Balkanlar’ın çeşitli bölgelerinde her yıl iftar programları düzenleyen Bursa BAL-GÖÇ Derneği 26 Haziran 2016 Pazar akşamı Kırcaali’de 1000 kişiye iftar verdi.
Kırcaali’nın Vızrojdentsi semtinde düzenlenen iftar yemeğine başta BAL-GÖÇ Genel Başkanı Doç. Dr. Yüksel Özkan olmak üzere çok sayıda konuk ve vatandaş katıldı.
Konuklar arasında T.C. Filibe Başkonsolos Vekili Birey Yılmazsoy, DOST Partisi Genel Başkanı Lütfi Mestan, Kırcaali Milletvekili Şabanali Ahmet, Balkan Rumeli Göçmenleri Konfederasyonu Başkanı Zürfettin Hacıoğlu, Haskovo Bölge Müftüsü Basri Eminefendi, Kırcaali Bölge Müftüsü Beyhan Mehmet ve STK temsilcileri yer aldılar.
DOST Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Milletvekili Şabanali Ahmet, yapmış olduğu selamlama konuşmasında, “Hepiniz bu akşam Bursa BAL-GÖÇ tarafından düzenlenen iftar yemeğine hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Ramazan ayı, bereket ayı, rahmet ayı, mağfiret ayı, insanların bir arada yoğun bir şekilde hem duygularını hem de kendilerindeki var olanı paylaşma ayı. Biz de bu vesileyle BAL-GÖÇ’e bizlerle beraber sofrasını paylaştığı için teşekkür ediyoruz. Ramazan ayı adeta bir okul gibidir. İnsanları eğitir, disipline öğretir, nefsini kontrol etmelerini sağlar. Onun için de biz siyasetçilere özellikle faydası çoktur. Olmayanların haline varmak gibi, kendimizi belli ölçüde bazı konularda disipline etmek ve sınırlamak açısından bir okul derecesinde veya bir okul vazifesini görmesini sonunda temenni ediyorum” dedi.
Doç. Dr. Yüksel Özkan iftara katılanları selamladı ve ramazan ayının hayırlara vesile olmasını diledi. Özkan konuşmasının devamında, “Bu iftar sofrasında bir araya gelmemize vesile olan ve sponsorluğu sağlayan, bu bölgeden göç etmiş içimizden bir kardeşimiz olan işadamı Sabri Öztürk beye teşekkür ediyorum. Biz balkanlarda yaptığımız bu tür etkinliklerde, hele ramazan ayında iftar sofralarımızda halkımızı bir araya getirmeye çalışıyoruz. Onlarla sohbet edip dertleşmeyi amaçlıyoruz. İhtiyacı olan soydaşlarımıza, ırk ve inanç farkı gözetmeksizin bölge müftülüklerimizin koordinasyonunda biz bu etkinliklerimizi sürdürüyoruz. Üyelerimizin ve işadamlarımızın sağladığı katkılarla sizlerle buluşmaya çalışıyoruz. Bu sofra bir hoşgörü sofrası, bu sofra bir bereket sofrası, dolayısıyla bu sofra etrafında küskünlerin, farklı görüşlerin, farklı siyasi inançların, farklı dine mensup insanların da bir araya gelmesini arzu ediyorum. Dinimiz bunu gerektiriyor, hoşgörü dini, dolayısıyla bu ramazanın hoşgörüsü, bu ramazanın bereketi,11 ayın sultanı ramazanın diğer 11 aya da örnek olsun istiyoruz. İşte bu hoşgörü, barış, birlik ve beraberlik ruhunun bölge halkımıza, balkanlara, tüm Türk ve İslam camiasına, bizler katkı koyma anlamında naçizane, okyanusta bir damla anlamında var gücümüzle çalışmaya çalışıyoruz. Sizleri burada birlik ve beraberlik içinde görmek bizleri mutlu ediyor. Bizleri motive ediyor, bizim gücümüze güç katıyor” dedi.
