Burgas’ın Kumluk Semtindeki cami inşaatı yerel makamların sorun çıkarması nedeniyle tamamlanaması üzerine bu durumu prostesto etmek amacıyla Bayram Namazı inşaat halindeki camide kılındı.
Aytos Bölge Müftülüğünden yapılan açıklamada şöyle deniliyor: ‘Sözkonusu caminin minaresinin belediye tarafından onaylanmış teknik projede mevcut olmasına rağmen, inşaat hukukunda kanunsuz sayılmıştır. Minare camiye bağlı bir yapı olmasına rağmen, müftülük yapımı ile ilgili belediyeye bir kaç defa müracat etmiş, fakat hiç bir talebleri kabul edilmemiştir. Yaklaşık 4 senedir devam eden bu olay yerli müslüman halkını çileden çıkarmıştır. Bardağı taşıran son damla ise bir kısım inşaatı yapılmış minarenin yıkım kararı olmuştur. Bu yapılan haksızlıkları protesto etmek, seslerini duyrmak için ve başka bir caminin bulunmaması sebebiyle Burgas müslümanları Bölge müftülüğünün yazılı onayını alarak Ramazan Bayram namazını caminin yasaklanan inşaat alanında yoğun bir katılımla kılmışlardır.’
AYTOS BÖLGE MÜFTÜSÜ: ÜLKEMİZ ZARAR GÖRÜYOR
Aytos Bölge Müftüsü Selahattin Muharrem caminin inşaat izninde yaşanan sıkıntılar hakkında şunları söyledi: ‘Dinler yasasının 12 maddesine göre Dini yapılar mimari tasarıma dikkat edilerek kendine özgü dini sembolizme uygun ve mekansal planlama kanunu ile ilgili yönetmeliklere uygun olarak inşa edilir. Bu nedenle,bizler Müslüman dini temsilcileri olarak bu kanunlara uygun hareket ettik ve 2007 yılında cami ve minare projemiz onaylandı ve belediye tarafından inşaat izni verildi. Cami inşaatımız 2009 ocak ayında başlandı aynı yıl nisan ayında belediye tarafından durduruldu. Bizden revize proje istendi. Biz gerekeni yaparak gözden geçirilmiş bir revize proje, sunmamıza rağmen bu gerçek idari yetkililer tarafından göz ardı edildi. Aynı zamanda, cami inşaatımıza 30 metre uzaklıkta bir kilise inşa edilmektedir, fakat orada her şeyin kanunlu olduğundan, biz şüphe ediyoruz. Bizleri Burgas şehrinde gayrımüslümanlarla aynı Avrupa değerlerini paylaştığımızı hiç kimse ikna edemez. Çünkü bu olayda her yerde toleranslı olduğunu vurgulayan, diğer etnik gruplarla harmoni içinde yaşadığımızı söyleyen belediye ve diğer devlet kurumları bizim cami yapma hakkımızı kısıtlamakta, aynı zamanda Burgas şehrinde aktif bir şekilde kiliselere maddi yardım yapmaktadır. Şu anda Burgasta yaşayan yaklaşık 10 bin müslümanın ibadet edecek bir camisi bile bulunmamaktadır. Aynı zamanda bizim eskiden şehir içinde 3 camimiz vardı bunlar nerede kaldı, biz bunu da sorgulamamız gerekiyor. Bunların tamamı o dönem devlet tarafından bilinçli olarak yıkılmıştır. Bugün bir avuç ermeni vatandaşının ve diğer azınlık dini grupların şehir merkezinde ibadet haneleri bulunmaktadır, fakat iş müslümanlara gelince camileri olamaz. Bu bizi yönetenler açısından Avrupa ve dünya önünde bir utançtır. Bir kaç yıldır Burgas cami olayı ABD nin yıllık raporunda da yansıtılıyor ve şu ifade kullanılıyor: Bir süre önce Burgas belediyesi cami yapımı için arsa tahsis etti, fakat daha sonra şehirde yükselen milliyetçi dalganın sakinleşmesi için tektaraflı bu kararını iptal etti. Aynı zamanda inşaatı onaylanarak devam eden bir cami inşaatını da belirsiz teknik nedenlerden dolayı durdumuştur.
Bizler bir an önce minaremizin yıkımı durdurulmasını ve camimizin inşaatına izin verilmesini bekliyoruz. Yasalara uygun olrak yapılan bu minarenin yıkımı bir çok Burgas ve Bulgaristan vatandaşı, hatta yurt dışındaki bir çok insan dikkatli bir şekilde izlemektedir. Ülkemizin ve şehrimizin prestijinin daha fazla zarar görmemesi açısından Burgas Belediyesini bir an önce müslümanların ihtiyacı olan bu camiye kavuşmalarında yapıcı bir rol oynamasını bekliyoruz.’
AJANS BG
