Çalışabilecek durumda olan ve aktif nüfus olarak kabul edilen kişilerin yüzde 40’ının çalışmadığı açıklandı. İstihdam Ajansı ile İstatistik Enstitüsü’nün yaptığı açıklamaya göre, çalışma çağında ve imkanında olan kişilerin yüzde 40,8’inin çalışmadığı, sadece 2 milyon 150 bin kişinin istikrarlı bir geliri olduğu ve sigortalarını ödediği, ancak bu oranın giderek azaldığı aktarıldı. Şu anda resmi işsiz sayısı 352 bin kişi. Ancak gerçekte bu sayının dört kat fazla olduğu belirtiliyor. Böylece resmi yüzde 9,29 olan işsizliğin gerçek rakamı ifade etmediği ifade ediliyor. Bunun nedeni, devletin, işsiz olarak sadece Çalışma Ajansı’na kayıtlı kişileri dikkate alması.
Bu kayıtların dışında 1,6 milyon kişinin bulunduğu belirtiliyor. Bu kişilerin bir kısmı çalışmak istemezken, bir kısmı iş bulacağına inanmıyor, diğer bir kısmı ise çalışmak isterken iş bulacağına inanmıyor.
İstatistik Enstitüsü’nün (NSİ) 2010 ile 2011 yıllarının ilk üç aylık dönemde iş gücü düzeyini açıkladığı verilere göre de, bir yıl içinde, 24 yaşına kadar olan gençlerden sadece 30 bini iş bulabildi. 55-64 yaşları arasındaki 7 bin kişi ise işten ayrılırken, bunların bir kısmı emekliye ayrıldı. NSİ, üç aylık süre içinde 24 yaşına kadar olan gençlerin yüzde 18,4’ünün istihdam edildiğini açıkladı. Ancak bu orana ücret karşılığı bir saat çalışanlar da dahil ediliyor.
Gençlerin istihdam edilmesinin önündeki en büyük engeller olarak, çalışma alışkanlığının olmaması ve işverene sadakatsizlik gösteriliyor. Diğer engeller arasında gençlerin maaş olarak çok yüksek miktar istemeleri yer alıyor. Emekliliği yaklaşmış olanlar sadece gün prim sayısını doldurmak için en az ücrete dahi razı olabilirken, gençler yüksek maaşlar talep ediyor. İlk işi bulmadaki engellerden biri olarak da, öğrencilerin eğitim döneminde bir işte çalışmaması gösteriliyor. NSİ verileri, her dört öğrenciden birinin eğitim dönemi bitmeden herhangi bir işte çalıştığını gösteriyor. Endişe verici bir diğer veri de, 15-34 yaşları arasındakilerin yüzde 20’sinin, üniversiteyi bitirdikten hemen sonra iş bulamamış olması. Gençlerden istihdam edilenlerin yüzde 40’ı, akrabaları veya tanıdıkları sayesinde işe alındığını belirtiyor. İnsan kaynakları uzmanları ise, işten çıkartma durumunda gençlerin ilk önce çıkartıldıklarını, bunun da aileleri olmaması ve işsizlikle daha kolay baş edebilecekleri gerekçesi ile yapıldığını dile getiriyor.
NSİ verilerine göre, çalışanların sayısında düzenli olarak bir azalış gözleniyor. 2010’un ilk üç aylık dönemine göre 120 bin kişi işten çıktı. Bu yılın ilk üç aylık döneminde toplam işsiz sayısı 400 bine yaklaştı. Verilere göre, bir çok kişinin bir yıldan daha uzun süreden beri iş bulamadığı tespit edildi. Bu kişilerin sayısı 208 bin. Bir yıl öncesine kıyasla bu oran yüzde 50 artmış bulunuyor. Sigortalarını ve vergilerini ödeyen kişi sayısının giderek azalması ise dikkat çekiyor. 2009 ve 2010 yıllarında bu sayı 290 bin kişi azaldı. Aynı süre içinde yaklaşık 200 bin kişi istihdam piyasasından çekilerek herhangi bir sebepten dolayı Çalışma Ajansı’na kayıt olmadı. Hiç kimsenin gerçek işsizlik oranını gizlemediğini belirten Çalışma Bakan Yardımcısı Krasimir Popov, Bulgaristan’ın işsizliği belirlerken Eurostat’ın yöntemini kullandığını dile getirdi.
Verilere göre ülkede 2 milyon 890 bin kişi istihdam edilirken, aktif nüfusun 1 milyon 727 bini çalışmıyor. 55-64 yaşları arasındaki çalışanların sayısı 418 bin iken, 24 yaşına kadar olan çalışanların sayısı ise 164 bin. 256 bin kişi ise iş bulacağından ümitli değil. Çalışma ve Sosyal Politika Bakanı Totyu Mladenov, ay sonunda işsizlik oranının yüzde 9’un altına ineceğini söyledi. İstihdam Ajansı’nın işsizlik verilerini gün gün tuttuğuna değinen Bakan, İstatistik Enstitüsü’nün yaptığı anketlere göre işsizlik oranını açıkladığını savunurken, mevcut işsizlik oranının yüzde 9,02 olduğunu aktardı. Öte yandan üçlü ortaklık görüşmelerinde bir defaya mahsus tazminat ödenmesi önerisi ele alınmadı. Bakan Mladenov, haziran ayı sonunda özel bir oturumun yapılacağını açıkladı.
Erkan Tunca, Sofya