Genç, ucuz ve nitelikli iş gücü, Rusya ile özel ilişkisi ve coğrafi konumunu avantajıyla Sırbistan, son yıllarda Avrupa’dan Uzak Doğu’ya giden sanayi yatırımlarını geri çekerek “Balkanların Çin’i” olmaya hazırlanıyor.
Avrupa Birliği’ne (AB) aday olan Sırbistan, genç, ucuz ve nitelikli iş gücü, Rusya ile özel ilişkisi ve coğrafi konumu avantajıyla son yıllarda Avrupa’dan Uzak Doğu’ya giden sanayi yatırımlarını geri çekerek “Balkanların Çin’i” olma yolunda ilerliyor.
Sırbistan geçen yıl 2,6 milyar avro uluslararası doğrudan yatırım çekerken, bu rakam bu yılın ilk beş ayında 1,1 milyar avro olarak gerçekleşti.
Aydınlatma sektöründe faaliyet gösteren Avusturya merkezli Zumtobel Group, üretimini işçi ücretlerinin ve lojistik fiyatlarının yükselmesinden dolayı Çin’den Sırbistan’a taşıdı. Merkezi Almanya’da bulunan otomobil kablo üreticisi Leoni, geçen yıl Sırbistan’da 2 bin 200 işçinin çalıştığı bir fabrika açtı.
Avrupalı şirketlerin yanında, Çinli şirketler de İpek Yolu kuşağında yer alan ülkeye altyapı ve fabrika yatırımları yaparak, Sırbistan’ı AB ve Balkanlara açılım için merkez olarak konumlandırıyor. Çin merkezli Shandong Linglong ülkeye 1 milyar dolar yatırımla yeni bir lastik fabrikası planlarken, diğer bir Çin firması Shijiazhuang Zhiyi Zinc Industry’de 80 milyon dolar yatırımla çinko oksit üretimi için Sırbistan hükümeti ile anlaşma imzaladı.
Uluslararası şirketlerin Sırbistan’a sanayi yatırımının yapmasının bir sebebi de ülkenin Rusya ile olan özel ilişkisi. Rusya ile serbest ticaret anlaşması nedeniyle uluslararası firmalar Sırbistan’ı transfer noktası olarak kullanıyor.
Sırbistan hükümeti ise fabrika yatırımlarını desteklemek için yasal düzenlemelerin yanında altyapı yatırımları da yapıyor. Almanya ve Avusturya’ya Niş şehrinden kesintisiz otoyol bağlantısı bunun bir örneği. Ayrıca, ülkenin AB’ne üyeliğinin 2020’ye kadar gerçekleşeceği yönündeki beklenti de ülkenin yatırımları cezbetmesini sağlıyor.
Almanya ülkede en büyük yabancı yatırımcı olurken, Alman firmalar ülkenin genç, ucuz ve nitelikli iş gücünden, Rusya ile özel ilişkisinden ve coğrafi konumundan yararlanıyor.
SIRBİSTAN’DA 450 TÜRK FİRMASI VAR
Konuya ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Sırbistan İş Konseyi Başkanı Bayram Akgül, çok sayıda yabancı firmanın yatırımları için Sırbistan’ı ve diğer Güneydoğu Avrupa’daki ülkeleri merkez olarak tercih ettiklerini söyledi.
“Sırbistan, büyüyen bir pazar ve mevcut serbest ticaret anlaşmaları ile 1 milyar nüfuslu bölge pazara erişimi söz konusu.” diyen Akgül, “Bu erişim gücünden dolayı, Sırbistan pazarında faaliyet gösterip, ihracat yapan firmaların, operasyonlarını bölgedeki diğer ülkelere yaymaları oldukça kolay hale geliyor. Türk firmaları da bu modeli uyguluyor.” ifadesini kullandı.
Sırbistan’da 450 Türk firmasının faaliyet gösterdiğini bildiren Akgül, Türkiye ile Sırbistan arasında 2007’de 545 milyon dolar olan ticaret hacminin, geçen yıl 1,1 milyar dolara çıktığını ve hedefin bu rakamın 2020’ye kadar 3 milyar dolara yükseltilmesi olduğunu belirtti.
