Bulgaristan Ulusal Televizyonu’nda katıldığı programda GERB’in Kırcaali’deki
seçim listesini değerlendiren Tsvetan Tsvetanov doğrudan şu ifadeleri kullanmıştır:
“Gerek Muhammed’in dininden olan Bulgarların (Pomaklar kastedilmektedir), gerek
Bulgar Türkeri’nin, gerek Hıristiyanlar’ın varlığını dikkate alarak bir çeşitlilik oluşturduk”.
“Muhammed’in dininden olan Bulgarlar” ve “Bulgar Türkleri” ifadeleri, sadece içerik olarak
yanlış olmakla kalmayıp, Bulgaristan vatandaşlarının önemli bir kısmı tarafından hakaret
olarak algılanmaktadır. Tsvetanov düzeyindeki bir siyasetçinin Bulgaristan vatandaşı olan
Müslümanların mensubu oldukları dinin adının “Muhammed’in dini” değil, İslam veya
Müslümanlık olduğunu bilmesi gerekir. Bu nedenle, bu dine mensup olanlara “Muhammed’in dininden olanlar değil, Müslümanlar denir.
Hz. Muhammed, Müslümanların son peygamberidir. Ancak bu din, onun ismini taşımıyor.
Sayın Tsvetanov’un kullandığı “Muhammed’in dininden olan Bulgarlar” ifadesinin, 1971-1973 ve 1984-1989 yıllarında Diriliş Süreci’ni gerçekleştiren Todor Jivkov’un komünist rejiminin ve ideolojisinin bir parçası olduğunun bilinmesinde fayda vardır.
Özellikle Sayın Tsvetanov’un, siyasi demeçlerinde komünist söylem kullanmasının uygun
olmadığı düşünülmektedir.
“Bulgar Türkleri” ifadesine gelince, bu ifade de, dolaylı da olsa, Soya Dönüş Süreci ideolojisini çağrıştırmaktadır. Çünkü bizler, Bulgaristan’daki Türk azınlığın temsilcileri, kendimizi Etnik Türk olan Bulgaristan Vatandaşları olarak tanımlıyoruz. Bu, “Bulgar Türkü” ifadesinden oldukça farklıdır.
Tsetanov’un ve GERB’in, etnik ve dini açıdan karma nüfuslu bölgelerdeki Bulgaristan
vatandaşlarının güvenini bu tür ifadelere başvurarak nasıl kazanacaklarını merak ediyoruz.
DOST Birliği