Bulgaristan, yeni bir raporda krize daha çok batma tehlikesi olan riskli bir ekonomik ortama sahip olarak tanımlanan 12 AB ülkesinden biri oldu.
Avrupa Komisyonu (AK), sağlıksız makroekonomik dengesizliklerin mevcut olup olmadığını belirlemek üzere ülkeleri konut fiyatları, ihracat ve kamu borcu gibi birden fazla faktör açısından analiz eden birinci Alarm Mekanizması raporunu 14 Şubat Salı günü yayınladı.
Raporda Bulgaristan, Belçika, Kıbrıs Rum Kesimi, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İtalya, Macaristan, Slovenya, İspanya ve İngiltere tespit edildi.
Bulgaristan’ın üç göstergede -GSYİH’daki payı olarak cari denge, GSYİH’daki payı olarak net uluslararası yatırım konumu (NIIP) ve birim işçilik maliyetleri (ULC)- AB barajlarını aştığı görüldü.
Ülkenin, iç dengesizliklerin bir göstergesi olan özel sektör borcu da, 2010 yılında GSYİH’nın %169’u seviyesinde gerçekleşerek AB tavanının %9 üzerine çıktı.
Maliye bakanlığından Perşembe günü SETimes‘a yapılan açıklamada, “Bu noktada, Bulgaristan aşırı makroekonomik dengesizliği olan bir ülke olarak tanımlanmadı.” ifadesi yer aldı. “Bu yüzden şimdilik düzeltici adım gerekmiyor ve atılmayacak.”
AK önümüzdeki haftalarda ülkelerin her birini inceleyecek ve Mayıs ayında 12 ülkenin her biri için özel tavsiyelerin yer aldığı yeni bir rapor yayınlamayı planlıyor. Ülkeler gereken düzeltici adımları atmadığı takdirde, Brüksel bunlara karşı bir “aşırı dengesizlik prosedürü” başlatabilir ve bu da yaptırımlara yol açabilir.
AB’nin ekonomi yönetimiyle ilgili yeni kuralları kapsamındaki Birinci Alarm Mekanizmasında yer alan bulguları sunan Birliğin Ekonomiden Sorumlu Komisyon Üyesi Olli Rehn, raporun amacının ülkelerin “isimlerini açıklayıp ayıplamaktan” ziyade, potansiyel açıdan zararlı gelişmelerle mücadele etmek olduğunu söyledi.
Salı günü konuşan Rehn, “Amaç, bazı üyelerin yıllar boyunca riskli dengesizlikleri tespit edip bunların düzeltilmesine yardımcı olmak ve Avrupa ekonomilerinin gelecekte meydana gelebilecek ekonomik şoklara dayanabilmeleri için eskisi gibi daha güçlü bir zemine sahip olmalarına yardım etmek.” dedi.
Rakamsal olarak, Bulgaristan’ın en önemli sapması NIIP göstergesinde oldu. AB’ye göre, GSYİH’nın -%35’i seviyesini geçmemesi gerekirken, Balkan ülkesinin bu değeri 2010 yılında GSYİH’nın -%97,7’si olarak ölçüldü.
Maliye bakanlığından Salı günü yapılan açıklamada, bu duruma “doğrudan dış yatırım biçiminde (DDY) gelen belirgin seviyedeki sermaye akışı ve 2008 sonundaki krizden önceki yıllarda ulusal bankacılık sisteminin yabancı ana bankalar tarafından finanse edilmesi yol açtı”.
Bir diğer faktör de, “sermaye akışına kıyasla nispeten düşük seviyedeki GSYİH” idi. Bakanlığın beklentileri, ülkenin NIIP’sinin önümüzdeki aylarda iyileşmesi ve bu gösterge altındaki açığın 2013 yılında %26 oranında azalması yönünde.
Bulgaristan Sanayi Derneği (BIA) Başkanı Bojidar Danev de AK raporunda belirtilen makroekonomik zayıflıkları ülkenin AB üyeliği döneminde ülkeye giren devasa mali kaynaklara yordu.
Çarşamba günü SETimes‘a konuşan Danev, “Bulgaristan’ın AB’ye katılması ülkede aşırı derecede spekülatif bir ortam yaratılmasına yol açtı. Ülkeye dev miktarlarda yabancı banka sermayesi girdi ve bunlar daha çok gayrımenkul ticareti ve inşaat sektörünü finanse etti.” dedi.
“Bu büyük oranda spekülatif finans akışları, %20 ila %50’leri bulan yüksek geri dönüş oranlarıyla cezbedildi ve gayrımenkul sektöründe daha da yüksek seyretti.” diyen Danev şöyle devam etti: “Sonuç olarak Bulgaristan 2006 ile 2008 yılları arasında inanılmaz bir ekonomik patlama yaşadı ve bu da sonunda ekonomiyi aşırı ısıttı.”
Ekonomiste göre, dev finans kaynaklarının ülkeye girişi Bulgaristan gibi küçük ekonomiler için bir sınav. Bunları şoklara karşı savunmasız hale getiriyor ve makroekonomik göstergeleri bozuyor.
Maliye bakanlığına göre, Bulgaristan’ın 2011 yılı cari dengesinin GSYİH’nın yaklaşık %1,8’i kadar fazlada olması bekleniyor.
Danev, “Son birkaç yıldız gözlemlenen ekonomik kararsızlık tabii ki faydalı değil, ama ekonomimizin bu gibi şoklara dayanabildiğini de gösteriyor.” dedi.