İftar yemeğinde selamlama konuşması yapan DOST Partisi Genel Başkanı Lütfi Mestan özetle şunları söyledi: “Bu mübarek ramazanın bir akşamını birlikte yaşamamızdan kalbim mutlulukla doldu. Ama ben bu akşam hem mutlu ve hem de üzgünüm. Çünkü biraz önce BAL-GÖÇ Genel Başkanımız bizlere geçmiş acı günlerimizi hatırlattı. İsimlerimiz değişti, dinimiz yasaklandı, yüzbinlerce kişi göçe zorlandı. Maalesef bu olaylar sadece geçmişte değil bugün de devam etmektedir. Bu vesileyle sizlere bir misal vermek istiyorum. Ayrımcılık politikası maalesef devam ediyor. Geçen gün Bulgaristan parlamentosunda alınan bir yasa ile artık bayanlarımızın kullandığı başörtüsü yasaklandı. Yüz yıllardır bu başörtüsü kimseye zarar getirmedi. Bu başörtüsünü sadece Müslüman hanımefendiler değil, Hristiyan hanımefendiler de kullanmaktadır. Aşırı milliyetçi partiler tarafından hazırlanan bu yasa tasarısı maalesef kabul edildi. Bu yasa tasarısının kabulünde sadece 8 karşı oy vardı. Ve bu oyların kimlerden olduğunu siz gazete ve internetten öğrenebilirsiniz. Ve siyasette kimin ne olduğunun da farkına varırsınız. Kimliğimizi, dilimizi, dinimizi benliğimizi herkes, Türk ise Türklüğünü, Pomak ise Pomaklığını, Yahudi ise Yahudiliğini, Bulgar ise Bulgarlığını koruması her birinin insanlık borcudur. Biz bu yolda kardeşçe, dostça hep beraber olacağız. Hepinizin gelecek Ramazan bayramınızı kutlar, sizlere sağlık, mutluluk, bereket ve hoşluk getirmesini diliyorum.”
T.C. Filibe Başkonsolos Vekili Birey Yılmazsoy yaptığı selamlama konuşmasında şunları belirtti: “Değerli konuklar, sevgili Kırcaalililer, öncelikle hepinize bu güzel ramazan akşamında sizlerle beraber olmaktan mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. Sayın Büyükelçim ve şahsım adına, çalışma arkadaşlarımın adına hepinize Türkiye’den kalbi sevgi ve saygılarımı sunmak istiyorum. Ramazan ayının başından itibaren Bulgaristan’ın farklı bölgelerinde soydaşlarımızla bir araya geliyoruz. Böyle birlik ve beraberlik içinde görüyoruz, böyle kalabalık görüyoruz. Ramazan ayını sevgiyle, coşkuyla ve dostlukla kutluyoruz, bu da bizi çok mutlu ediyor. Ramazan ayı dinimizde 11 ayın sultanı olarak geçen kutsal bir aydır. Bu ayda birlik, beraberlik, kardeşlik, dostluk, sevgi ve paylaşma geleneği yaşatılıyor. Bu gelenekler, bu örf ve adetler yüzyıllardan beri bizlere gelen bu güzel gelenekler gelecek kuşaklara sizlerin sayesinde aktarılmış oluyor. Elbette geleneğinizi, kimliğinizi korurken en önemlisi dilinizi korumanız ve muhafaza etmeniz oluyor. “
Bir önceki gün Bal-Göç Filibe Sancağa Yeni mahalle (Stoevo) köyünde de iftar yemeği vermiş, orada da çok büyük katılım olmuştu. Azınlıkların haklarını sözde savunmakla övünen bir partinin bölge halk vekilinin ve yandaşlarının uyguladıkları tüm siyasi baskılara, kapı kapı dolaşanların “iftar yemeğine katılmayacaksın”, “katılırsan parti simgemizin olduğu şapkayla katılacaksın”, yemeğe katılanları tek tek sayıp geleceğe yönelik fişleme girişimlerine rağmen, Yeni mahalle sakinleri korkusuzca iftar yemeğine sahip çıkmıştı. Yaklaşık 700 kişi yıldızlar altına kurulan sofrada iftarını açmış, Yüce Yaradan’a dua etmişti.
