Moskova merkezli haber ajansı RIA Novosti’nin 19 Aralık Pazartesi günü bildirdiğine göre, Rus hükümetinin Bulgaristan’ın Burgaz-Dedeağaç petrol boru hattı anlaşmasının feshedilmesi yönündeki önerisini gelecek yılın başlarında yapacağı bir toplantıda değerlendirmesi bekleniyor.
Haberde ayrıca, Rusya Enerji Bakan Yardımcısı Anatoly Yanovsky’nin, Yunanistan da dahil olmak üzere tarafların, Sofya’nın talebi üzerine iki yönden birini seçebileceği yönündeki sözlerine de aktarıldı.
Bulgar hükümeti 7 Aralık’ta yaptığı açıklamada, 15 Mart 2007’de Atina’da imzalanan üçlü anlaşmanın karşılıklı rıza yoluyla feshedilmesini istediğini bildirdi. Diğer katılımcıların bunu kabul etmemesi halinde, hükümet 12 ay içinde projeden çekilecek.
Maliye Bakanı Simeon Cankov gazetecilere verdiği demeçte, kabinenin kararının Sofya’nın boru hattını artık mali ve ekonomik açıdan uygun bulmamasına dayandığını söyleyerek, Bulgaristan’ın hiçbir yaptırımla karşılaşmayacağını da sözlerine ekledi.
Bakan, “Petrol boru hattı projesi üzerinde yapılan analize göre, proje 2007’de yapılan anlaşmanın şartları altında uygulanamaz.” dedi.
Anlaşmaya göre, ilk olarak 1993 yılında düşünülen 279km’lik kara boru hattı, Rus ham petrolünü Bulgaristan’ın Karadeniz liman kenti Burgaz’dan Yunanistan’ın Ege Denizi’ndeki Dedeağaç kentine taşıyacak. Boru hattının başlangıçta 35 milyon ton olacak yıllık kapasitesi, daha sonra 50 milyon tona yükseltilebilecek.
Yıllarca süren müzakereler sonunda, taraflar Rus firmalarının proje firması TransBalkan Pipeline’ın %51 hissesine sahip olarak Bulgaristan ve Yunanistan’a %24,5’er pay kalması üzerine mutabakat sağlamışlardı.
Bulgaristan ortaklarını kararından resmi olarak geçen hafta haberdar etti. Sofya’nın bu hareketinden hayal kırıklığına uğrayan Yunanistan Çevre, Enerji ve İklim Değişikliği Bakanı Yorgo Papakonstantinou, Atina’nın sözleşmenin şartlarını yeniden görüşmeye hazır olduğunu söyledi.
İnternet haber portalı Greek Reporter’a verdiği demeçte bakan, “Bulgar hükümetinin şu anki somut tutumundan ötürüzü üzgünüz ve mevcut sorunların çözülmesini isteriz.” diyerek şöyle devam etti: “Diğer iki katılımcı tarafla, projenin başka bir biçimde uygulanması için bir olanak bulacak şekilde görüşmeleri tekrar başlatmaya hazırız.”
Bulgaristan’ın iktidardaki merkez sağ partisi GERB, Temmuz 2009’da iktidara gelişinden bu yana ülkenin projeden çekilme olasılığı konusunda uyarıyordu.
Mali ve ekonomik hususların dışında parti, bu yönde atılacak herhangi bir adımın başlıca gerekçelerinden birisi olarak çevresel kaygıları de öne sürüyordu.
Bir kısmı AB’nin Natura 2000 ağının koruma altındaki sahalarından geçecek olan bir boru hattı inşa etme planı, çevreci örgütler tarafından eleştiriliyordu. Bulgar ve bölgede geçimini turizmden sağlayan ve durumdan etkilenen diğer yerleşimlerin nüfusu da projeye katı şekilde karşı çıkıyor.
Liman kentinde Şubat 2008’de düzenlenen referandumda, katılımcıların %97’si boru hattına aleyhte oy verdi. Ancak oylama, düşük katılım nedeniyle geçersiz sayıldı.
Hükümetin projeyi durdurma kararını açıklamasından kısa süre sonra Sofya merkezli anket kuruluşu Alpha Research tarafından yürütülen bir ankette, Burgaz halkının %86’sının hareketi desteklediği ortaya kondu.
Burgaz Belediye Başkanı Dimitar Nikolov, “botu hattının inşasına karşıt tutumlarını açık ve sağlam şekilde ortaya koyan bütün kent sakinlerinin sevincini paylaştığını” söyledi.
Hükümetin kararını memnuniyetle karşılayan Nikolov, projenin getirdiği belirsizlik ve potansiyel riskler yüzünden son birkaç yıldır Burgaz halkı için hayatın gergin geçtiğini de kaydetti.
Şu anda Sofya’da çalışıp yaşamasına karşın, Gergana Doynova kararın gerek bölgedeki çevre gerekse Karadeniz turizme yönelik yeni bir portansiyeli memleketi ortadan kaldırması açısından Burgaz için “iyi haber” olduğunu söyledi.
SETimes‘a konuşan Doynova, “Tüm kıyı boyunca yaşayan pek çok insan geçimini turizmden sağlıyor. Bir kaza olsa bunun nasıl etkileneceğini düşünebiliyor musunuz?” diyerek şöyle devam etti: “Bir petrol sızıntısı sadece Karadeniz’in flora ve faunası üzerinde yıkıcı bir etki yaratmakla kalmayacak, aynı zamanda Burgaz ve çevresindeki turizmi kesinlikle katledecek ve en iyi ihtimalle onu yıllar sürecek bir ekonomik çöküşe itecektir.”
Burgaz’a 25km mesafedeki Chernomorets kasabasındaki üç katlı bir aile otelinin sahibi olan Tsviatko Topalov, Karadeniz’de hiçbir tesise yer olmadığını söyledi.
SETimes‘a konuşan Topalov, “Hükümetin [projeyi] durduracak cesareti olmasına çok sevindim.” diyerek şöyle devam etti: “Bugün sahip olduğumuz ekonomik ve mali sorunlara bir bakın. Bulgaristan’ın bunların üstüne bir çevre felaketine ihtiyacı yok. Bu bizi mahveder … Karadeniz temiz tutulmalı.”