Avrupa’daki Müslümanların entegrasyonu, farklı grupların çıkarlarını dengelemek ve toplumda sosyal uyum elde edebilmek için çok önemlidir. Birçok girişimlere rağmen, Avrupa’nın her yerinde yoksul getolar görmeye devam ediyoruz. Yüksek işsizlik oranları ve diskriminasyon gibi birçok faktörler tarafından belirlenen Müslümanların kötü sosyoekonomik durumu, başarılı entegrasyon için bir engeldir. AB’nin entegrasyon politikaları ne kadar iyi olursa olsun uygulanabilir değiller, çünkü ulus-devletleri kendi ulusal çıkarlarına uygun olan entegrasyon politikaları oluşturup harekete geçiriyorlar.
Avrupa’daki Müslümanların başarısız entegrasyonu, bundan kaynaklanan toplumsal segmentasyonun (gruplama) ve gerginliğinin üstesinden nasıl gelinebilir sorusunu gündeme getirmektedir. Müslümanların entegrasyonu teşvik edebilen ortak bir avro-İslami kimlik oluşturmak için Alman bilim adamın Bassam Tibi ve İslami entelektüelin Tarik Ramadan teorik modelleri yardıma geliyor.
Avro-İslam platformu İslam’ın liberal bir modelidir ve aynı zamanda Avrupa’daki Müslümanların entegrasyonu için gereken kültürel değişimi ve dini reformu belirlemektedir. Avro-İslam kavramı Avrupa toplumunun özellikleri ne uygun olup kültürlerarası zenginleştirme sayesinde çatışmaların azaltmasını hedefliyor.
Entegrasyon iki yönlü bir süreçtir ve ödünler gerektirir
Avrupalıların ve Müslümanların zihni değişimi başarılı entegrasyonun ve barış içinde birlikte yaşamın anahtarıdır. Ulusal ve etnik kimlikler “içine alan” kategorilerine dönüştüğünde toplumsal bölünme ortadan kalkacaktır. Entegrasyon iki yönlü bir süreçtir ve her iki taraftan Müslümanlar ve Avrupalılar, çaba ve ödün gerektirir. Avro-İslami kimliği, belirli bir Avrupa ülkesi vatandaşı olarak kendilerini tanımlayan ve Müslüman kimliğini koruyan üçüncü ve sonraki nesillerin temsilcileri için bir gerçektir. Bu kategori de bulunan Müslümanlar hakkında çıkarılan sonuçlar Avrupa’da ki şartlarına henüz adapte olanlar için geçerli değildir.
Stereotipler ve önyargılar entegrasyonu yavaşlatır
Bir yandan Avrupa ve İslam arasındaki ilişkilerin tarihsel gelişimi ve diğer taraftan önyargıların kamusal alana yayılması entegrasyon sürecini yavaşlatır. Toleranssızlığa karşı Avro-İslam kavramın cevabı kültür reformudur. Bu bağlamda, vatandaşlar arasında genel saygı standartları ve görevler sistemi içeren Leitkültür (yönetici kültür) evrensel vatandaşlık kavramı olarak Avrupa toplumunda ki kültürel plüralizmin garantisidir. Bassam Tibi’ye göre Avro-İslam laiklik ve tolerans gibi temel Avrupalı değerlerini içeren İslam’ın bir alternatifidir. İslam’ın örneğin Hindistan’da, Doğu Afrika’da ve Irak’ta birçok farklı biçimlerin varlığı ile kanıtlandığı gibi, İslam her ortama uyum sağlayan bir sistemdir. Dolaysıyla, İslam’ın Avrupalılaşması başarılı olacağına inandırıyor.
http://www.chinarweb.com