Sofya’daki hükümet karşıtı protesto gösterilerinde meydana gelen ve 17 kişinin yaralandığı son şiddet olayları, polisin davranışıyla ilgili soru işaretlerine yol açıyor.
Toplum polisinin 23 Temmuz’da Sofya’da düzenlenen hükümet karşıtı protestoları bastırmak için sergilediği davranışlar, polisi orantısız güç kullanmakla suçlayan bazı insan hakları savunucularının dikkatini çekmesine karşın, diğerleri polisin davranışını destekliyor.
Bulgaristan Helsinki Komitesi’ne göre, “toplum polisi göstericileri ayrım gözetmeksizin copladı, polis kalkanıyla vurdu ve tekmeledi. Polis ayrıca beş gazeteciyi de dövdü.”
Şiddet olayları, göstericilerin 40 gün süren barışçı gösteriler sonrasında, çöp konteynerleri, banklar, taşlar ve sokak tabelalarıyla parlamento binasını ulaşıma kapatarak 100’den fazla milletvekili, bakan, gazeteci, uzman ve personeli yaklaşık 10 saat boyunca binada alıkoyması üzerine meydana geldi.
Polis, insanları sıkı koruma altındaki bir otobüsle dışarı çıkararak binayı tahliye etmeye çalıştığında, göstericiler yolu kapattı. Polisin otobüse yol açmaya çalışmasıyla çatışmalar patlak verdi ve çok sayıda protestocu ve polis memuru hafif yaralandı. Polis, binada mahsur kalan milletvekilleri ve diğer insanları 24 Temmuz’un erken saatlerinde dışarı çıkarmayı başardı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü hazırladığı raporda, “Protestocuların ayrım gözetilmeksizin dövüldüğü yönündeki haberler, bağımsız bir soruşturma açılmasını öneriyor ve gerektiriyor.” dedi.
İçişleri Bakanı Tzvetlin Yovchev konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Yürürlükteki yasaya göre, polis memurları polisin talimatlarına uyulmadığı takdirde daha sert tedbirler alma hakkına sahiptir.” diyerek şöyle devam etti: “Polis memurlarının uygun tepki vermeyip haklarını aştığı yönünde işaretler varsa, bunlar kontrol edilecektir.”
Bazı protestocular, polisin hukuk düzenine uygun şekilde davrandığını söyleyerek bakana katıldı.
Ödüllü yazar ve protestoların aktif bir destekçisi olan Vasil Georgiev SETimes‘a verdiği demeçte, “Polis memurları da, tıpkı bizler gibi, ülkemizin en yüksek mevkilerine kadar çıkmayı başarmış bu suç grupları tarafından rehin alınmıştır. Bu suç grupları kasıtlı olarak kan dökülmesi için bizi birbirimize düşürmekte ve sivil toplumu kötü göstermektedir.” şeklinde konuştu.
Protestolara aktif şekilde katılan yazar ve analist Yasen Atanasov, SETimes‘a şunları söyledi: “Polis memurlarının kendileri de bu saçma plana dahil edildi.” Atanasov, “Birisi, en düşük mevkideki memurun bile mkansız olduğunu bildiği bu milletvekillerini çıkarma planını düşündü. İnsanlar bir senaryoya karıştıklarını hissetti ve tıpkı bizler gibi sinirlendi.” diye devam etti.
Psotestocular, polis memurlarının karşılaştığı kötü çalışma koşullarına dikkat çekti. Göstericiler, polisin uygun şekilde donatılmadığını ve yiyecek ve su olmadan yaz sıcağında uzun saatler boyunca çalıştığını ileri sürdü. Protestocuların polis memurlarını su ve çiçek verdiği anlar oldu.
Protestolar çatışmalardan bu yana barışçı şekilde devam etti.
Sofya’daki parlamento binası dışında meydana gelen çatışmalar sırasında polisin hareketlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Görüşünüzü aşağıda paylaşın.
SETimes.com