Avrupa Dış İlişkiler Konseyi (ECFR) ve Kosova Dışişleri Bakanlığı’nın ortaklaşa düzenlediği, “Çok kutuplu dönemde Güneydoğu Avrupa” konulu konferansta, Türkiye’nin ‘bölge dışı bir aktör’ gibi lanse edilmeye çalışılması dikkat çekti. İngiltere ve Bulgaristan’ın ön plana çıktığı konferanstaki konuşmalarda, Türkiye, Rusya ve Çin’in Balkanlar’daki faaliyetlerine işaret edilirken, derin ekonomik bir krizden geçen Avrupa Birliği’ne “arka bahçen elden gidiyor, acele et” mesajı verildi.
neo osmanlıcılık iddiası yine gündemde
Arnavutluk, Bulgaristan ve Slovenya’nın Dışişleri bakanı, Makedonya’nın Dışişleri Bakan yardımcısı seviyesinde katıldığı konferansa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise taslak listede olmasına rağmen yoğun programını gerekçe göstererek katılmadı. Cuma ve cumartesi günü gerçekleşen konferansta, Çin’in bölgede artan ekonomik etkinliği, Rusya’nın ise Sırbistan ile olan ilişkileri mercek altına alındı. Konuşmacılar, Belgrad’ın AB ile entegrasyon sürecinin Rusya’nın bölgedeki etkisini sınırlayacağını savunurken, Vladimir Putin’in tekrar devlet başkanı olmasıyla birlikte Moskova’nın Belgrad konusunda daha iddialı bir politikaya yönelebileceği vurgusunu yaptı. ABD’nin artık Sırbistan’ın NATO üyeliği yerine AB ile üyeliğinden bahsettiğine de işaret edildi.
Toplantının ana tartışma konusu ise Türkiye oldu. Türk yatırımcıların bölgede aldıkları ihalelerden, Türk okullarına ve Ankara’nın bölgedeki arabuluculuk çabalarına kadar bir dizi konu gündeme getirilirken Neo-Osmanlıcılık iddiası da katılımcılar tarafından dillendirildi. Türkiye, Rusya ve Çin gibi bölge dışı bir aktör gibi tasvir edilerek dışlanmaya çalışıldı. Türkiye’nin AB ile tam üyelik müzakeresi yürüten bir ülke olduğu ve bölge ülkelerinin NATO’ya üyeliğine verdiği desteğin yanı sıra bölgede yaşayan Türk kökenlilerin ve Türkiye’de yaşayan milyonlarca Balkan kökenli vatandaşın bölge ile olan bağlarını hatırlatmak Türk katılımcılara kaldı. Türkiye korkusu üzerinden ekonomik krizle meşgul olan Avrupa Birliği’ne bölgeyle ilgilen mesajı verilen konferans, Ankara açısından bölgede artan faaliyetleri ve bölgeyle ilgili söylemlerini daha dikkatli yürütmesi açısından uyarı içeriyordu.
Kaynak: Zaman