Akgül, Sırbistan’da kalifiye, yabancı dil bilen, genç ve bölgeye göre ucuz bir iş gücü olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti.
“Ayrıca ülkede halihazırda Türk yatırımcılarının bulunması ve Halkbank’ın bir Türk bankası olarak pazarda önemli bir yer edinmiş olması Türk firmalarımız için oldukça büyük avantaj sağlıyor. Bunun yanı sıra, Sırbistan’ın önemli pazarlara yakınlığı ve Avrupa Birliği, Balkanlar, Türkiye, Rusya ve Kazakistan gibi çok çeşitli ülke ve bölge pazarlarıyla gümrüksüz ticaret imkânının bulunması, ihracata yönelik üretim yapmayı planlayan firmalarımızın dikkatini çekiyor.
Sırbistan’da dinamik ve yatırımcılar ile birebir ilgilenen bir yatırım ajansı mevcut. Ajansın bünyesinde, Türkiye’den gelen yatırımlar için ayrılmış bir Türkiye masası var ve çalışanlar konusuna oldukça hâkim. Firmalarımızla yakından ilgileniyorlar. Firmalarımızın bu olanağı değerlendirmelerini şiddetle tavsiye ediyorum.”
“İŞÇİLİK MALİYETİ BÖLGEDEKİ DİĞER ÜLKELERE GÖRE İKİ KAT DAHA DÜŞÜK”
Sırbistan Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Marko Cadez de ülkesinin bugün bölgesinde en cazip yatırım imkanlarını sunduğunu belirterek, ülkede 400 kişinin istihdam edildiği bir otomobil parçaları üreten fabrikanın işçilik maliyetinin bölgedeki diğer ülkelere göre iki kat daha düşük olduğunu söyledi.
Sırbistan’ın makroekonomik olarak güçlü ve politik olarak da istikrarlı bir ülke olduğunu belirten Cadez, ülkenin yatırımcılar için yasal düzenlemeleri geliştirdiğini ve altyapıyı iyileştirdiğini kaydetti.
Cadez, Sırbistan’ın yatırımcılara vergi avantajı ve ülkenin imzaladığı ticaret anlaşmalarından yararlanma imkanı gibi olanaklar sunduğunu anlatarak, şöyle devam etti:
“Sırbistan, Çin’in Yeni İpek Yolu Projesi’nin kuşağında yer alıyor. Çin’in geliştirdiği ’16 1 İşbirliği’ mekanizmasının bir parçası ve bu ülkenin bölgeye ve Avrupa’ya açılmasında bir merkez görevi görüyor. Bu durum, Sırbistan’ın Balkanlar’daki Çin yatırımlarını çekmede bir lider olduğu, özellikle altyapıdaki projelerin hem sayısı hem de değeriyle doğrulanıyor. Tamamlanan, uygulanan, üzerinde anlaşılan veya ilan edilen tüm uzun yıllı altyapı (ulaşım ve enerji) projeleri ve ekonomideki projelerin toplam değeri 10 milyar avroyu aşmakta.”
“KARŞILIKLI TİCARETİN YANINDA, TÜRK ŞİRKETLERİ İLE ORTAKLIK DA ÇOK ÖNEMLİ”
Belgrad yakınlarındaki büyük bir sanayi parkının yapımı için hazırlıkların devam ettiğini belirten Cadez, Sırbistan’ın yatırım çekmesinde bir sonraki aşamanın ileri ve yenilikçi teknolojiler olduğunu kaydetti.
Sırbistan için, Türkiye pazarının ve Türk yatırımlarının önemli olduğuna işaret eden Cadez, “Karşılıklı ticaretin yanında, Türk şirketleri ile ortaklık da çok önemli… Birbirimize ne kadar satacağımızdan çok daha önemli olan, daha yüksek iş birliği ve ortaklık biçimleri geliştirmemiz. Sırbistan’a yeni fabrikalar, istihdam ve yeni ihracat kanalları getiren Türk yatırımlarının devam etmesi önemli. Türk yatırımcılarla, üçüncü pazarlarda üretime yönelik ortaklıklar kurmayı ümit ediyoruz.”
Kaynak: AA