Bulgaristan parlamentosunda kabul edilen komünist rejim dönemindeki Türkler ve Müslümanlara yönelik asimilasyon kampanyasını kınama kararı, çoğunluğunu Türklerin oluşturduğu Hak ve Özgürlükler Hareketi Partisi (DPS) tarafından “tarihi bir adım” olarak nitelendirildi.
Vatan gazetesinin haberine göre, Hak ve Özgürlükler Hareketi Milletvekili ve Parlamento Sözcüsü Remzi Osman, Türklerin uğradığı asimilasyonun tanınması için 20 yıldan uzun bir süredir çaba sarf ettiklerini belirterek, “306 binden fazla Bulgaristan Türk’ünün maruz kaldığı zulüm, parlamentoda hiçbir karşı oy çıkmadan kabul edildi. Bu iki komşu ülkenin arasındaki dostluğun nasıl olması gerektiğini gösterdi” dedi. Tasarının kabul edilmesinin kendileri açısından amacının ülke içinde farklı etnik toplumlar arasında huzuru ve başarı sağlamak olduğuna dikkat çeken Osman, açılacak davalarda ise Kıbrıslı Rumların yönteminin izleneceğini söyledi:
Davalar 20 yıl sürebilir
“1984-1989 yılları arasında yaşanan suçları tüm Bulgaristan’ın üzerinden atamayız. Ama bu suçu işleyenler de cezasını çekmeli. Bulgaristan yargısı suçluların zaman aşımından kurtulmasını engellemeli. Ben Kırcaali milletvekiliyim. Kırcaali’de asimilasyon politikası döneminde 500 köyden 200’ü boşaltıldı. Halen bu köylerde kimse yaşamıyor. O dönemde evlerinden yurtlarından sürülen herkes dava açabilir. Ancak bu durum Türkiye’de çıkar peşinde koşan bazı kişi ve kurumlar tarafından istismar edilmemeli. Etnik temizlik döneminde işlenen suçlar hakkında Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde bazı davalar sürüyor. Ancak burada önemli noktalardan biri, iç hukuk yollarının tüketilmesi. Şu anda açılacak bir davanın 20 yıl daha sürebilme ihtimali var. Bu yüzden Kıbrıs Rum Yönetimi’nin izlediği yoldan gideceğiz.”
517 kişi öldü 360 bin Türk göçe zorlandı
Todor Jivkov liderliğindeki komünist Bulgar rejiminin “Yeniden doğuş süreci” olarak adlandırdığı etnik temizlik kampanyası en çok ülkedeki en büyük azınlık olan Türkleri hedef aldı. İsim değiştirmeyle başlayan asimilasyonda, ibadet etmek, Türkçe konuşmak hatta Türk olmak bile yasaktı. Direnenler Tuna Nehri kenarında kurulan Belene Adası’ndaki toplama kampına kapatıldı. Resmi verilere göre 1.500’ün üzerinde kişi bu kamplarda işkence, tecavüz ve psikolojik baskıya tabi tutuldu. 500’den fazla kişi hayatını kaybetti. 360 binden fazla Bulgaristan Türk’ü ise tüm varlıklarını bırakarak Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldı.
Türkiye 130 milyon euro ödedi
Kıbrıslı Rumların, KKTC topraklarında kalan malları için AİHM’de Türkiye aleyhinde şimdiye kadar 2.830 dava açıldı. Bu davaların 194’ü “dostane çözüm”, 7’si ise “duruşma” yoluyla karara bağlandı. Türkiye şu şu ana kadar AİHM’deki Rum mülkiyet davalarında yaklaşık 130 milyon euro tazminata mahkum edildi.
Dünya Bülteni