Varna ziyaretimizin diğer durağı Dobriç oldu. Dobruca Türk Kültür Derneği Başkanı Sayın Gürsel Kırnak, Sabri Selimov İsmailov, Deniz Noman, Dinçer Hadjev ve beraberindeki yöneticiler BAL-GÖÇ heyetini çok samimi ve sıcak bir ortamda karşılandı. Dernek odasındaki sohbetten sonraki gezinti turunda tarih kokan bir atmosferde devam edilen görüşmelerde aktarılan bilgiler çok düşündürücü idi. Daha önce nüfusunun %80 Türk olan bölgenin, 1878 den sonra zorlamalarla nasıl giderek azaldığını, 1989 göçünde ise son darbenin de çok ağır olduğu, köylerin boşaldığı anlatıldı.
Bölgede 17.yy Sait Paşa tarafından ilk yaptırılan medreselerden biri yok olmuş ve çevresindeki vakıf malları komünist dönemde satılmış ve hesap verecek merciler bilinmesine rağmen muhatap bulunamadığı ifade edilmektedir. Nedim Gencev’in kukla Başmüftülüğü döneminde bu partizanlığın nasıl olduğu canlı şahitler tarafından örnekleri ile aktarıldı. Geriye kalan sadece Tekke cami, minaresiz olarak ayakta kalmaya hala direnmekte, duyarlı kurum ve kuruluşların yolunu gözlemektedir.
Tarihi eski Türk hamamı nasıl bombalarla parçalandığı ve yerine bu günkü yüksek katlı binanın dikildiğini tanıklardan dinlemek bizleri de duygulandırdı. 1931 yılında kurulan, orijinal yazıtları ve halıları çalınmış olan ve bakıma ihtiyacı olan Hacı Osman cami ise yardıma ihtiyacı olduğunu haykırmaktadır.
Tarihi değere sahip eski resimler ise bu acı görüntünün şahitliğini hala yapmaktadır!
1922 yılında Cemaati İslamiyye tarafından yaptırılan Türk okulu, 1955-56 öğrenim yılında 1800 öğrencisi ile bölgenin en büyük okulu olmasına rağmen 1958 de azınlık Türk okulu olmaktan çıkartılmıştır. Hala %45 Türk ve Müslüman olan bölgede yatırımlar yok denecek kadar az olup işsizliğin %50 ulaştığı söylenmektedir.
Bal-Göç