Bu yıl da Cebel merkezine binlerce Türk geleneksel 19 Mayıs 1989 yılı olaylarının anma törenine katılmak için akın ettiler. Aynı zamanda Cebel’in günü olan 19 Mayıs, Kırcaali bölgesinden başka, Türkiye, yurtiçinden ve yurtdışından gelen yüzlerce misafirlerin bulunduğu zengin programla kutlandı. Ahmed Doğan’ın eskiden sağ kolu olan Kasim Dal ve destekçisi Korman İsmailov 15 civarında kişiyle anma törenini tahrik etmeye çalıştılar, ancak HÖH yandaşları buna izin vermediler. Yaklaşık 80 Türkiye göçmen derneklerinden temsilciler Ahmed Doğan ve HÖH’ne tam desteğini gösterdiler. Bu yıl 1989 Mayıs olaylarının 22. yılı anılan törende resmi misafirler olarak Hak ve Özgörlükler Hareketi’nin (HÖH) Genel Başkanı Dr. Ahmed Doğan, HÖH Genel Başkan Yardımcıları Lütfi Mestan, Filiz Hüsmenova, Ruşen Rıza, Aliosman İmamov, Hristo Biserov, HÖH Gençlik Kolları Başkanı Ceyhan İbramov, HÖH milletvekilleri, Kırcaali İli Belediye Başkanları, Türkiye Cumhuriyeti Filibe Başkonsolosu Ramis Şen, Bulgaristan Müslümanları Başmüftüsü Mustafa Aliş Hacı, Türkiye’de Bulgaristan göçmenlerinin konfederasyon, federasyon ve derneklerinin başkanları, Balkan Türkleri Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı Dr. Bayram Çolakoğlu, Cebel Belediyesinin kardeş Yunanistan, Ariyana ve Türkiye, Bursa-Yıldırım Belediyelerinden ve İstanbul-Sultan Gazi Belediyesinden temsilciler ve ev sahibi konumundaki Cebel Belediye Başkanı ve HÖH Kırcaali İl Teşkilatı Başkanı Bahri Ömer hazır bulundular. Anma töreni Mustafa Aliş’in Mayıs olayları ve tüm Bulgarlaştırma süreci kurbanları ruhuna okuduğu dua ve hayır dua dilekleriyle açıldı. Bundan önce sabahleyin, Cebel camisinde totaliter rejimin kurbanları adına mevlit okunmuştu. Bahri Ömer başta Sayın Ahmed Doğan’ı, Bulgarlaştırma sürecine karşı Mayıs olaylarını organize edenleri ve tutuklananları ve de Cebel’in tüm misafirlerini selamladı. Cebel Belediye Başkanı, “O unutulmaz Mayıs olaylarından bu yana 22 yıl geçti, daha çok yıl geçecek, fakat onlar hiçbir zaman unutulmayacak. Çünkü onların çok derin ve manalı bir anlamı var. Bu olaylar, Bulgaristan’da totaliter rejimin sonunun temelini attılar” dedi. Bahri Ömer, HÖH liderine ve milletvekillerine Üçlü Koalisyon döneminde Cebel Belediyesinde gerçekleştirilen projelerden dolayı teşekkür etti. O, şimdiki devlet yöneticilerinin sadece projeleri durdurmakla kalmayıp, sözde denetimler yaparak, Belediye içindeki tüm hizmet bölümlerinde görevlilerin malumat verme hazırlığı yapmakla meşgul ediyorlar. Fakat o, yaratılan tüm engellere rağmen, Cebel Belediye idaresinin halka karşı tüm yükümlülüklerini titizlikle yerine getirerek, işini çok iyi yaptığını belirtti. Lütfi Mestan, “Birlik olduğumuz zaman, hiç kimse bize bir şeyi zorla yaptıramaz. Biz, Bulgaristan’da demokratik standardına yön veren meydanda bulunuyoruz. Mayıs olaylarının anlamı o kadar büyük ki, Bulgaristan demokrasisi bu olayların dışında düşünülemez” dedi. Sayın Mestan, HÖH’nin tarihini çalma deneyimlerinden şaşmadığını, fakat buna partinin içinden girişildiğine