Bulgaristan hafta sonu yaptığı açıklamada, Avrupa’nın vizesiz sahasına katılma sürecinin 22 Eylül Perşembe günü gerçekleşecek AB adalet ve içişleri bakanları toplantısında engellenmesi halinde, Schengen anlaşmasında yapılacak değişikliklere vereceği desteği geri çekebileceği konusunda uyardı.
Bulgaristan Dışişleri Bakanı Nikolay Mladenov Cumartesi günü yaptığı açıklamada, “tüm Avrupa ve özellikle de Bulgar halkının çıkarlarına hizmet edecek… mantıklı bir çözüm” elde edildiği takdirde, Sofya’nın devam eden reform çabalarını destekleyeceğini söyledi.
Mladenov, “Ancak bu tür bir karar alınmadığı takdirde, Schengen’e yönelik Avrupa mevzuatında reform yapılmasına destek vermemize ilişkin tüm politikamızı dikkatli şekilde gözden geçirmemiz gerekecek. Zira sonuçta kurallar uyulmak içindir.” diye vurguladı.
Bulgaristan ve Romanya’nın başlangıçta Mart 2011’de Avrupa vizesiz seyahat sahasına katılmaları planlanıyordu.
Ancak Fransa ve Almanya geçen yılın Aralık ayında, AB’nin en yeni bu iki üyesinin henüz hazır olmadığını savunarak, Avrupa Komisyonu’na (AK) bu ülkelerin katılımıyla ilgili her türlü kararı bekletme çağrısında bulundu.
Schengen sahasına katılım bir dizi teknik kriterin yerine getirilmesine bağlı olmasına karşın, Paris ve Berlin’in başlıca argümanı iki Balkan ülkesinin yolsuzluk ve organize suçla mücadelede somut ilerleme gösteremediği yolundaydı.
O tarihten bu yana, gerek AK gerekse Avrupa Parlamentosu Bulgaristan ve Romanya’nın katılım şartlarını yerine getirdiğini doğrulasalar da, diğer AB ülkeleri, bu ülkelerin Birliğin 27 ülkesinin tamamı tarafından onaylanması gereken kabulüne karşı olduklarını dile getirdiler.
Mladenov’un uyarısı, Hollanda hükümetinin Cuma günü, iki Balkan ülkesinin yolsuzlukla mücadele çabalarının yetersizliği nedeniyle bu hafta Brüksel’de yapılacak AB içişleri bakanları toplantısında söz konusu ülkelerin Schengen bölgesine katılımlarını engelleme kararı alması sonrasında geldi.
Hollanda göç bakanlığı sözcüsü Elaine de Boer AFP’ye verdiği demeçte, “Kabine, Romanya ve Bulgaristan’ın katılmasına hâlâ karşı olduğumuza karar vermiştir.” dedi. De Boer, Göç Bakanı Gerd Leers’in Haziran ayındaki bir açıklamasında ülkesinin 2012 yılından önce alınacak her türlü karara karşı çıktığını söyleyen Hollanda’nın, bu ülkelerin kısmi katılımını bile onaylamayacağını kaydetti.
Hollanda basınında yer alan haberlere göre, Finlandiya da bu ülkenin tutumunu destekliyor. Sofya ve Bükreş’in Schengen süreçlerine karşı olduklarını dile getiren diğer ülkeler arasında Danimarka ve İsveç yer alıyor.
Romanya Dışişleri Bakanı Teodor Baconschi de Hollanda hükümetinin kararını eleştirerek, kararı, verdiği destek nedeniyle kabinenin ayakta kalması için kritik önem taşıyan, ülkedeki göç karşıtı Özgürlük Partisi’nden gelen baskıya yordu.
Romanya’nın İngilizce yayınlanan Nine O’clock gazetesi tarafından aktarılan sözlerinde Baconschi, “Ne yazık ki bu, AB kurallarının tamamen iç siyasi hesaplara dayanarak gözardı edildiğinin kanıtıdır.” dedi.
Bakan, Bükreş’in “Schengen genişlemesinin lehine bir oylama sonucu” elde etmek için AB içindeki bütün ortaklarıyla çalışmaya devam edeceğini kaydetti.
Baconschi, “Bu, Romanya’nın Schengen üyesi olup olmamasıyla, iç sınır denetimlerini ne zaman kaldıracağımızla ilgili bir meseledir.” dedi.
AB’nin İçişlerinden Sorumlu Komisyon Üyesi Cecilia Malmstrom da, Cuma günü bir çözüm bulunacağı yönündeki umudunu dile getirdi. Malmstrom, şu anda altı aylık AB dönem başkanlığını yürüten Polonya’nın, Perşembe günkü toplantıda uzlaşma sağlanabilmesi için “büyük çaba” sarfettiğini belirtti.
Malmstrom “Tabii ki, biz de bu çabalara destek verdik ve teknik açıdan gerek Romanya gerekse Bulgaristan’ın katılmaya hazır olduğunu söyledik.” dedi.