Bulgar – Türk Ticaret ve Sanayi Odası (BULTİŞAD) Başkanı Fikret İnce: Bulgaristan iş ve üretim için mükemmel bir yerdir

Haberler
İçeriği Paylaş

Sayın Fikret İnce, Bulgaristan yatırım için iyi bir yer midir ve bizdeki yatırım koşullarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

– Bulgaristan yatırım için iyi bir yer, iş ve üretim içinse mükemmel bir yerdir.

Ayrıca lojistik açıdan önemli bir rol oynamaktadır, çünkü Avrupa’ya giden yollar Bulgaristan’dan geçmekte. Bir de burada çok çalışkan ve yardımsever insanlar yaşamakta. Buna ise dış yatırımcılar iyi niyet ve dürüstlük ile yanıt vermelidir.

Ancak bu şekilde işler yürür. Ben ve şirketim, başka birçok iş adamı da buna dahil buna iyi bir örneğiz.

Ülkemizin ayrıcalıkları nelerdir?

– Bulgaristan’ın birçok ayrıcalığı bulunmakta. İlk başta ise güvenlik gelmektedir.

Ülke yatırım güvenliği vermektedir. Finansal istikrar ise yurt dışından gelen iş adamlarının başarılı bir yatırımı için başlıca koşuldur. Bunun yanı sıra ilk yatırım oranları düşüktür. Yatırımcıların ilgisini çeken diğer faktörler ise ülkenin vergi politikaları ve eğitimli işgücüdür. Bunlar her yatırımcının dikkat ettiği başlıca faktörlerdir. Buradaki iş ortamının iyi olduğunu söyleyebilirim.

Bulgaristan’da 18 yıldır çalışmaktayım. İlk başta “Şumensko Pivo”yu satın almış ve bir süre onun sahibi olmuştum. Daha sonra onu sattım. Daha sonra alüminyum ürünlerine yatırım yapmaya karar verdim, şu anda ise şirketimizi ülke ve Avrupa piyasalarında ilk sıralara taşımayı başarmış bulunuyoruz. Son yıllarda ürünlerimizin %90’ı AB ülkelerine ihraç edilmekte, en büyük pazarımız ise Almanya’da bulunmaktadır. Son üç yılda satışlarımız önemli ölçüde artmıştır ve Avrupa’daki satış payı toplam üretimin %20’sine ulaştı. Ülkenin yatırım ve iş olanaklarına yönelik politikalarından dolayı çok memnunuz. Valilik, belediye yönetimleri ve diğer kurum ve kuruluşlardan anlayış ve destek görüyoruz.

Bazı zorluklarla karşılaşmıyor musunuz? Örneğin Bulgar işadamları bürokratik işlemler ve ağır çalışan idari sistemden şikâyetçi.

– Bakın, sorunsuz olmaz. Her iş alanında zorluklar mevcuttur. Fakat yüksek ve profesyonel bir düzeyde çalışmalarımızı sürdürüyor ve Avrupa’nın iyi çalışmalarını baz alarak başarılara imza atabiliyoruz. Evet, bizler de idari süreçte bürokrasi ve ağır ilerleyen işlemler gibi bazı zorluklar yaşıyoruz. Ancak bunları sürecin bir parçası olarak görüyoruz. Zor dönemlerimiz de oldu, örneğin 2008 yılı zorlu bir süreçti. O yıl, dünyadaki ekonomik krizden dolayı satışlarımız azalmıştı. Tüm sektörlerde kargaşalar meydana gelmişti. Kolay değildi, fakat zorluklar da atlatılıyor. Elde ettiğimiz pozisyon ve ürünlerimizin geniş uygulama alanından dolayı krizin etkisini çok az hissettiğimizi şu an farkına varıyoruz.

İnşaat alnı o dönemde krizin etkisini en çok hissetmişti. Uzmanlar şu anda bu alanın tekrar canlandığını belirtiyor. Sizin gözlemleriniz nelerdir?

