Biz Bulgaristan muhacirlerinin maruz kaldığı ve sık sık kamuoyunda gündem olan bir “Bulgar” meselesi var. Diğer bir ifade ile Bulgaristan’dan anavatana göç etmiş Türklere “Bulgar” denilmesi… Bu konunun iki boyutu var. Birincisi Bulgaristan muhacirlerine günlük konuşma ve yazı dilinde “Bulgar” diye hitap edilmesi; ikincisi ise vatandaşlık bağı ifade edilirken “Bulgar Vatandaşı” denilmesi.
Bu yazımda bu iki konu hakkında kelam etmek istiyorum.
Bulgar Meselesi
Ben ailemle bu aziz vatana muhacir olarak döndüğümüzde dört yaşındaydım. İnsan, hayatındaki dönüm noktalarını yaşı küçük de olsa iyi hatırlıyor. Ben de kara trenle olan yolculuğumuzu iyi hatırlıyorum.
Günlerden bir gün, ilkokul ikinci sınıftayken sıra arkadaşımla, nereli olduğumuz hakkında konuşuyoruz. Ben “biz Bulgaristan’dan geldik” dedim. O’nun cevabı şuydu: “Ha.. gavurdun, buraya geldin Türk oldun” dedi. Ben “hayır orada da Türk’tüm” dedim. O gün bugündür, ömrümün bir kısmı doğuştan Türk olduğumu anlatmakla geçti.
Şimdi, bizlere Bulgar diye hitap eden kişileri suçlamak işin kolay tarafı. Onların bir kusuru varsa, burada bizlerin de yok mu? Buna bakalım…
Yine ilkokul yıllarıma döneceğim. Balkan ülkelerini derste işliyoruz. Özenle Bulgaristan’ı okuyorum. Öyle ya orada kendimden bir şeyler bulmayı umuyorum. Ancak nafile, konuşulan dil: Bulgarca; din Ortodoks Hristiyan. Orada yaşayan ne Türklerden bahsediyor ne de “bu ülke bir zamanlar Osmanlı devletine dâhildi” deniliyor. Eğitim sistemimiz böyle olunca, ki ortada bir reddi miras var, sıradan vatandaş Bulgaristan’dan gelene ne desin?
Sene 1989 Evlad-ı Fatihan kovulmuş, çoluk çocuk Kapıkule’den yurda giriyor. TV muhabirleri sınırdan geçenlere mikrofon tutuyor. Türkçe konuştuklarında seyredenler, “aaa… Türkçe biliyorlarmış” diyor, şaşkınlıkla.
Benim ilkokul hatıramdan yaklaşık otuz yıl sonra oğlumun derslerinde Balkanlardan Türk göçleri, sebepleri vs. diye bir konu görüyorum. Hatta 1951 yılında Şumnu’dan göç eden bir karı koca ile röportaj yapılmış, Türkçe ve Bulgarca metinli Evlilik Belgelerini de koymuşlar. Nihayet, diyorum.
İĞNEYİ sisteme batırdık, şimdi çuvaldızı alalım bakalım ne olacak. Beş altı yıl evveldi. İstanbul’da bir düğüne katıldım. Damat ve gelin ikisi de 1989 göçmeni… Düğün yapıldı, yemekler yendi. Müzik icra edildi. Bir tane İngilizce şarkı vardı, diğerlerinin tamamı Bulgarca idi. Bir tane bile Türkçe Türkü/Şarkı söylenmedi. Şimdi bunu gören sade vatandaş ne der? “Bulgarların düğünü” demez mi?
Türkiye’de derneklerimizin, büyük çoğunluğunun, gecelerinde en bayağı Bulgarca sözlü çalgalarla oynayıp zıplanmıyor mu? Sınırdan geçerken gümrük memuruna uzatılan Kırmızı Pasaportlarda hala Slav isimlerinin durduğunu görmüyormuyuz ? Bu da ÇUVALDIZDI.
Türk Kökenli Bulgar Vatandaşı Meselesi
Gelelim ikinci meseleye, Bulgar Vatandaşı mı, Bulgaristan Vatandaşı mı? Türkiye için konuşurken diyoruz ki “Türk Vatandaşı” kimse demiyor “Türkiye Vatandaşı”. Siyasiler çıkıp “Türk Kökenli Bulgar Vatandaşı” dediklerinde de kızıyor, kükrüyoruz. Acaba aslı nasıl?
Bizdeki kanunun adı “Türk Vatandaşlığı Kanunu”, kanunun tanımlar kısmında “Türk Vatandaşı” açıklanıyor ve kanunun her yerinde “Türk Vatandaşı” deniyor. Örneğin bir Sırp kanuna görü Türk Vatandaşlığını kazansa o da “Türk Vatandaşı” olur. Uluslararası hukuk terminolojisinde bu kişinin milliyetine vurgu yapılmak istenirse, “Sırp Kökenli Türk Vatandaşı” denir. Diğer bir bakışla, Novi Pazar’daki Boşnak kardeşimiz de “Boşnak Kökenli Sırp Vatandaşıdır”.
Şimdi gelelim bizim çift vatandaşlık mevzuuna… Bulgaristan’daki ilgili kanunun adı, “Bulgar Vatandaşlığı Kanunu” (Zakon za Bılgarskoto Grajdanstvo). Bu kanuna göre vatandaşlığı olan bir kişi, kanunda “Bulgar Vatandaşı” (Bılgarski Grajdanin) olarak ifade ediliyor. Uluslararası terminolojiye göre kişinin milliyetine, kökenine vurgu yapılması gerekiyorsa, “Türk Kökenli Bulgar Vatandaşı” deniyor. İşin hukuki boyutu, teamüller böyle…
Bizler kendi aramızda konuşurken “Bulgaristan Vatandaşı” demeyi tercih ediyoruz. Ben de böyle kullanıyorum. Ancak diplomatik, hukuki bir dil de var. Devlet yetkilileri, siyasiler “Türk Kökenli Bulgar Vatandaşı” deyince kızmanın bir anlamı yok. Bu durum başka ülkelerde de böyle… Türk Kökenli Bulgar Vatandaşı demek o kişiye senin milliyetin Bulgar demek değil. Milliyeti Türk olan bir kişinin Bulgar Vatandaşlığına sahip olduğunu ifade eder, bu kadar…
Son kelam, kılla yünle uğraşmak yerine, bir takım söz dalaşları ile kamuoyunda yer bulmak yerine içi dolu işlere yönelmeliyiz. Ve işe kendimizden başlamalıyız, vesselam.
b.colakoglu@balturk.org.tr