TASAM Başkanı Şensoy, AB’ye giren Balkan ülkelerinin üyelik sevincinin kısa sürdüğünü, şimdi birçoğunun ekonomik sıkıntı yaşadığını aktardı.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM) Başkanı Süleyman Şensoy,Avrupa Birliği‘ne giren Balkan ülkelerinin üyelik sevincinin kısa sürdüğünü, şimdi birçoğunun ekonomik sıkıntı yaşadığını söyledi.
Şensoy, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 11 Eylül sonrası “çok boyutlu dünya” denemesinin başarılı olduğunu söylemenin zor olduğunu belirtti.
Çin’in agresif büyümesi ve Rusya’nın enerji politikalarıyla adeta dirilmesinin batıdaki geleneksel yapıyı tehdit eder hal aldığını ifade eden Şensoy, şöyle konuştu:
“İstihdamdan, vergiden, sosyal barıştan başlayarak birçok konu risk altına girdi. Son üç yılda yeni bir sürecin geliştiğini görüyoruz. Bu da transatlantik ve transpasifikte geleneksel batılı ülkeler ve onların birinci derece müttefikleriyle kurmaya çalıştıkları yatırım ve ticaret ortaklıkları sürecidir. Şu anda çok başarılı bir şekilde devam ediyor ve 2016 yılında bütün bu süreçler tamamlandığında dünya ticaretinin yüzde 73’ünü kontrol eden bir yapı ortaya çıkacak. Tabii bunun karşısında da Çin ve Rusya gibi yeni güç adayları var.”
Şensoy, iki kutup arasında kalan bütün alanların rekabet alanı olarak şekillendiğini vurguladı. Arap Baharı’nda da görüldüğü gibi bu sürecin kuzey Afrika ve Ortadoğu’dan başladığını, şimdi güney Asya’ya yayıldığını aktaran Şensoy, şöyle devam etti:
“Belki Türk Cumhuriyetleri ve Latin Amerika’nın kuzeyindeki, güneyindeki Afrika ülkeleri de zamanla sıraya girecekler. Dolayısıyla bu iki blok arasındaki kavgada çok somut sonuçlar var. Ortadoğu’da yaşananlar ortada. Ukrayna ve Gürcistan ile ilgili Rusya’nın aldığı inisiyatifler ortada. Dolayısıyla önümüzdeki on yılın yüzyılın kalanını belirleyeceği bir dönemdeyiz.”
“Balkanlar‘ın kırılgan yapısı var”
Şensoy, yeni dönemde Balkanlar’ın kırılgan yapısıyla önemli bir konumda olduğunu söyledi.
Tarihin kırılma dönemlerinde, görece küçük ülkelerin istikrarları, güvenlikleri ve bağımsızlıklarının tehlikeye girdiğini aktaran Şensoy, şunları anlattı:
“Bu anlamda Balkanlar’ın ekonomik anlamda AB ile güvenlik anlamında NATO ile geldikleri noktanın da iyi tartışılması gerekiyor. Balkanlar’da AB’ye giren ülkeler ilk 8 – 10 yıl çok mutlu bir dönem yaşadı fakat bugün gelinen noktada Batı Avrupa’nın büyük ülkeleriyle rekabet edemedikleri için ekonomik olarak çok büyük risk altındalar. Sektörlerinin tamamına yakını yabancılaştı. Birçok ülkede de ciddi ekonomik sıkıntılar var.”
Şensoy, Balkanlar’ın ekonomik, güvenlik ve gelecek açısından yaklaşık 400 yıl ortak bir tarihi paylaştıkları Türkiye ile kuracakları ve yenileştirecekleri ilişkilerin önemli bir denge unsuru olacağına dikkati çekti.
“Türkiye Balkanlar’la ilişkilerini derinleştirmeli”
Şensoy, Türkiye’nin Balkan ülkeleriyle olan ilişkilerinin hem Avrupa’nın güvenliği ve refahı hem de küresel ölçekteki dengeler açısından önemli olduğunu dile getirdi.
İlişkilerin en önemli aracının sektörel ve finansal derinleşme olduğunu belirten Şensoy, şunları kaydetti:
“Jenerik olarak 20 yıldır konuşuyoruz. Dostluk, kardeşlik, arkadaşlık ama sektörel olarak ve finansal olarak bir derinlik kazanamazsak bunların çok bir anlamının olmadığını Türk cumhuriyetleriyle ilgilenmemizde de gördük. Şimdi orada da kendimizce o hataları tamir etmeye çalışıyoruz. Bu anlamda Türkiye’nin Balkanlar ile olan çok boyutlu sektörel ilişkilerinin derinleşmesini gelecek yüzyıl açısından çok önemsiyoruz.”
Kaynak; Anadolu Ajansı