Siyaset, tarihi süreç içerisinde farklı anlamlar yüklenmiş, farklı alanlarda kullanılabilen bir kavramdır. Bir ülkenin dış siyasetinden bahsettiğimiz gibi iç siyaset te var; yerel siyaset te var. Ancak bir şirketin satış politikasından (siyaseti) da bahsedersek bu yanlış olmaz.
Konumuz itibariyle, “toplumun (devletin) işlerini üzerine alma, düzenleme, insan topluluklarını yönetme sanatı siyasettir” diyebiliriz.
Her şeyden önemlisi siyaset ardında bir kültüre, birikime dayanır. Bir ülkede bir mahalde siyasetin, siyaset etme kültürünün gelişmesi, tekâmül etmesi siyasetin kalitesini artırır.
Siyasetin bir de olumsuz anlamı bulunmaktadır ki insanlar yalan, dolan, dalavere ile siyaseti özdeşleştirir. Bunun tesadüfen olmadığını ifade edelim. Kötü ve siyaset etme sanatını kişi veya grup çıkarlarına alet eden siyasetçiler bu menfi nitelemenin sorumlularıdır. Bu kişiler sadece kendilerini değil “siyaset kurumunu” da kirletmektedir.
Gelelim parmak basacağımız noktaya… Sözde Türk partisi Hak ve Özgürlükler Hareketi HÖH/DPS’ye… HÖH 2015 yılında Türkiye ile iplerini kopardı. Yetmedi, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı’nı hedef tahtasına koydu. Şahsına etmedikleri hakareti bırakmadılar. Bu güruhun konuşmaları dışında hakaret içerikli sosyal medya paylaşımları da aleni, ortada…
Türkiye’de yapılan referandumda/seçimlerde Türkiye’deki bir muhalefet partisi ile ortak hareket ettiler, ittifakın gereklerini de karşılıklı olarak yerine getirdiler. Açık bir ifade ile gerçek yüzleri bu icraatın içindeydi. Ancak seçimler geçti, Türkiye yeni bir sistem ile yönetilmeye başladı. Türkiye’ye tavır almanın karşılığının Bulgaristan’da onları zora soktuğunun da farkındalar. Bu çıkmaz karşısında çareyi buldular: “İki Yüzlü Siyaset”…
İkiyüzlü siyasetin özünde malum, yüz de iki adet, birincisinde, iç dünyalarında Türkiye ve Cumhurbaşkanı aleyhine hâllenme devam ediyor; diğer yanda ise Türkiye ziyaretlerinde “fotoğraf siyaseti” devam ediyor. Nedir bu fotoğraf siyaseti? HÖH/DPS mensupları, vekil veya belediye başkanı vs. Türkiye’de veya Türkiye dışında T. C. Yetkililerinin olduğu programlara katılıp aynı karede fotoğraf çektirmek için büyük bir mücadele veriyorlar. İktidar olan Ak Partili Belediye ve Vekiller ile aynı kareye girince de bu fotoğrafı sosyal medyada yapıp, özellikle Bulgaristan’da yaşayan Türk toplumuna, “Türkiye’deki iktidar bizi destekliyor” mesajını vermeye çalışıyorlar.
Sinek;
- “ben kuşum” demiş;
Kuş demiş
- “ispatla!”
Sinek demiş,
- “işte bak fotoğrafıma”
Kuş demiş,
- “fotoğrafına niçin bakayım, cismin duruyor ayağımın dibinde”.
Bu misaldeki gibi bizim HÖH/DPS’li çaresizler! Sizler fotoğraf siyaseti ile birilerini kandırabilirsiniz. Ancak milleti kandıramayacaksınız.
Son söz, bir de bizim fotoğraf delisi dostlar var, milleti aptal zannetmeyin! Bu milleti aynı delikten iki defa geçiremezsiniz!
