Batı Trakya’da Türklerine ait azınlık okullarının tabelaları, Yunan hükumeti tarafından 24 Aralık 2020’de hiçbir gerekçe gösterilmeden değiştirildi. Gümülcine Azınlık Medrese-i Hayriye Ortaokulu ve Lisesi ile İskeçe’deki İskeçe Medresesi’nin tabelalarındaki “azınlık” ifadesi kaldırılarak yerine “Müslüman” ibaresi eklendi. Dostluk Eşitlik ve Barış (DİB) Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Yunan hükumeti tarafından yapılan bu uygulamalara ilişkin Kırım Haber Ajansı’na konuştu.
Daha önce 1974 Albaylar Cuntası sonrasında Yunanca ve Türkçe “Gümülcine Hayriye Medresesi” yazılı olan tabela kaldırılarak sadece Yunanca tabela asılmış, ardından 25 Ağustos 2009’da Medrese-i Hayriye’nin tabelasından Hayriye ifadesi de kaldırılarak yerine “Gümülcine Medresesi Ortaokul-Lisesi” adıyla (Gimnasio Likio İerospudastiriu Komotinis) Yunanca tabela asılmıştı. Türk okulunun adını herhangi bir gerekçe göstermeden değiştirmeyi adet edinen Yunan hükumeti, sonraki dönemde de “Hayriye Medresesi Azınlık Ortaokul ve Lisesi” olarak Yunanca tabelayı yenilemişti. Yunanistan’ı yöneten Kiryakos Miçotakis hükumetinin, bundan sonra Türk azınlığı ifadesini resmi kurumlardan kaldırmaya yönelik bir politika izleyeceği ve Batı Trakya üzerinden Türkiye’ye bir mesaj vermeye çalıştığı da iddialar arasında yer aldı. Türk azınlığın okullarındaki bu önemli tabela değişikliğini ve sonrasında Yunan hükumetinin nasıl bir politika izleyebileceğini Dostluk Eşitlik ve Barış (DİB) Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu, Kırım Haber Ajansına (QHA) değerlendirdi.
Batı Trakya Türk azınlığına ait okulların bir oldu bittiye kurban gitmesini ve Yunanistan’ın azınlık ibaresini kaldırmasındaki asıl amacı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle bu olayı kınadığımı belirtmek isterim. Azınlığın kendini Türk olarak ifade etmesini, kimlik hakkını, ifade hakkını sansürlemesi, buna karşı çıkması ve hazmedememesinden sonra Yunanistan, Azınlık kelimesini de kaldırarak Lozan Antlaşmasını hiçe sayma eğiliminde bulunmuştur. Daha önce Türk Azınlık olmamıza daha sonra da kısmi olarak dinimize el atmasından sonra şimdi ise bizleri topyekûn birleştiren Azınlık kelimesini silerek tamamen bizleri izole etme gibi bir eylem girişiminin kabul edilemez olduğunu belirtmek isterim. Her zamanki gibi Azınlığın fikri sorulmadan yapılan bu tür eylemleri, şahsım ve Azınlık mensuplarının doğru bulmadığının altını çizmek isterim.
Uluslararası azınlık statüsünü engelleme girişimi, okulların ardından daha geniş bir sürece dönüşür mü? Batı Trakya Türklerinin bu konudaki ortak görüşü nedir?
Uluslararası Azınlık statüsünü engelleme girişimi, okulların ardından daha geniş bir sürece dönüşebileceği ve yine diyalog kurulmadan eylemlerin hem bu örnekte olduğu gibi gizli saklı hem de apaçık bir şekilde yapılacağı kanaatindeyim. Yunan devletinin tüm hükumetleri, zaman zaman Lozan Antlaşmasına aykırı girişimlerde bulunmuştur. Bu doğrultuda Batı Trakya Türk Azınlık mensuplarının bu konudaki ortak görüşünün bu yönde olduğunu düşünüyorum. Devletin içinde yer alan mekanizmalar, maalesef her geçen gün asimilasyon ve ayrımcılık politikasını azınlığın üstüne uygulamakta. Aynı zamanda dilsel ve kültürel olarak parçalanmaya çalışılan azınlığımız; eğitim, inanç, ifade hakları gibi temel haklar bazında son dönemde büyük yaralar almıştır. Bunu İnsan Hakları çerçevesinde değerlendirdiğimizde ortada büyük bir hak ihlali olduğunu söylememiz mümkündür.