Bulgar Sosyalist Partisi’nin (BSP) Cumhurbaşkanı adayı İvaylo Kalfin, yardımcı adayı Stefan Danailov ile başarı elde edebilecek bir ikili oluşturduklarını ve aralarında hiç bir rekabetin bulunmadığını söyledi. Zaman’a özel açıklamalarda bulunan Kalfin, cumhurbaşkanlığı makamı için önemli olan beceri, imkan, ilişki ve popülerlik ile diğer adaylardan ayrıldıklarını belirtti. Sosyolojik araştırmalara inanan biri olduğunu aktaran Kalfin, seçimler yaklaştığı zaman bu araştırmaların daha doğru sonuçlar verdiğini ifade etti. DPS ile herhangi bir destek konusunda görüşmelerinin şu an itibari ile olmadığını belirten Kalfin, DPS parti yönetimi ile DPS seçmenlerinin, halkı yoksulluğa ve ayrımcılığa götüren partiye oy vermeyeceklerini düşündüğünü belirterek, DPS seçmenlerinin oylarının seçimlerin sonuçları için çok önemli olduğunu dile getirdi. Milliyetçi ve yabancı düşmanlığı güden partilerin desteğini istemeyen Kalfin, bu partilerin ülkede insanlar arasında nefret tohumları ektiğini aktardı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde rakip olarak GERB adayı Rosen Plevneliev’i gören Kalfin, ‘O, GERB’in yürüttüğü politikanın temsilcisidir. Bu ayrıştırma politikasıdır, nefret politikasıdır, muhalefet politikasıdır. Bu politika, son aylarda yaşadığımız olaylarda kısmen sorumludur.’ dedi.
Seçim dolayısıyla ülkede yaptığı gezilerde, ülkedeki Müslüman vatandaşlarla da bir araya geldiğini aktaran Kalfin, ülkedeki Müslümanların refahı için devletin gayret gösterdiğini görmeyi çok istediğini belirterek şunları söyledi: “Kırcali’de insanların susuz yaşadığını gördüm. Ancak çok sayıda insanın yaşadığı yerlerde de aynı sorunlar var. Rodoplarda ve Doğu Rodoplarda yaşam çok zor. Bu insanlar, düşük gelirli kişilere önem vermeyen ve iki yıldır yürütülen bu siyaseti çok daha iyi hissediyorlar. Bu kişilere ümit vermek istiyorum. Bulgaristan daha farklı şekilde de gelişebilir. En fazla yardıma ihtiyaç duyulan sorunlar, tüm ülkenin sorunları olarak görülebilir. Cumhurbaşkanının temsilcilik fonksiyonu olduğunu ve bu fonksiyonun küçümsenmemesi gerektiğini savunan Kalfin, “Cumhurbaşkanlığı için ilk önce halkın desteği alınmaktadır. Cumhurbaşkanı sadece önemli konuları gündeme getirmekle kalmaz, bunlar için çözüm üretilmesini sağlar. Bence ülkenin şu andaki en büyük sorunları düşük gelirler, yoksulluk, halkın sağlığı ve eğitimdir. Cumhurbaşkanı, bu konuların çözümü için oturumlar düzenleyip bu sorunları sosyal politika gündeminin merkezine yerleştirebilir. Katunitsa’daki olaylar sonrası bunların çok daha önemli olduğuna inanıyorum. Cumhurbaşkanının toplumu birleştiren kişi olması çok önemli. Ülkedeki Bulgaristan vatandaşları farklı dini ve etnik kökene sahip olsalar da hepsi bu ülkenin vatandaşıdır ve ülkenin kalkınması için birlikte hareket etmeye ihtiyaç vardır.” şeklinde konuştu.
AB, Türkiye ile daha güçlü olacaktır
İvaylo Kalfin, Türkiye’nin AB üyeliği için gösterdiği çabaların tamamını desteklerken, AB’nin Türkiye gibi bir üyesi ile daha güçlü olacağının tartışılmaz olduğunu aktardı. Bulgaristan için Türkiye ile bu topluluğun bir ortağı olmanın daha iyi olacağını belirten Kalfin bunun da bir gün gerçekleşeceğini beklediğini söyledi. Kalfin şöyle devam etti: “Türkiye, son yıllarda İslam ülkeleri arasındaki politikasını çok aktifleştirdi. Bunun çok olumlu olduğunu düşünüyorum. Türkiye, hem İslam ülkeleri hem de çağdaş batı ülkelerinin dilleri ile konuşabilen laik bir ülkedir. Bu bakımdan Türkiye’nin çok fazla imkanları ve öncelikleri vardır. Orta Doğu da dahil olmak üzere çeşitli sorunların çözümünde Türkiye’nin müdahalelerinde bunu görebiliyoruz.”
Bulgaristan Zaman