AB Konseyi Başkanı Tusk, zirveye Türkiye ile olan dayanışmalarını ifade ederek ve Ankara’daki terör saldırısını kınayarak başladıklarını belirtti.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, sığınmacı kriziyle ilgili olarak, kapsamlı bir Avrupa planından daha iyi bir alternatif olmadığını söyledi.
Sığınmacı krizi, İngiltere’nin AB’deki geleceği, Suriye ve Libya gündemiyle yerel saatle 17.00’de başlayan AB Liderler Zirvesi’nin ilk günü 02.30’da sona erdi. Düzenlenen basın toplantısında konuşan AB Konseyi Başkanı usk, zirveye Türkiye ile olan dayanışmalarını ifade ederek ve Ankara’daki terör saldırısını kınayarak başladıklarını belirtti.
Türkiye ile üzerinde anlaşılan sığınmacı kriziyle ilgili Ortak Eylem Planı’nın önemini koruduğunu aktaran Tusk, “Başarılı olabilmek için elimizden gelen her şeyi yapmamız gerekiyor. Bu yüzden de AB ve Türkiye arasında mart ayının başında özel bir zirve yapmayı planlıyoruz” dedi.
Sığınmacı krizinde ortak Avrupa yaklaşımı vurgusu
Üye devletlerin tek taraflı aldığı, ”sınır kapatma, sınıra tel örgü çekme, sığınmacıların nakit ve ziynet eşyalarına el koyma” gibi kararlara atıf yapan Tusk, “A, B ve C planlarının devreden çıkarılması gerekiyor. Bunların hiçbir anlamı olmadığı gibi AB içinde de ayrıma yol açıyor. Bunun yerine farklı yaklaşımların sentezine bakmamız gerekiyor. Kapsamlı bir Avrupa planının daha iyi bir alternatifi yoktur” diye konuştu.
Brüksel’de alınan kararlar ile üye devletlerin aldığı kararlar arasındaki koordinasyonun iyileştirilmesi gerektiğini söyleyen Tusk, “Üçüncü olarak hep beraber kabul ettiğimiz kurallar ve kanunlara saygı göstermeliyiz. Bu, hem sığınmacıların yeniden yerleştirilmesi ile ilgili kararları hem de tüm üye devletlerin Schengen anlaşmasını tamamen uyguladığı duruma aşamalı olarak geri dönüşü ilgilendiriyor” ifadesini kullandı.
İngiltere’nin AB’deki geleceği
AB Konseyi Başkanı, İngiltere’nin AB kalmak için istediği reformlara ilişkin görüşmelerle ilgili bazı ilerlemeler kaydettiklerini ancak hala yapılması gereken çok şey olduğunu söyledi. Tusk, bu konuya dair olarak başta İngiltere Başbakanı David Cameron olmak üzere, Fransa, Belçika ve Çek Cumhuriyeti liderleri ile ikili görüşmeler gerçekleştireceklerini kaydetti.
“Yasa dışı geçişler önemli ölçüde azaltılmalı”
Sığınmacı krizine dair kabul edilen sonuç bildirgesinde ise AB-Türkiye Ortak Eylem Planı çerçevesinde Türkiye’nin Suriyeli sığınmacılara çalışma izni vermesi ve AB ile bilgi paylaşımı adımlarını attığı belirtildi. Bununla beraber, Türkiye üzerinden Yunanistan’a geçen sığınmacı sayısının hala çok yüksek olduğu, yasa dışı girişlerin sayısının önemli ölçüde düşürülmesi gerektiği bildirildi.
Türkiye’den daha kararlı bir çaba beklendiği ifade edilen bildirgede, sığınmacılar için harcanacak 3 milyar avroluk fonun onaylanması ile gönüllük esası çerçevesinde bazı üyelerin Türkiye’den sığınmacı kabul etmesini öngören programdan duyulan memnuniyet vurgulandı.
NATO’nun yasa dışı geçişlerle ilgili olarak Ege Denizi’nde gözlem ve keşif görevlerinde bulunacak olmasının da memnuniyetle karşılandığı belirtildi.
Sığınmacı krizi
Uluslararası Göç Örgütü’ne göre, geçen sene Avrupa ülkelerine bir milyon sığınmacı girerken, 2016 yılında 16 Şubat’a kadar 78 bin 333’ü Yunanistan, 5 bin 987’si ise İtalya üzerinden olmak üzere 84 bin 320 sığınmacı Avrupa kıtasına vardı. 410’u ise denizde hayatını kaybetti.
Yaklaşık 2 milyon 600 bin Suriyeli sığınmacının bulunduğu Türkiye, sığınmacıların yasal yollardan, hayatlarını riske atmaya gerek duymadan AB’ye kabul edilmesini isterken, AB ülkeleri bunun için önce yasa dışı geçişlerin büyük ölçüde durdurulmasını talep ediyor.
Aralık ayında aldığı tavsiye kararında, gönüllülük esası çerçevesinde üye devletlerden Türkiye’deki Suriyeli sığınmacıları almasını isteyen AB Komisyonu, krize bir çözüm bulunmazsa Schengen’in riske gireceğini belirtiyor. Halihazırda, İsveç ve Danimarka arasında yeniden başlayan sınır kontrollerinin yayılması bekleniyor. Son olarak Avusturya Başbakanı Werner Faymann, dün yaptığı açıklamada, İtalya ve Slovenya sınırında kontrolleri artırmak için talimat verdiklerini söyledi.
AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, ocak ayında AB ülkelerini uyararak iki ay içinde krize bir çözüm bulunamaması durumunda, pasaportsuz dolaşmanın tarih olacağını belirtmişti.
Ancak bu uyarılara rağmen AB üyeleri adım atmakta zorlanıyor. Alınan kararlar uyarınca, İtalya ve Yunanistan’a ulaşan 160 bin sığınmacının diğer ülkelere yerleştirilmesi planlanırken, şu ana kadar 497’si üye ülkelerce kabul edildi.
AB-Türkiye ilişkileri
Türkiye ile AB arasındaki son zirve 29 Kasım’da yapılmıştı. Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı zirvede, yeni fasıllar açılarak üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması, vize serbestisi sürecinin hızlandırılması ve AB’nin Türkiye’deki Suriyeli sığınmacılara başlangıç olarak 3 miyar avroluk yardım yapmasına karar verilmişti.
AB-Türkiye Zirvesi’nde alınan üyelik müzakerelerinin yeniden canlandırılması kararı çerçevesinde, aralık ayında ekonomik ve parasal politika başlıklı 17. fasıl açılmıştı. Türkiye, enerji (15. fasıl), yargı ve temel haklar (23. fasıl), adalet, özgürlük ve güvenlik (24. fasıl), eğitim ve kültür (26. fasıl) ile dış, güvenlik ve savunma politikaları (31. fasıl) olmak üzere 5 faslın daha açılmasını istiyor.
Vize serbestisi konusunda ise şartların karşılanması durumunda Ekim 2016’da vizelerin kaldırılacağı ifade ediliyor.
Kanyak: AA