Başbakan Tayyip Erdoğan’ın atv ve ahaber ortak yayınında dile getirdiği Heybeliada Ruhban Okulu’yla Atina’daki Osmanlı döneminden kalan Fethiye Camisi’nin beraber açılması teklifi, gündemi belirledi. Erdoğan’ın ilk kez 2006’da teklif ettiği Fethiye Camisi’nin restore edilmesi, Yunan makamlarca 2011’de kabul edilmiş ancak daha sonra ekonomik kriz yüzünden çalışmalar durdurulmuştu. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden 3 yıl sonra Atina’yı ele geçirmesi, bölgenin Osmanlı hâkimiyetine geçmesini sağlamıştı. Fatih’in 1458’de Atina’yı ziyareti sırasında sultanın onuruna Ömer Paşa tarafından yaptırılan cami, bölgede yapılan ilk cami olarak biliniyor. Cami, eski bir Bizans kilisesinin kalıntıları üzerine inşa edilmiş.
TAPINAĞIN YAMACINDA
Atina’nın merkezindeki Akropol Tapınağı’nın yamacındaki Plaka semtinde bulunan caminin inşa edildikten sonraki tarihi de son derece ilginç. 1687’ye kadar bölgedeki Müslümanların en önemli ibadet adresi olan cami, Atina’yı işgal eden Venedikli Morozi tarafından Katolik kilisesine dönüştürülmüş. Ancak Atina tekrar Osmanlıların eline geçince Yunanistan’ın bağımsızlığını kazandığı 1824’e kadar yine cami olarak kullanılmış. 1824’te ilk önce askeri amaçlı depo, bir dönem de şehrin hapishanesi olarak hizmet veren cami, kışla mekanı da olmuş. 1890’dan önce un ambarı, 1935’e kadar ise uzun yıllar ordunun ekmek fırını olarak hizmet vermiş. Şu anda kilitli olan camide eski eserlerin bulunduğu belirtiliyor. Caminin sanatsal faaliyetler için açılacağı duyuruldu.
AYASOFYA’NIN TÜRDEŞİ
Osmanlı döneminin en önemli sanat eserlerinden biri olarak anılan Fethiye Camisi, kutrefoil nizamı adı verilen mimarisiyle İstanbul’daki Ayasofya, Yeni Cami ve Sultanahmet Camisi’nin mimari olarak türdeşi olarak kabul ediliyor. Yunan mimarlar, inşaat mühendisleri ve arkeologlardan oluşan uzmanların, Fethiye Camisi’nin dış cephesininin ve içinin aslına dönüştürülmesi için hazırladıkları proje, Yunan Kültür Bakanlığı’na bağlı Arkeoloji Enstitüsü tarafından kabul edildi. Ekonomik kriz nedeniyle durdurulan çalışmaların, AB fonlarından gelecek yardımlar kapsamında yıl içinde tekrar başlayacağı açıklandı. Fethiye Camisi’nin ibadete açılmasının mümkün olmadığına dikkat çeken yetkililer, sanatsal faaliyetler için açılacağını belirtiyorlar. Yunan hükümeti ise Heybeliada Ruhban Okulu’nun açılmasına karşılık Atina’daki Fethiye Camisi’nin açılması teklifine sıcak bakmıyor.
ATİNA’DA OSMANLI’DAN KALMA BİR CAMİ DAHA VAR: ÇESTERAKİ CAMİSİ
Atina’da Osmanlı’dan kalma bir cami daha var. O da Atina merkezindeki Monastiraki meydanında bulunuyor. 1759’da, etrafındaki antik sütunlardan yararlanılarak inşa edilen caminin adı, o dönemde Osmanlı yönetiminin Atina’ya tayin ettiği Çesteraki adlı bir Hıristiyan tarafından yaptırılmasından hareketle seçilmiş. Cami, 1980’li yıllardan bu yana “halk sanatları müzesi” olarak kullanılıyordu. Ancak Monastiraki ve çevresinde yapılacak düzenlemeler çerçevesinde boşaltılan caminin onarılmasından sonra yine müze olarak kullanılacağı belirtiliyor.
MİNARESİ YERLE BİR OLMUŞ…
Dikdörtgen plana göre inşa edilmiş olan Fethiye Camisi’nin minaresi yıkılmış durumda. Minarenin sadece bir metre yükseklikteki temel duvarları 5 basamağıyla açıkça belli oluyor. Cami, ana kubbe, ana kubbeyi destekleyen 4 yarım kubbe ve ana kubbeyi taşıyan 4 sütundan oluşuyor. 4 daha küçük kubbe ise caminin dört bir köşesine yerleştirilmiş. Son cemaat yeri, 4 mermer sütun üzerine oturan 5 kubbeden oluşuyor. Sade mermer kapı, Osmanlı motifleriyle süslenmiş.
Sabah