kadar yakın olmamıştık, umarım bu durum devam eder” dedi.
Yenel, bir soru üzerine, Türkiye’nin bölgesine ”model” olma tartışmalarına değinerek, her ülkenin deneyimlerinin farklı olduğunu belirtti ve Türkiye’nin modelden çok ilham kaynağı olabileceğini söyledi.
Bu dönemin diplomatlar için de güzel bir dönem olduğunu belirten Yenel, ”Geçmişte kimse bizim söylediklerimize dikkat etmezdi, şimdi bizi dinliyorlar” dedi.
Yenel, bir soru üzerine, Kürt sorununun çözümünde bazı gelişmeler katedildiğini ama tabi ki daha fazlasının yapılabileceğini, ama bu konuda da doğru yolda olduklarını anlattı.
Selim Yenel, Suriye rejiminin de Türkiye’nin ayaklanmalardan önce ve sırasındaki reform çağrılarını dinlemediğini söyledi. Yenel, ülkede bir rejim değişikliğinin sonuçta olacağını ama Suriye’nin istikrarlı ve güvenli bir ülke olmasını istediklerini kaydetti.
Doğan Yayın Grubu Yönetim Kurulu üyesi Nuri Çolakoğlu da, ABD ile Türkiye ilişkilerinde İran, Irak ve İsrail’in önemli noktalar olduğunu belirterek, bu konularda örnekler verdi.
Çolakoğlu, Türkiye’nin AB üyeliği konusunda da, ”AB dünya politikasında daha etken olmak istediğinde, Türkiye gibi bir ülkeye ihtiyacı olabilir” dedi.
TÜRKLERİN ABD’YE BAKIŞINA YÖNELİK ANKETLER…
Bir soru üzerine, Türkiye’ye seyahatinden önce anketlerde ABD’ye yönelik olumlu bakışın Filistinlilerin bakışından bile daha az olduğunu öğrenince şaşırdığını anlatan Collins, ancak Türkiye’ye gittiğinde, Türk halkıyla birebir tanıştığında kendisine çok yakın, cömert, samimi ve dostça davrandıklarını gördüğünü kaydetti. Collins, ”Genel anlamda belki ABD’ye bakış çok olumlu değil ama birey-birey düzeyinde birbirimizi seviyoruz” dedi.
Selim Yenel de anketlerden bahsederek, aslında ABD politikaları ile genel anlamda ABD’ye bakışın karıştırılmaması gerektiğini, çünkü Türk halkının ABD politikalarına yönelik bakışıyla, ülke olarak ABD’ye bakışının çok farklı olduğunu söyledi.
Çolakoğlu da, halkla ilişkileri (PR) dünyaya tanıtan ABD’nin, Türkiye’de kendi PR çalışmasını daha fazla yapması gerektiği görüşünü dile getirdi.
Kaynak: AA