İçimizdeki Moda, İroni Yapmak ve Büyük Bir Densizlik

Dr. Bayram Çolakoğlu
İçeriği Paylaş

Özellikle Tanzimat’tan bu yana Batılı kavramları kullanmayı, hayatımıza sokmayı pek sever olduk. “İroni” de bunlardan birisi…

Hani bizim bir “ahlak” anlayışımız var, rengini de yüce dinimizden alır. Zira Allah Resulü, “ben güzel ahlakı tamamlamak için geldim” diyor ya. Buradan başlayayım; adam ahlaksızca eylemlere imza atıyor. Karşılığında gösterilen Batı orijinli tepki şu oluyor: “bu yaptığın iş etiğine uymaz”, “bu tavrın biraz etik dışı oldu” vs. kimse bu adama “ahlaksız” demiyor.  Yapılan kabahat –algıda- Batılı terminoloji ile küçültülüyor.  Zira bu fiili işleyen kişiye “ahlaksız” deseniz, kavramın manası zihin dünyasında çok daha parlak bir şekilde uyanacak ve fail de kendine çeki düzen verme hallerine girebilecek.

Gelelim, sosyal medyada da yaygın kullanılan ve yazımızın konusunu teşkil eden Batılı ve modern diğer kavramımıza… “ironi”, Türk Dil Kurumu’nun sözlüğüne bakınca şu karşılığı görüyoruz:

Edebiyat: Gülmece; söylenen sözün tersini kastederek kişiyle veya olayla alay etmek..

Fransızca kökenli kelimemiz bu anlama geliyormuş. Burasını aklınızda tutunuz…

Türkiye’de muhafazakâr denince genelde dini hassasiyeti olan kitleler anlaşılır. Ayrıntıya girmiyorum. Şimdi… “İroni” kelimesine biraz girelim. Yukarıda ifade edildiği kadarıyla bu kelimenin “alay etmek” manasına geldiğini şimdi tekrar hatırlayın.  Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, kendini muhafazakâr olarak niteleyen kişilerin paylaşımlarında bol bol ironi görmeye başladım, son zamanlarda… Hatta paylaşıma verilen cevaplardan, konunun tam anlaşılmadığını gören paylaşımcı bazen de “ironi yapmıştım” diye açıklama yapmak durumunda kalıyor. Yani, “ya hu sizde modayı anlamamışsınız” demek istiyor.

Bu lafı da Türkçeye çevirelim mi?

“İroni yapmıştım” değil, “alay etmiştim” demeli… “ironi”nin kelime manasında “gerçeği söylemeyip, tersini söyleme” de var.  Eh! Bu da doğrudan “yalan” oluyor.

Pekiyi sevgili peygamberimiz ne buyuruyor? “Şaka da olsa yalan söylemeyiniz!” “… alay etmeyiniz!”

Netice itibariyle herkes, “ironi yapmanın” aslında ne olduğunu anlamıştır, diye düşünebilirim.

Şimdi gelelim, Kocaeli’nin Başiskele ilçesi Ak Parti İlçe yöneticisi’nin ironisine, bu çapsız, ciddiyetsiz kişi, bir başka seviyesizin paylaşımını kendi profilinde paylaşıyor. Şöyle;

“1989’da gelen Bulgarları, 1950’de gelen Selanik Dönmelerini 100 bin Kaçak Ermeni’yi Suriyelilerle beraber Gönderelim Varmısınız Çomarlar”

Evet, bu zat tepkiler üzerine paylaşımını kaldırıyor ve “ironi yapmıştım, özür dilerim” diyor. Aslında bu zat, “ironi yapmıştım” derken, “ben yalancıyım, alay ettim sadece” demiş oluyor, kendini kurtarmaya çalışırken, çapsızlığını ilan ediyor.

Ama Kocaeli’de 1878’den 1989 büyük göçüne kadar, hicret edip bu şehre yerleşmiş ve bu şehre güzellik veren Balkan Muhacirleri çirkin ironiye/yalana/alaya karşı ayağa kalkıyor.

Uzun yıllar genel başkanlığını yaptığım Bal-Türk kamuoyu ile sert bir kınama duyurusu paylaşıyor ve Ak Parti yönetimini göreve davet ediyor. Şahsen ben de Ak Parti İl Başkanı ile yaptığım telefon görüşmesinde yapılan densizliği ifade ediyorum. Sayın Mehmet Ellibeş telefonda, “bu şahsın paylaşımının asla partinin görüşleri ve politikaları ile alakası olmadığını, aksine partinin görüş ve politikalarına taban tabana zıt ifadeler olduğunu söylüyor ve söz verdiği gibi derhal o şahsın disipline verilmesi talimatını veriyor. Kendisine bu hızlı tavır alışından dolayı da teşekkür ediyorum.

Alay edip, ironi yaptım demek; yalan söyleyip şaka yaptım demek… Ne manaya geliyor, herkes anladı…

Batı meftunu şaklabanlara ihtiyacımız yok; ciddiyet lazım bize ve çaplı olmak lazım…


İçeriği Paylaş