şaşkınlık ifade etti. Lütfi Mestan HÖH’nden ayrılıp, partiye karşı çıkan Kasim Dal ve destekçilerini göz önüne getirerek, “Onlara soracağız, bu tarihten neyi değiştirecekler, Mayıs olaylarının HÖH’nin temel örneği olduğunu mu veya HÖH’nin kurucusunun Ahmed Doğan olduğunu mu” diye retorik bir şekilde soru yöneltti. Lütfi Mestan, büyük kalabalığın önünde eğer bir gün makamına kendinden daha yetkili bir şahıs geçerse, hiçbir zaman HÖH’ne ihanet etmeyeceğine dair yemin etti. Cebel milletvekili Necmi Ali, “Mayıs olaylarını bizzat HÖH lideri Sayın Ahmed Doğan düzenlemiştir. Onlarla Bulgaristan’da totaliter rejimin sonu geldi. Bazı siyasi adamların hoşuna gitse de, gitmese de, bu bir gerçektir” dedi. Sayın Ali, HÖH yönetimi döneminde ülkenin iki öncelik tanıdığı NATO ve Avrupa Birliği üyesi olduğuna dikkat çekti. Necmi Ali, “Sekiz sene iktidarda olduğumuz zamanda birçok sorunlara çözüm bulduk. Bu ise, bizim birlik ve beraberliğimizin sayesinde mümkün oldu. O yüzden, Sayın Kasim Dal, kasabamıza hoş gelmiş değilsiniz, sizin düşünceleriniz temiz değil” diye vurguladı. Milletvekilliye göre, 17 yıldır HÖH Genel Başkan Yardımcısı olan bir kişinin kendi seçmenlerine ve milletine karşı harekete geçmesi kabul edilir bir şey değil. Necmi Ali, “Sizin gibi bir şahısın bana ahlaki yargıç olmasını kabul etmiyorum. Siz, bizlere oyunu veren 600 000 kişiyi sattınız” diye belirtti. Türkiye “BALGÖÇ” Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan Cebel’de Türkleri selamlamasında , “Bugün buraya gelemeyen, bu topraklardan Türkiye’ye göç eden milyonlarca Türk’ün sizlere selam ve sevgilerini getirdim, sizlerin Cebel bayramını yürekten kutluyorlar. Bulgaristan, Yunanistan ve Türkiye Türkünün de anlayacağı Türkçe dilinde konuşmak istiyorum. Kusura bakmayın, Bulgarca konuşmak isterdim ama Bulgarca bilmiyorum. Bana ait özel bir his var, ben bir Cebelliyim, macır gızanıyım, aranızda bulunmaktan ayrıca keyif duyuyorum. Bulgarlaştırma sürecinden bu yana yıllar bizlere problemlerin ancak birlik ve beraberlik içinde çözülebileceğini öğretti. Bugün geçmişten bu yana kadar, sizin haklarınızı savunan, sizin için mücadele eden ve Bulgaristan’da ve dünyada yakından takip edilen ve taktir edilen bir patiniz var, o da Hak ve Özgürlükler Hareketi. Bulgaristan Türklerinin haklarını savunan tek bir partisi var, o da Hak ve Özgürlükler Hareketi. Sizler partiye güç verdiniz, partinin üst yönetimi sizler adına gereken mücadeleyi yapmaya devam ediyorlar. Şunu biliyorum ki, sizin hakkınızı savunan tek parti HÖH ve onun da lideri Sayın Ahmed Doğan. Bizler Balkan göçmenleri olarak, özellikle HÖH’ne ve Sayın liderine huzurlarınızda bir kez daha şükranlarımızı sunmak istiyorum. Fakat şimdi bizim birliğimizi bozmak için yoğun çalışmalar var. Bugün içinizde de var. Bulgaristan Türkleri bu oyuna gelmeyecek, birlik ve beraberliğinizi hep muhafaza edecek, içinizdeki hainleri de dışlayarak, tek yürek, hep beraber koşacağız, inşallah!”diye duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Samsun Balkan Türkleri Kültür