Türk Siyasi Hareketi Yalanı
İstanbul’da verdiğim bir konferansta, sosyalist rejimin yıkılmasının ardından Bulgaristan’da ortaya çıkan Türk siyasi hareketini anlatmış ve hüküm cümlemde “Bu bir Türk Siyasi Hareketi Yalanıdır” demiştim. Evet, Hak ve Özgürlükler Hareketi, hareketin adıyla, içeriğiyle ve eylemleriyle tam bir Türk Siyasi Hareketi Yalanıdır. Kocaman bir yalan, Türklerin haklarını savunuyoruz yalanı, demokratiğiz yalanı, liberaliz yalanı… Başka saymaya gerek var mı?
Bu yalanı fark eden siyasetçiler buraları terk etti veya terk ettirildi. 2013 yılında bu yalanı terk edenler Hürriyet ve Şeref Halk Partisi’ni kurdu. 2015’in son günlerinde “Partimi Türkiye dostlarına kaptırmam” diyen efsane!, partinin mevcut genel başkanını illegal bir şekilde ihraç etti. Lütvi Mestan liderliğinde DOST Partisi kuruldu. Bulgaristan Meclisinde Türklerin hakları dillendirilmeye başlandı. Yalan olmayan bir Türk Siyasi Hareketi ivme kazanıyordu. Hürriyet ve Şeref Halk Partisi ile DOST BİRLİĞİ kuruldu.
Maskenin Ardından Çıkan Yüzler
Müesses nizam çok rahatsız oldu. Bu hareketin önünü kesmek için alakasız denen herkes ittifak yaptı. Seçim kanunları ile oynandı. İnsanlar bu birliğe oy vermesin diye tehdit edildi. İşten atıldı. HÖH’çüler Dost Birliği Türkçe propaganda yapıyor diye, suç duyurularında bulundu. Bir anda Jivkov’unu hatırladı bazıları. Türkiye ve lideri hakkında ağıza alınmayacak laflar söylediler. Türkiye Cumhuriyeti Sofya Büyükelçisi konuşurken kıçlarını döndüler. Maskeler düşmüştü, zira…
Bunları hatırlayalım lütfen! Hatırlayalım ki bugün birlik beraberlik gibi güzel kelimelerin ardında nasıl bir diziliş olması arzulanıyor, gözden kaçırmayalım.
Ayinesi İştir Kişinin Lafa Bakılmaz!
Birlik beraberlik olunca düşünmeyecekmişiz, parlamentoda daha çok vekilimiz olacakmış. İktidar ortağı olacakmışız? söylenen gerekçeler bu…
Yahu, sormazlar mı? Bugüne kadar parlamentoda adı Türkçe olan çok vekil oldu da ne oldu? Yıllarca iktidar ortağı olundu da ne oldu. Türkler ve dahi Bulgarlar bu hükumet ortaklıklarından ne kazandı? Lütfen, bir tane kazanım söyleyin! Zorla verilmiş Hristiyan isimleri mi silindi kütüklerden, sosyalist rejimin gasp ettiği mal mülk, vakıf malları mı geri alındı? HÖH’ün hiç gündeme getirmediği, sosyalist rejimin önce devletleştirdiği sonra da kapattığı Türk Mektepleri iade mi edildi, Müslüman Türk toplumuna? 1990’ların ortamı çok uygun olduğu halde sosyalist rejimin ortadan kaldırdığı Hususi Türk Mektepleri HÖH’çülerin aklına geldi mi? Nasıl gelsin? Zorunlu Türkçe Anadili derslerine bile karşı çıkıp, “Türkçeyi evde konuşuyoruz, İngilizce okusun çocuklar” diyenleri unuttuk mu?
Buyurun şimdi birleşin! Bu birleşme hayırlı olur, diyorsanız.
Kimlerle mi?
İşte yukarıda saydığım eylemlerin sorumluları ve dahi aşağıda yer alan icraatlara sahip ve bu icraatlerını hala savunan bir parti güruhu ile birleşin!
Bulgaristan AB’ye girerken, “Müslüman Türk Azınlık Bulgaristan’da tüm haklarını aldı, hiç problem yok” diyenlerle birleşin!
Türkiye ve Rusya kriz yaşadığında Rusya’dan yana olanlarla birleşin!
Türkiye Cumhuriyeti Liderlerine hakaret edenlerle birleşin!
“Biz, vakıf malları konusunda partimizde hiçbir çalışma yapmadık” diyenlerle birleşin!
Parlamento Dinler Komisyonuna, ateist olduğunu söyleyen vekili HÖH temsilcisi olarak gönderenlerle birleşin!
Kreşe giden Müslüman Türk çocuklarına, eşitlik adına domuz eti yedirmekte beis görmeyenlerle birleşin!
Bulgaristan’da kendilerine rakip olur korkusu ile sivil toplumun gelişmesini planlı bir şekilde engelleyenlerle birleşin!
Türk iş adamlarının Bulgaristan’da yapacağı yatırımları engelleyenlerle birleşin!
Müslüman Türklere ve Camilerimize saldıran, dil uzatan ırkçıları HÖH Milletvekili adayı gösterenlerle birleşin!
Seçim kampanyalarında kullanması için ırkçı ATAKA Partisi’ne milyonlarca leva para yardımı yapanlarla birleşin!
Kimler Birleşmeli?
Türk toplumunun siyaset sahnesinde birlik beraberlik yapması gerekiyorsa, kimin kiminle birleşeceği de bellidir. Siyaset kısa vadeli bir çalışma biçimi ile yapılmaz. Girdiği ilk seçimde 100 bin oy alan Dost Birliği Bulgaristan şartlarında gelecek vadeden önemli bir oy almıştır. Üstelik bu oylar zor şartlarda, her türlü baskıya rağmen alınmıştır. Bu şart ve ahval içerisinde işaret beklenmez, hedefe doğru yürünür ki millet de ardından yürüsün. Dava yolunda durak yoktur, ulaşılacak hedef vardır; hedefe doğru daima hızlanarak gidilir.
Birleşmekten bahis olacaksa adres bellidir. Olması gereken bellidir. DOST’u HÖH’e yamamak değildir bu belli olan. DOST ile HŞHP’nin birleşmesidir. Birlik ve beraberlik aynı hedefe gidenler arasında olabilir. Bir ve beraber olsun denilen partilerin hedefleri aynı mı ki, birleşme olsun?
Türk Siyasi Hareketi Yalanının oyuncuları ile yeni bir tiyatroya ihtiyaç yok. Bulgaristan’da yaşayan Türklerin haklarını savunacak ve dahi Bulgaristan’ın ve tüm Bulgaristan vatandaşlarının hakları için mücadele edecek bir yapıya ihtiyaç var. Bu yapı da bellidir. DOST ve HŞHP’nin birleşmesi… Bir olması, aradaki bazı anlaşmazlıkları dostane kenara atıp, yeni bir sayfa açmasıdır, olması gereken.
Araya girmiş sahte dostları temizlemek,
Bulgaristan’da yeni bir nefes olmaya devam etmek…
Olması gerekenin bu olduğu inancıyla,
DOST’un Dostlarına Sesleniyorum,
Ben bu davanın bir neferi olarak fikrimi beyan ettim,
Herkes fikrini açıklayacak, fikirler birleşecek, çarpışacak ki hakikat ortaya çıksın,
Her toplumun bir zaafı vardır, bizim ki de unutmak. Üstüme vazife olmadan hatırlatayım dedim, benim kusurum da bu olsun.
Selam olsun, selamımı alana!
bayramcolakoglu@gmail.com
