Gıda sanayii ile beraber dikişçilik, bir zamanlar iyi gelişen Bulgar hafif sanayisinin varlığını sürdüren az sayıdaki sektörlerinden biridir. Dışarıdan sağlanan dikiş malzemeleriyle dikişçiliği geliştirme, ülkemizde en büyük istihdam sağlıyor. Bu sektörde çoğu kadın olmak üzere 100 binden fazla kişi meşguldür. Ülkemizde mevcut 4 bin kadar dikiş atölyesi, göç yüzünden ıssızlaşan bölgeler ve küçük kasabalardaki nüfus için bir kurtuluş yoludur.
Yunanistan ve Türkiye ile sınırımızda en büyük sayıda olan bu işletmeler geçen yüzyılda ülkemizdeki çok ucuz işgücü ile Türk ve Yunan sermayesiyle meydana getirilmişti.
Ülkemizde ve belki de Avrupa’da en büyük dikişçilik işletmesi olan ‘Pirintex’3 bin kişiye iş sağlıyor. İşletmenin tarihçesi, son 20 yılda tekstil sanayisinde olupbitenleri gözler önüne seriyor. Almanya’da bir dikişçilik işletmesi olan Bertram Rollmann faaliyetini ilk önce Yunanistan’a, oradaki işgücü fiyatının yükselmesiyle ise Bulgaristan’a yerleşiyor.
Sayın Rollmann’a göre büyük dünya markalarının Çin’den Güney Avrupa ve daha tam Balkanlar’a çekilme eğilimi görülüyor.Kendisi, Bulgaristan Giyim ve Tekstil Üretici ve ihracatçıları birliği başkan yardımcısı ve Euratex Müdürler Kurulu üyesidir.
Sayın Rollmann, bunun nedenlerini şöyle açıkladı:
“Son 3 yılda Çin’deki maaşlar zamlandı, Çin makamlarının iş koşullarına talepleri de arttı. Bunlar ise Çin’in temel rekabet öncelikleriydi. Bu uzak ülkeden Avrupa’ya kadar ulaşım masraflarının yükselmesi de önemli bir argümandır. Öte yandan büyük dünya markalarının Çin imalatçıları ile temaslarında belirli bir güçlük görülüyor.Bu şirketler Çin’den hayal kırıklığına uğradığı için Balkanlar’a yöneliyor. Çin’de 12 milyon kadar kişi Avrupa için dikişçilik yapıyor. Bu, Bulgaristan, Sırbistan, Makedonya ve Arnavutluk’un çalışabilir nüfusu kadardır. Buna bağlı olarak, Çin’den çekilmenin Bulgaristan’ın yanısıra bütün
Güneydoğu Avrupa’ya fırsat sağladığını düşünüyorum.’
Avrupa’da en düşük maaşlarıyla tanınan Bulgaristan bu bakımdan bölgedeki rekabet edebilirliğini koruyor. Yunanistan ve Türkiye’de iş ücreti epey yüksektir, Makedonya’da neredeyse aynı ücret verilir, Romanya’da isebizdekinden biraz yüksektir. Birkaç yıl sonra bu piyasaya Sırbistan’ın katılması da bekleniyor.
Bertram Rollmann bu koşullar altında Bulgaristan için dikişçilik sektöründe daha 5-7 elverişli yılın olacağını tahmin ediyor. Ona göre bu yıllarda Bulgaristan bu branşta sahip olacağı yüksek profesyonelliğiyle tanınacaktır.
Bulgaristan Giyim ve Tekstil Üretici ve İhracatçıları Birliği başkan yardımcısı ve Euratex Müdürler Kurulu üyesi olan Rollmann’a göre dışarıdan getirilen malzemelerle dikişçilik yapılması Bulgaristan için geçici bir gelişmedir.Şöyle diyor:
‘Buna Türkiye ve Çin’de de tanık olduk. Çinliler de ilk once dıştan alınan malzemelerle başlamış, ardından kendi kumaşları ile krokilerine geçmiş ve bütün ürün artık kendilerine ait olmuştur. Böylelikle onların piyasadaki payı giderek artıyor.’
Sayın Rollmann bizde dışarıdan alınan malzemelerle çalışan şirketlerin giyim modelleri ve krokilerin hazırlanması, öz malzemelerle çalışılması gibi işlemleri genişletmelerini tavfsiye ediyor. Sözlerine göre Bulgaristan dikiş sanayisine sipariş kapasitesini % 50 kadar artırabilir.
Öte yandan bu sanayi sektörü büyük dünya markalarının düşük işgücü fiyatlarıyla çalışmaları ve çalışanların hakettikleri geliri alma istekleri arasındaki çelişki ile yaşamak zorunda kalacak.
Rollmann’ın kendisi de Bulgaristan işçilerinin 2007’de bir ay kadar süren grevlerini hala hatırlıyor. Bulgaristan’ın aynı yıl Avrupa Birliği üyesi olmasından sonra Pirintex işletmesinde çalışanlar, eski Avrupa Birliği’nden meslektaşlarının maaşları ile ölçeşebilecek ücret almak istediler. Onlar marka giysiler üretiyordu ancak karşılığında ayda 150-175 Avro alıyorlardı. Şimdi iki katını alıyorlar ama buna rağmen 300-350 avro düşük bir ücrettir. Pirintex’in bölgeye yaptığı yatırımların büyük öneminin bilincinde olan işletme sendikalarının bazı talepleri de var.
Podkrepa sendikasının işletme örgütü başkanı Kostadin Drangiev şöyle diyor:
‘İşletme yönetimi, işyerlerimiz için bizde devamlı korku ve endişe yaratmak istiyor. Ama onlar da bilsinler ki, eğer bizi 300 Avroluk maaşla tutmak isterlerse biz yeniden sokağa dökülüp yeni bir grev ilan edeceğiz.’
Bertram Rollmann’a göre sektördeki maaşlar yavaş da olsa artmaya devam edecek çünkü giyim siparişleri yapanlar da çalışanların emeğinin şimdiye kadar olduğu gibi küçümsenmesinin devam edemeyeceğinin bilincindedir. Ona göre Yunanistan’daki işsizlik şöyle boyutlara ulaşabilir ki, işletmesinin çalışmaları oraya aktarılabiilecek.Komşu Türkiye’nin de giyim siparişlerinin bir bölümünü Bulgaristan’a yöneltmesi mümkündür. Bu hassas branşta her şey çok değişken kalıyor.
Çeviri: N. Dimitrova
bnr