– Evet, inşaat sektörü de krizin ağır darbeleri altındaydı. Fakat ekonomide her şey birbiri ardınca gelişiyor. Şu anda bu sektörün büyümekte olduğunu düşünüyorum. Birçok şirket ise Bulgaristan’a ilgi duyuyor ve burada yatırım yapmak istiyor. Yatırım yapacaklardır da, bu da inşaat sektöründe de iş gücü sağlayacakları anlama geliyor. Örneğin yakın bir geçmişte önde gelen bir Türk holdingi başkentinizde bir hastane satın aldı ve sağlık hizmetleri sunan büyük bir merkezler ağı oluşturacak. Bulgaristan’da yatırım yapmayı planlayan daha üç güvenilir şirket biliyorum. Bu şirketler ülkenize 100 milyon euro yatırım yapmayı planlıyor. Bu şirketlerden bir tanesi Metalürji sektöründe çalışıyor, diğeri transformatör üretecek, üçüncüsü ise seramik alanında faaliyet gösterecek. Şirketlerimiz Şumen bölgesinde toplam 1000 kişilik iş olanakları sağlayacak. Devnya’daki çimento fabrikasına da büyük bir yatırım yapılması bekleniyor. Bizler de şirketimizde 30 milyon euro değerinde bir proje başlatmayı planlıyoruz. İnşaat ve inşaat işçilerine ihtiyacımız olacak, çünkü her şeyle birlikte bir işadamı için altyapı da çok önemlidir. Burada çok kişinin çalışmasından dolayı inşaat sektörü Bulgaristan’da önemli bir yere sahip olduğunu düşünüyorum. Bulgaristan ile ortaklaşa proje gerçekleştirmek isteyen Türk şirketleri de var ve eğer bu çalışmalar başlatılırsa iki ülkeye de faydalı olacaktır. Türkiye’de yol ve otoban inşaatları gerçekleştirmiş birçok deneyimli şirket vardır, bu şirketler ise en modern makina ve teçhizata sahiptir ve iki ülke arasındaki bu iş birlikleri çok faydalı olacağına inanıyorum. Ben Bulgaristan vatandaşlığına da sahibim, dolayısıyla iki ülke vatandaşlarının anlaşmasını ve birbirine faydaları olmasını istiyorum.

Ülkemizdeki birçok işveren eğitimli kadro eksikliğinden şikâyetçidir. Şirketinizde de böyle eğimli eleman eksikliği var mı ve bu sorunun çözümü nedir?

– Sosyal açıdan çalışanlarımdan olduğu kadar Şumen’den de kendimi sorumlu hissetmişimdir. İktisat ve idari kadro bulmakta sıkıntılar yaşamıyoruz. Fakat genç mühendisler bulmakta zorlanıyoruz. Devletin eğitimli mühendis ve teknik uzmanlara büyük ihtiyacı var. İşadamlarının, eğitim sisteminin ve devletin çabalarının meyvesi olacak hedef programlar hazırlanmalı.

Ülkemizde yatırım yapmak üzere yurt dışından başka işadamlarını davet eder miydiniz?

– Şahsen buradaki yatırımımdan çok memnunum, dolayısıyla Türkiye’deki diğer işadamlarına burada yatırım yapmaları için sürekli davetlerde bulunuyorum. Bulgaristan Türk işadamlarına büyük olanaklar sunabilir, ancak galiba Türk yatırımcıları bu konuda fala bilgi sahibi değil. Bu yüzden iki ülkenin diplomatik temsilciliklerinin, kar amacı gütmeyen derneklerin girişimleri artması gerektiğine inanıyorum. Önyargıları arkamızda bırakmamız gerektiğine de inanıyorum. Türk şirketleri ihracat yaparken kira, depolama ve pazarlama için devletten 300 bin dolar destek görüyor. Bu da ona büyük seçenekler sunuyor, Bulgaristan bu yönden ise yeteri derecede ilgi çekmiyor. Komşu olarak da ilişkilerimizi dondurma veya durdurma söz konusu olmamalı, her daim müzakere masasında oturup kimin nasıl yardıma ihtiyacı olduğunu bilmeliyiz.

Yardım edebiliyorsan et. Edemiyorsan engel olma. İyi komşular arasında bu hep böyle olmuştur. Bulgar-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı olarak yabancı sermayeyi Bulgaristan’a getirmek için çalışıyorum.

Kurumumuzun birkaç önemli hedefi daha bulunmaktadır. Bunlardan ilki Türkiye’nin sermaye potansiyelini Bulgaristan’ın kuzeydoğusuna yöneltmektir.

İkincisi ticaret bağlarını geliştirmek ve üçüncü, fakat son olmayan hedefimiz de güney komşumuzdan gelen işadamlarının bürokrasiyi aşmaları için vaktinde ve yerinde destektir.

Röportajı Gerçekleştiren:
Violeta Vlastanova

Kaynak: Kırcaali Haber

 


İçeriği Paylaş