8 Mayıs yerel seçimlerinden haftalar sonra, Tiranlılar belediye başkanlarının kim olacağından hala emin değiller. Sonuçların oy sayımı konusundaki anlaşmazlıklarla bulanmasıyla, ülkenin önde gelen siyasi partileri birbirlerini suçluyorlar ve olay bir hukuk savaşına dönüşmüş durumda.
Görevdeki Edi Rama – Sosyalist Parti genel başkanı- 11 yıldır belediye başkanlığı yapıyor ve ilk başta başkanlık yarışında rakibi Lulzim Başa’ya karşı 10 oy farkla zafer kazanmış gibi görünmüştü. Ancak bu sonuç, Merkez Seçim Komisyonu’nun seçmenlerin yanlış kutulara attığı oyları da sayma kararı sonrasında iptal edildi.
Bu oylar da dahil edildiğinde, öne geçen Başa oldu.
Muhalefet koordinatörü Erjon Veliay SETimes’a verdiği demeçte, “Yeni sayım kurallarının futboldaki karşılığı, hakem düdüğü çaldıktan sonra bir takımın soyunma odasına gitmesi, diğer takımın sahada kalıp kazanana kadar gol atmasıdır.” diyerek, Başbakan Sali Berişa’nın hükümetini sonuca müdahale etmekle suçladı.
Veliay, “Bu demokraside işlemez; maçın sonunda kurallar değiştirilmez. Belli ki Berişa’nın adil oyun anlayışıyla alakası yok.” diye ekledi.
Sol kesim parlamentoyu boykot ediyor ve sürecin meşruluğuyla ilgili hakimler kurulu olan Seçim Kurulunun Başa’yı galip ilan etmesi halinde halk ayaklanması olacağı konusunda uyarıyor.
Bu arada Berişa’nın Demokratlarıysa, Sosyalistlerin hukukun üstünlüğünü zedelediğini ve ülkenin AB üyelik sürecini rehin aldığını öne sürüyorlar.
İktidar partisi milletvekili Mesila Doda SETimes’a verdiği demeçte, “Hukuk devletinin tanınmasıyla ilgili söylem ve protestolar, SP lideri için kötü bir prova ve elde edeceği sonuçlar da şu anda kadar elde ettikleriyle aynı olacak – yani siyasi bir kayıp.” dedi.
Tartışmanın merkezinde hukuk sorunu yer alıyor. Eski Anayasa Mahkemesi Balkanı Fehmi Abdiu’nun açıkladığı gibi, yanlış kutulara atılan oylara ne yapılacağı Seçim Yasasında belirtilmiyor.
SETimes’a konuşan Abdiu, “Parlamentodaki milletvekillerinin bu durumu düşünmeleri gerekiyor. Fakat artık elimizde bir emsal var.” dedi.
Profesör İgli Totozani, daha önceki seçimlerde yanlış kullanılmış oyların geçerli sayılmadığını söylüyor.
SETimes’a konuşan Totozani, “Bir yasal boşluğumuz var ve bu durumda, bu oyların geçerli sayılmadığı bir önceki seçimlere bakmalıyız. Şimdi de kuralları değiştiriyorlar. Tabii ki bu yapılabilir, fakat kural değişimi uzlaşmayla olmalı, kartlarla değil.” dedi.
Belediye başkanlığı konusundaki anlaşmazlık, iktidar partisiyle muhalefet arasında Haziran 2009’daki son genel seçimlere dayanan uzun süreli bir siyasi çıkmazın son numarası oldu.
O seçimlerde hile yapldığını iddia eden Sosyalistler, bir dizi parlamento boykotu ve devlet daireleri önünde sokak gösterileri düzenlediler.
Parlamentonun anlaşmazlık nedeniyle kilitlenmesiyle, Arnavutluk’un AB üyelik umutları da bocaladı.
14 ve 15 Mayıs’ta, Avrupa Parlamentosu Arnavutluk’taki krizle ilgili olarak her iki partiyi de diyaloğa çağıran bir kararı tartışıp onayladı. AB’nin Genişlemeden Sorumlu Komisyon Üyesi Stefan Füle, durumdan endişeli olduğunu söyledi ve bütün partileri krizi çözmeye çağırdı.
Parlamentonun Entegrasyon Komitesi başkanı Ermelinda Meksi SETimes’a verdiği demeçte, “Ülke genelinde bir uzlaşmaya ihtiyaç var. Demokrasi işlemeyecekse, bunun AB üyeliği açısından da sonuçları olacak. Durum iyi görünmüyor. Bölgedeki en son ülkeyiz ve şu anda AB aday statüsü alma umudu yok.” dedi.
SETimes.com
