Irkçılar ülkelerini seviyor mu, gerçekten?

Dr. Bayram Çolakoğlu
İçeriği Paylaş

Tarihin farklı dönemlerinde insanlığın başına bela olan ırkçılık, bu acı tecrübelerden ders almamışçasına hala kendini gösterebiliyor yeryüzünde. Irkçılık dendiğinde akla gelen ilk kişi beklide Hitler ve O’nun Yahudilere yönelik yürüttüğü katliamlar. Ama aradan geçen bunca zamana rağmen insanlığın bundan hala ders almadığını görüyoruz.

Irkçılık konusunda acı hadiselerin yaşandığı bir coğrafya da Balkan Coğrafyası. Çok milletli bir coğrafya Balkanlar ve ırkçılığın gözden ırak kalması gereken yerlerin de başında geliyor.

Özellikle 5 Temmuz 2009 genel seçimlerinden sonra, Bulgaristan’daki ırkçı liderlerin Türklere yönelik hareketleri de bir türlü bitmek bilmiyor. Ben bu düşüncede olan insanlara şunu sormak istiyorum. Dünyaya gelen herhangi bir çocuğun doğarken ırkını, dilini, dinini seçme şansı oluyor mu? Olmuyor. Öyleyse doğan bu çocuğa karşı “sen şu millettensin aşağılıksın, sen bu millettensin üstün ırksın” demek mümkün mü? Kısaca dünyada yaşayan hiçbir insan doğarken kendi ırkını seçerek doğmamıştır. Dünya üzerinde yaşayan milyarlarca insanın ırkı doğuştandır, sonradan kazanma değildir. Fakat “insanlık” sonradan elde ediliyor. Medeniyet insanların çalışması, çabalaması sonucu elde edilebiliyor. Netice itibariyle insanlar arasında bir rekabet, mücadele, yarışma olacaksa bu doğumdan sonra kazanılan “değerler” üzerinden olmalı. Milletler medeniyetlerini, insanlıklarını, faziletlerini yarıştırmalı, bu değerler üzerine mücadele edilmeli. Pekiyi söz konusu bu değerler üzerine donanımı olmayanlar ne yapacaklar? Onların hayatları da başkalarının yaptıklarını kötülemek ve ırklarını yüceltmekle geçecek herhalde.

Günümüzde bu ırkçılığın da bir sektöre dönüştüğünü görüyoruz. Maalesef o sektör tarih boyunca azınlıkları yutmakla beslenmiş, özü itibariyle de yutmak zorundadır.

Bulgaristan’da da uzun bir müddettir bazı siyasi partiler “ırkçılık ekseni”ne oturttukları bir siyasetle Türklere saldırıyor. Sormak istiyorum, bu siyasi organizasyonlar Bulgaristan’ın ekonomik kalkınması, halkın refahı, eğitim kalitesi, sağlık sorunları, ulaşım, turizm v.b. üzerine hangi projeleri hazırladılar ve hangi önerilerde bulundular bugüne kadar. ABD, Kanada ve AB ülkelerine gitmiş olan eğitimli gençleri Bulgaristan’a döndürmek için bir projeleri var mı? Bulgaristan’ın en eğitimli nüfusunun ülkeyi terk etmek zorunda kalmalarını nasıl açıklayacaklar? Irkçı söylemler bu insanları Bulgaristan’da tutmak için niçin yeterli olmuyor?

Söz konusu ırkçılar 7,6 milyonluk Bulgaristan nüfusunun 2020 yılında, böyle giderse, 7,2 milyona; 2060 yılında da 5,5 milyona gerileyeceği ve bunun da 1,5 milyonunun 69 yaşın üzerinde olacağı yönündeki projeksiyonlara karşı hangi projeleri geliştirdiler? Ne tür öneriler sundular Bulgaristan halkına…

Yoksa yukarıda sıralanan konular, problemler ve gelecekte çıkması muhtemel sorunlara yönelik projeleri yok mu? Yoksa Bulgaristan’ın bugünü ve yarını onları ilgilendirmiyor mu? Yoksa ülkelerini sevmiyorlar mı?

b.colakoglu@balturk.org.tr


İçeriği Paylaş

2 thoughts on “Irkçılar ülkelerini seviyor mu, gerçekten?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.