Avrupa Konseyi, son raporunda artan milliyetçiliğe dikkat çekerken, yetkililer, mevcut yasaların azınlık haklarının korunması için yeterli olduğunu belirtti.
Ulusal azınlıkların korunmasına ilişkin son Avrupa Konseyi raporunda Kosova’daki milliyetçilik akımı ve bunun azınlık hakları üzerindeki olumsuz etkilerine dair endişeler dile getirilirken, kimi yetkililer raporun sonuçlarına itiraz ediyor.
Ulusal Azınlıkların Korunmasına İlişkin Çerçeve Anlaşma’da “Özellikle şehir merkezlerinde ve gençler arasında olmak üzere homojen bir toplum yaratma [tehdidi] ve azınlık dillerine, kültürlerine, geleneklerine ve kimliklerine dair sınırlı bir hoşgörü söz konusudur” ifadesine yer verildi..
Yetkililer ve uzmanlar ise raporun sonuçlarının kendilerini şaşırttığını, zira Kosova’da milliyetçilik olmadığını ve azınlık haklarının mevcut yasalar kapsamında koruma altında olduğunu belirtti.
SETimes‘ın sorularını yanıtlayan İnsan Hak ve Özgürlüklerini Savunma Konseyi Başkanı Behçet Şala, “Esasen azınlıklar, Avrupa’da [başka yerlerde] olandan daha gelişmiş bir takım haklardan yararlanıyor,” dedi.
Bununla birlikte, Şala, Kosova’daki zorlu ekonomik koşullar altında Roman, Aşkali ve Mısırlı (RAE) toplumlarının ekonomi ve eğitim imkanlarına, sağlık ve kamu hizmetlerine yeterli erişimlerinin olmadığını da doğruladı.
Şala, “Bu, Kosova’nın da uluslararası toplumun da yeterince çaba göstermediği, son derece kaygı verici bir konu,” dedi.
Raporda istihdam konusunda Romanlara yapılan ayrımcılığa ciddi bir sorun olarak özellikle değinildi.
RAE toplumuna mensup parlamento üyelerinden Cevdet Neziraj, SETimes‘a verdiği demeçte, “[İstihdamda ayrımcılığın] bir gerçek olduğunu” ifade etti.
Konuyu, özellikle kamuda istihdam meselesine vurgu yaparak parlamentonun gündemine getirdiğini anlatan Neziraj, sözlerini şöyle sürdürdü:
“RAE toplumuna mensup üniversite mezunları iş başvurusunda bulunduğu halde, Kosova Posta İdaresi ya da Kosova Enerji Kurumu gibi önemli kamu işletmelerinde görevli bir tane bile RAE toplumu mensubu bulunmuyor. Daha da kötüsü, bu kişiler mülakata bile çağrılmıyor.”
Neziraj, yasadaki azınlık kotası şartına rağmen, yetkililerin Kosova polisinde ya da gümrük hizmetlerinde azınlıkları istihdam etmediğini söyledi. RAE toplumundan ancak birkaç kişi buralarda işe alınmış, fakat o da çeşitli müdahaleler ve yasanın uygulanması yönündeki baskılar neticesinde gerçekleşmiş.
Neziraj, “Gjakova e çevresindeki yedi bin Mısırlı yaşıyor ve yüzlercesi gerekli niteliklere sahip olmasına rağmen polis bünyesinde istihdam edilen bir tane Mısırlı yok,” dedi.
Etnik gruplar arasındaki ilişkilerde sürdürülebilir bir ilerleme olmamasına dair endişelerin de dile getirildiği raporda şöyle dendildi:
“Özellikle şehir merkezlerinde ve gençler arasında durumun kötüye gittiğine dair bir his mevcut.”
Şala, söz konusu eleştirinin uygulamaya dair bir sorunla ilgili olduğunu, çünkü şehir merkezlerinin genellikle tek bir etnik gruptan oluştuğunu, azınlık toplumlarının ise merkeze uzak yerlerde ya da kırsal kesimde yaşadıklarını söyledi.
Kosova Eğitim Bakanlığı Kıdemli Danışmanı Ragip Gjoshi ise etnik gruplar arası faaliyetlerin fazla belirgin olmayabileceğini, ancak genel anlamda tatmin edici bir düzeyde olduğunu kaydetti.
SETimes‘a konuşan Gjoshi, “Genel olarak, etnik gruplar arası faaliyetler son yıllarda gelişme gösteriyor, ancak RAE toplumu açısından bir eğitim meselesi olmayı sürdürüyor,” dedi.
Azınlıkların yaşadıkları yere göre Arnavutça mı, Sırpça mı eğitim göreceklerine bizzat kendilerinin karar verdiklerine de değinen Gjoshi, şu eklemede bulundu:
“Sırp nüfus ağırlıklı bölgelerde Sırp okullarına gitmeyi tercih ederken, Arnavut nüfus ağırlıklı yerlerde yaşayanlar içinde benzer durum geçerli.”
Kosova, azınlıklara yönelik muamelenin iyileştirilmesi ve bu kesime daha fazla iş ve eğitim imkanı sunulması için neler yapabilir? Görüşlerinizi yorum bölümünde paylaşın.