Bosna Hersek parlamentoları yakında, Sırp Cumhuriyeti (SC) Cumhurbaşkanı Milorad Dodik’in ortaya attığı tartışmalı bir öneri olan ülke silahlı kuvvetlerini lağvedip lağvetmemeyi tartışıyor olacak.
Dodik’in lideri olduğu, SC parlamentosunun çoğunluk partisi Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakı, silahlı kuvvetlerin lağvedilmesini desteklemeye hazır bekliyor. Ancak siyasiler ve vatandaşlar konu üzerinde ikiye bölünmüş durumda. Analistler ise ordu olmadan devletin nesnelliğini kaybedeceğini öne sürüyor.
Dodik, “Bosna Hersek, çok fazla para harcayan ve hiçbir sonuç üretmeyen hantal bir askeri makineye sahip” diyor.
Bağımsız Sosyal Demokratlar İttifakının SC Meclisi’ndeki Meclis Grubu Başkanı Zeljko Mirjaniç, “Orduya ihtiyacımız yok, çünkü BH’de NATO askerleri var, BH’de barışı sağlama yönünde yasal yükümlülükleri olan Hırvatistan ve Sırbistan var” diyerek şöyle devam ediyor: “BH, Silahlı Kuvvetler’e 1 milyar avrodan fazla para harcadı. Bu fonları ekonomiye yatırmak daha akıllıca olacaktır, özellikle de ekonomik kriz zamanlarında.”
Savaştan sonra BH’de 60 binden fazla NATO askeri olmasına karşın, bu rakam 1.200 NATO ve EUFOR askerinden oluşan mevcut seviyesine çekildi.
Ülke bütçesi 500 milyon, ordu bütçesi ise 150 milyon avro
2006 yılında BH, bugün yaklaşık 150 milyon avroluk bütçeyle 10 bin civarında askeri bulunan birleşik silahlı kuvvetlerini kurdu. Ülkenin yıllık toplam bütçesi ise 500 milyon avro. BH Federasyonu parlamentosundaki BH Partisi’nin milletvekili Safet Haliloviç, her ciddi devletin bir askeri gücü olduğunu söylüyor.
Haliloviç, “Bu girişimin destek göreceğini sanmıyorum. Bölgedeki bütün ülkelerin ordusu var, bu yüzden BH ordusuz olamaz” diyerek şöyle devam ediyor: “Silahlı kuvvetlerde reform, savaş sonrası BH’sinde meydana gelmiş en iyi şeylerden biridir. Giderleri azaltmak için olanaklar mevcut, ancak bir ordu kesinlikle gereklidir. Terörü, holiganları, yangınları ve selleri düşünün. Ordu, bu gibi durumlarda son savunma hattıdır.”
Askeri konularda faaliyet gösteren Saraybosna merkezli bir STK olan Güvenlik Çalışmaları Merkezi’nin Müdürü Denis Hadzoviç, önerinin meşru olmaktan çok siyasi olduğunu söylüyor.
Hadzoviç, “Ordu, bir devletin bağımsızlığı ve nesnelliğinin en önemli özelliklerinden biridir” diyerek şöyle devam etti: “BH Silahlı Kuvvetleri dünya üzerindeki barış görevlerine büyük katkıda bulunmuştur. Diğer yanda, 10 bin kişiyi bir anda işten çıkaramazsınız. Herhangi yeni bir girişim veya öneriden önce onlara iş bulmanız gerekir.”
Mayıs 2010′da NATO, ancak bütün taşınabilir savunma mallarının ülkenin Savunma Bakanlığı tarafından kullanılmak üzere BH devlet malı olarak kaydedilmesi koşuluyla, BH’yi Üyelik Eylem Planı’na şartlı olarak davet etti. Bu mesele siyasi anlaşmazlıklar nedeniyle hâlâ çözülmüş değil.
Söz konusu mallar -69 adet yer- arasında askeri kışlalar, talim ve atış alanları, bir düzine askeri depo, bir radyo iletişim ağı ve çok sayıda radar tesisi ve havaalanı yer alıyor.
Mart ayı ortasında, Dodik BH’nin üyelik konusunu tekrar gündeme getirerek, SC vatandaşlarının NATO’ya katılmak isteyip istemediklerine birreferandumda karar vereceğini yineledi.
Girişimi yeni milletvekillerine sunduğu SC Meclisi’nde yaptığı konuşmada Dodik, “NATO’ya katılmaya karar verirsek, BH o örgüte demilitarize bir ülke olarak da girebilir” dedi.
Banja Lukalı bir avukat olan Bojan Vlaski, devletin orduya ayrılan fonları başka yerlere harcayabileceğini söylüyor.
Vlaski, “Orduya harcadığımız parayı ekonomik büyüme, istihdam, eğitim gibi alanlara harcayabilsek çok daha iyi olur” diyor.
Saraybosnalı bir mühendis olan Eldin Ramizoviç buna katılmıyor.
Ramizoviç, “Daha 15 yıl önce 100 bin kişinin öldüğü kanlı bir savaştan çıkmış bir ülkede, birisinin ordunun lağvedilmesini istemesi düşünülemez” diyor.
Kaynak: SETimes