Yardımlaşma ve Yardımlaşma Derneği İzzet Altıntaş kendi ifadesince, Türkiye’deki Balkan Türklerinden Cebellileri sevgi ve saygıyla selamladı. “En ufak cemiyetten, en büyüğüne kadar, liderlik yapanların çok büyük zorlukları ve yaşadıkları olaylar vardır. Ulu önder Atatürk annesinin cenazesinde bile bulunamamış, evlenememiş, evlat sahibi olamamış. Ne için-bir Türk varlığını, Türkiye Cumhuriyetini yaşatabilmek için. İşte, Osmanlı’dan sonra Bulgaristan’da kalan Türk kardeşlerim sizlerin de, bizlerin de buluşabilmemiz, Türkçeyi, dinimizi yaşatabilmemiz için, demokrasinin bir unsuru olan siyasi partinin kurulması ve ayrı bir dünyada, ayrı bir düşüncede o partiyi temsil edebilmek, o partinin içerisinde bulunan insanların dilini ve dinini yaşatabilmek için büyük mücadele vermiş Sayın Ahmed Doğan da bence ikinci bir Atatürk’tür burası için”. Genç HÖH’çülerin lideri Ceyhan İbramov, “Mayıs ayı Bulgaristan’ın en yeni tarihinde trajik bir dönemi temsil ediyor. O hepimiz için bir trajedidir, çünkü sizlerin çoğu onu yaşadı ve paylaştı. Bu, hiçbir zaman bir daha olmamalı. Bizler buna izin vermemeliyiz” diye kalabalığa seslendi. Avrupa Birliği milletvekili Filiz Hüsmenova, “Bugün Mayıs 1989 olaylarını anma günü” dedi ve Mümün Muradoğlu adında birinin kaleme aldığı acı dolu hatıralarından bir bölüm okudu ve herkese hüzünlü anlar yaşattı. Sayın Hüsmenova, “Güçlü el ve polis düzeni maskesi ardında gizlenen insanlara istendiği gibi muamele etme ve özel hayatlarına müdahale etmeye izin vermeyelim. İnsanların ve onların onurunun her şeyden daha değerli olduğunu hatırlatalım. Bizler, inşaat alanları ve otobanlardan daha çok değerliyiz. Bizim emeğimiz karşılık bekliyor, çocuklarımız ise vatanında gelecek istiyorlar”. Ruşen Riza, “19 Mayıs Olaylarında bizler acımızı, aynı zamanda birlikten doğan gücümüzü gösterdik. Protestolar sadece Cebel’de değildi, Momçilgrad (Mestanlı), Pristoe, Razgrad ve Varna, tüm Bulgaristan’da idiler. Sadece iki üç günde 180 000 kardeşlerimizden fazla sokağa çıktılar ve insan haklarını çiğnemeye “Hayır!” dediler” diye vurguladı. Aliosman İmamov yatırım eksikliği, yüksek oranda işsizlik ve düşük miktarda gelirler için GERB’in yönetimini tenkit etti. O, bu zamanda milliyetçi ve vatansever olan bir kişinin vatanını ekonomik krizden çıkarması gerektiğini savundu. Sayın İmamov, “Tütün için yasa var, çünkü devlet ondan milyarlarca para kazanıyor. İktidarın fakat tütünü geliştirmeye siyasi iradesi yok. Bizler, tütün üretiminin devam etmesini ve devletin bundan kazanmasını istiyoruz, fakat bunun HÖH olmadan olması imkansız bir şey” diye herkesi uyardı. Parlamento Genel başkan Yardımcısı Hristo Biserov, HÖH’nin en gelişen parti olduğunu ve etnik modelin anahtarı olduğunu öne sürdü. O, “Sadece birlik, çok kültürlü modeli canlandırabilir” dedi.Resmi tören misafirlerin Cebel gününe adanan sporun çeşitli dallarında düzenlenen turnuvalarda birincilik kazananlara sunduğu ödüllerle sona erdi. Bu yıl Cebel Belediyesinin kupasını Velikdençe köyünün futbol takımı aldı.
Resmiye MÜMÜN