Dünyanın saygın ekonomi gazetesi Wall Street Journal, ABD’de isyana neden olan ekonomik krizin Osmanlı’daki ‘vakıf’ geleneğiyle çözülebileceğini yazdı
Gazete, ‘Devletin yetişemediği okul, hastane, yol gibi altyapı yatırımlarını zenginler yaptırabilir. Bu hem istihdam yaratır hem de yatırımcıyı çeker’ dedi
Wall Street Journal gazetesinde Charles Landow ve Courtney Lobel imzasıyla yayınlanan yazıda şu ifadeler kullandı:
“Washington Post’ta yer alan bir haberde, Amerikalı milyarder William Conway’in 2.7 milyar dolarlık servetinin 1 milyar dolarını yeni iş alanları yaratmak için ayırdığı, bunu nasıl kullancağını ise halka sorduğu yazıyordu. Conway ve ABD’nin diğer 413 milyarderi için yanıtımız hazır: Köprü yapın! ABD’nin yüzyüze kaldığı en önemli ekonomik sorunlardan biri yolların, köprülerin, demiryollarının ve diğer temel ağların acınacak durumu. Amerikan Mühendisler Birliği’nin 2009’da hazırladığı raporda “ülkenin giderek zayıflayan altyapısıyla, yüksek miktarda iş ve üretim sağlayan dinamik küresel şirketleri çekme yeteneğinin azaldığına” dikkat çekildi.
Yardımlara teşvik
Sorun açık olmasına rağmen mali kısıtlamalar ve partizanca engellemeler, hükümetin bu soruna eğilmesinin önüne geçiyor. Ancak altyapı için başka bir kaynak daha var: Conway gibi milyarderler. Forbes listesine göre, en zengin 400 Amerikalının toplam 1.53 trilyon dolar parası var. En tepedeki 50 kişi bunun 700 milyar dolardan fazlasını elinde tutuyor. Niçin bu insanlar, bazı teşvikler karşılığında istedikleri altyapı projelerine doğrudan destek yatırım yapamasın? Bağımsız bir komisyon ya da Ulaştırma Bakanlığı’nın belirleyeceği acil projeler listesi belirlenir ve milyarderler buralara bağışlar yapabilir.
Osmanlı vakıfları
Bunun bir örneği de var: Osmanlı döneminde devlet, bazı temel hizmetler için para bulamıyordu. Bu boşluğu ‘vakıf’ olarak adlandırılan 35 binden fazla özel kuruluş dolduruyordu. Bayındırlık işleri, belediye hizmetleri, su sistemleri, okullar, hastaneler, köprüler, yollar yapıyorlardı. Bugün birçok modern Türk vakıfları bu geleneği sürdürüyor. Örneğin Sabancı Vakfı bugüne kadar 120’den fazla okul, hastane, kütüphane, yetimhane ve başka sosyal tesisler yaptı. Bu kuruluşlar daha sonra ilgili bakanlıklara devredildi. ABD’deki altyapı ihtiyacı da gözönünde bulundurulduğunda, zengin Amerikalıların bu tip projeler üretmediğini görüyoruz. Bu kesinlikle uzun vadeli bir çözüm değil. Ancak bazı boşluklar doldurulabilir, bazı projeleri canlandırabilir, daha yaratıcı düşüncelerin önünü açabilir. Yeni iş alanları yaratıp, daha güçlü bir ekonomiye doğru bir adım oluşturabilir.
Wall Street isyanı büyüyor
Başkaldırının merkezi New York’taki ‘Wall Street’i İşgal Et’ hareketi yayılıyor. Haftasonu eylemlerde ABD’de 504 kişi gözaltına alınırken diğer yandan eylemcilere yapılan bağış miktarı da 300 bin dolara ulaştı. ABD’nin Nobel ödüllü ekonomi profesörü Paul Krugman şu değerlendirmeyi yaptı:
“Wall Street ekonomik kutuplaşmaya doğrudan ve büyük oranda katkıda bulundu. Finans sektörü aşırı büyüdü, sektöre hep harika işler yaptığı söylendi. Ancak 17 Amerikalı’dan sadece biri bu sektörde çalıştı. Bankerler siyasette seçmenlerin değil paranın konuştuğunu iyi biliyor. Bu sektör yumuşak tonda dahi eleştirme cesareti gösteren her politikacıyı cezalandırıyor. Bu durum, sektörün parasının Obama’yı terkedip Cumhuriyetçi başkan adayı Romney’e kaymasıyla da ispatlanıyor.”
Kaynak: Vatan