Bulgaristan ile Türkiye yüksek düzeyde komşuluk inşa ediyor. İki ülke arasında çözülmemiş siyasi sorun bulunmamaktadır. Bu bağlamda iki ülke de iyi komşuluk ilişkilerini yüksek düzeyde ileri götürmek istiyor. Türkiye yavaş yavaş Bulgar ticareti için ana rota olmakta, Türk yatırımları da Bulgaristan’da önemli kaynak oluşturmakta. Türkiye vatandaşlarının yaşadığı vize sorunu konusunda da önemli adımlar atıldı. Ocak ayının sonunda yeşil pasaport sahibi Türkiye vatandaşlarının Bulgaristan’a vizesiz giriş çıkış yapmalarını öngören bir karar alınmıştı.
Bulgaristan’daki uzmanların ifade ettiği gibi Bulgarların Türkiye ve Türkler hakkında bakış açıları olumlu yönde değişmekte, uzun yıllardır özellikle eğitim sayesinde oluşturulmaya çalışılan kalıplar yıkılmakta. Son yıllarda ülkede Türkiye’ye karşı bakış değişmekte ve yeni bir ilgi sahası oluşmakta. Özellikle akademik çevrelerde ve aklı selim düşünebilen gençler arasında. Bu yeni ilgi ve anlayış Bulgaristan’da uzun yıllardır oluşturulan ve empoze edilen ‘korku sendromuna’ rağmen oluşmaktadır. Kısacası yıllardır kalıplaşmış tabular aşılmakta. Muhakkak ki, daha yapılacak çok iş var.
Türkiye ekonomisi ve gelişen demokrasisiyle dikkatleri üzerine çekmekte. Başta ABD ve AB ekonomik krizle çalkalanırken Türkiye’nin geçen yılki büyüme oranı yüzde 8. Bu fırsattan yararlanmak ve gerekli adımları atmak için Bulgar hükümeti epeyce ısrarlı davrandı. İlk olarak mart ayı başında Bulgaristan’a gelmesi planlanan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçirdiği ameliyat sonrası ziyaret iptal edildi. Buna rağmen Bulgar tarafı büyük bir jest yaparak Ankara’ya gitmeye karar verdi. Geçtiğimiz salı günü Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, 8 bakan ve bir bakan yardımcısından (şu anda bakan) oluşan kalabalık bir heyetle Türkiye’ye çıkarma yaptı. Başbakan Erdoğan tarafından sıcak bir şekilde karşılanan Bulgar heyeti, başbakanların ve bakanların ikili görüşmelerinden sonra hükümetler arası görüşme gerçekleşti. İlk önce iki gün olarak planlanan ziyaret Bulgaristan’da bakanların istifasına rağmen iptal edilmedi. Türkiye ziyareti bir güne sıkıştırıldı ve 17 anlaşmaya imza atıldı. Genel olarak Türkiye ile Bulgaristan arasında gaz bağlantı hattı oluşturulması kararlaştırıldı ve kültürel alanda ilişkilerin canlanması için anlaşmalara imza atıldı.
Peki iki komşu ve NATO müttefiki ülke arasında bütün bu güzellikler olurken Türk medyasının (istisnalar hariç) bu ziyarete ve iki ülke ilişkilerine ilgisiz kalması niye? Türkiye’deki okurlar Erdoğan’ın Bulgar misafirine ‘Dostum Boyko’ diye hitap ettiğini öğrenemediler. Başbakan Erdoğan’ın ifadesiyle Boyko Borisov’un ve Bulgaristan Kültür Bakanı Vejdi Raşidov’un Türkiye için ‘bir fırsat’ olduklarını öğrenemeyecekler. Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı olan Bulgaristan’la bundan böyle hükümetler arası görüşmeler gerçekleştireceklerini ve bir sonraki toplantının Sofya’da olacağını bilmeyecekler. Her iki ülkede de karşılıklı olarak kültür merkezlerinin açılacağını ve bundan sonra Bulgaristan’da Türk kültür merkezinin kurulacağı bilgisinden mahrum kalacaklar. İşadamları iki ülkenin 4 milyar dolar olan ticaret hacmini az bulan başbakanların artırılması için siyasi iradenin mevcut olduğundan haberdar olamayacaklar. Türkiyeli okuyucuların öğrenemeyecekleri şeyleri saymak için satırlarımız yeterli değil.
Türkiye’deki gazetecilerin Bulgaristan’a ilgisiz olmaları Ankara’da Erdoğan ve Borisov’un düzenlediği ortak basın toplantısında da gözlendi. Basın toplantısında Bulgar gazetecilere iki, Türk gazetecilere de iki soru olmak üzere toplam dört soru hakkı tanındı. Türkiyeli gazeteciler ziyaretle hiç ilgisi olmayan sorular sordular Başbakan Erdoğan’a. Konuk Başbakan Borisov, yanında getirdiği bakanlarıyla birlikte sadece olanları izlemekle yetindi. Peki Türk medyasının Bulgaristan’la ilgili konulara alakasız kalmasının sebebi ne? Ankara’da bu soruyu kime sorduysam cevap veremedi. Hatta basından sorumlu bir yetkili de hiçbir açıklama yapamadı ve medyanın alakasızlığından serzenişte bulundu. Bulgaristan konusunda yazmak için Türkiye medyası ille de iki ülke arasında sorunların olmasını mı beklemekte? İnşallah öyle değildir, çünkü kaçan balık büyük olurmuş!
Tayfur Hüseyin, t.huseyin@zaman.bg
