Karpat: Mecidiye, İstanbul mimarisine göre yapılan modern Osmanlı şehri

Balkanlardan Haberler
İçeriği Paylaş

Geçtiğimiz haftalarda Köstence’ye bağlı Mecidiye belediyesi tarafından şeref hemşehrisi seçilen ünlü tarihçi Prof. Dr. Kemal Karpat, Zaman’a yaptığı açıklamada Mecidiye’nin kuruluş temellerinde İstanbul mimarisinin örnek alındığını söyledi.

Kendisine şeref hemşehriliği payesi veren Mecidiye Belediye yetkililerine teşekkür eden Prof. Karpat, Mecidiye’nin 2 Eylül 1856 yılındaki temel atma ve kurulması ile ilgili bütün tarihi belgeleri bizzat kendisinin ortaya çıkardığını belirtti. Karpat, “Mecidiye’nin kuruluş belgelerini (2 Eylül 1856 temel atma) inceleyerek şehirle ilgili bilinmeyen bir çok hususlar ortaya çıkarıldı. Belgeler önce İngilizce yayınlandı. Daha sonra da Türkçe ve Romence’ye çevrildi.”

Osmanlı arşiv vesikalarına dayanan belgeye göre Mecidiye’nin eski Karasu olarak bilinen kasabanın yerine inşa edildiğine dikkat eden Prof. Karpat, “Karasu, Osmanlı ordularının kuzey yolu üzerinde bir geçit. Dinlenme ve karargah yeri idi. Savaşlarda harap olmuş nüfusu göçe mecbur edilmişti.” bilgisini veriyor..

Mecidiye’nin 1856’dan sonra Kırım göçmenlerinin yerleşim bölgesi olarak düşünüldüğünü, şehir planlama kurallarına uygun olarak Osmanlı’nın inşa ettiği ilk modern şehirlerden biri olduğunu vurgulayan Prof. Karpat, bu konuda da şu önemli tespitleri yapıyor, “Şehrin planları, İstanbul’da hazırlanmış ve sokak kaldırımlarının genişliği bile İstanbul mimarlarının öngördüğü şekilde oluşmuştur. Onun için Mecidiye sokakları, düz olup evler düzgün sırada inşâ edilmiştir. Mecidiye caminin planları ve inşaat malzemesi (bakır kubbe dahil) İstanbul’dan getirilmiştir. Mecidiye, aynı zamanda Karadeniz (Köstence) ve Tuna (Boğazköy) arasında inşâ edilen ilk Osmanlı demiryolunun (1857 – 1860) ana durağıdır.” açıklamasını yapıyor.

Şehrin, kısa sürede hızla gelişerek büyük bir ticari ve cazibe merkez haline geldiğini, halkının önemli bir çoğunluğunun Müslüman olmakla beraber gayrimüslimlerden de çok sayıda kimsenin şehre gelip yerleştiğini söyleyen Dobruca kökenli ünlü tarihçi Prof. Kemal Karpat, “Şehrin inşaatını bizzat Sultan Abdulmecid takip etmiş ve buranın modern, konforlu yasamaya elverişli olmasına bizzat kendisi gayret göstermiştir.” diyor.

Yine Karpat’ın tarihi tespitlerine göre Mecidiye, 1878 Berlin anlaşmasından sonra Dobruca’nın bir parçası olarak Romanya’ya verilmiş. Fakat nüfusunun büyük çoğunluğu Müslüman olarak kalmış.

Kendisinin de temel eğitimini aldığı Mecidiye Medresesi’nin eğitim ve kültürel açıdan burayı en önemli merkez haline getirdiğine işaret eden Karpat, bu konuda da şu bilgileri veriyor, “1902 yılında tarihi Babadağ’da imam ve öğretmen yetiştiren Gazi Ali Paşa Vakfı tarafından finanse edilen Medrese, daha sonra Mecidiye’ye nakledilmiş ve Mecidiye Medresesi ismini almış. Böylece Mecidiye, Romanya’daki en önemli kültür ve eğitim merkezi haline gelmiş.”

Mecidiye Belediyesi’nin Prof. Kemal Karpat’a verdiği şeref hemşehriliği ödülünü Mecidiye’nin tarihi halkalarından birisi olarak değerlendirmek yerinde olur.

MECİDİYE’DEN DÜNYAYA OSMANLI HOŞGÖRÜSÜ DERSİ

Prof. Karpat, Mecidiye ile ilgili yaşanan tarihi bir olayı Osmanlı’nın dünyaya en güzel hoşgörü örneklerinden birisi olarak şöyle aktarıyor, “Osmanlı hoşgörüsünü çok güzel yansıtan olayı anlatmak Mecidiye tarihi bakımından çok önemlidir. Mecidiye, Romanya’ya dahil olduktan sonra kente birçok farklı etnikte Romen gelip yerleşmiştir. Dini ibadet ve ayinleri için kiliseleri olmadığını gören ve bunun çok önemli ihtiyaç olduğunu anlayan belediye başkanı Ali Kemal, Başkent Bükreş’e giderek İçisleri Bakanından Mecidiye’de bir kilise yapmak istediğini söyler. Bakan, bütçede para olmadığını ve veremeyeceğini ifade eder. Bunun üzerine Mecidiye belediye başkanı Ali Kemal, Bakan’ın yanından ayrılmak için kalkar ve çıkışta dayanamayarak Bakan’a tekrar döner ve şöyle seslenir, “Romen ve Hristiyan olarak sana yazıklar olsun. Ben, Müslüman olarak kalkıp senin din kardeşlerine bir kilise inşaatı için yardım istiyorum. Sen ise hiç oralı olmuyorsun. Ayıptır ayıp…” Bakan, bu sözleri işitince etkilenip gerekli parayı verir. O para ile yapılan Kilise’de hâla mevcut. O zamanki belediye başkanı Ali Kemal’e saygı olarak da ismi bir sokağa verilerek yaşatılır.” 

HAYRİ GÜL, Zaman Romanya


İçeriği Paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.