Bulgaristan’da üyelerinin çoğunluğunu Türk ve Müslümanların oluşturduğu Sorumluluk, Özgürlük ve Hoşgörü İçin Demokratlar (DOST) Partisi Lideri Lütfi Mestan, 15 Temmuz darbe girişimi gecesini Türk halkı ile beraber yaşadıklarını ve Bulgaristanlı Türkler olarak bütün gece hiç uyumadıklarını belirtti.
Mestan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Ankara’ya gerçekleştirdiği ziyaretin amacının 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türk hükümeti ve Türk halkına desteklerini göstermek ve kuruluş çalışmaları devam eden parti hakkında bilgi vermek olduğunu söyledi.
Ziyaret kapsamında Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile görüştüklerini belirten Mestan, darbe girişimini kınadıklarını liderlere tekrar ifade ettiklerini anlattı.
“Bulgaristan’da 15 Temmuz gecesini Türk halkı ile beraber yaşadık ve Bulgaristanlı Türkler olarak bütün gece hiç uyumadık” diyen Mestan, ülkedeki Türk azınlığın darbe girişiminin başarılı olmamasından dolayı çok sevindiğini de dile getirdi. DOST Partisi’nin böyle kritik zamanlarda Türk halkının daima yanında olduğunu ifade eden Mestan, darbe girişimi gecesi seçilmiş hükümetin yanında oldukları mesajını da ilk partisinin verdiğini hatırlattı.
Mestan, Bulgaristan medyasına darbe girişimini kınadıklarını ve Türkiye’deki seçilmiş hükümeti desteklerini açık bir şekilde anlattıklarını ifade ederek, “Bulgaristan’ın milli çıkarları açısından baktığımızda da bu askeri darbe girişiminin başarısız olması Bulgaristan için en iyi haber.” ifadesini kullandı.
“Ülkeler FETÖ konusunda Türkiye’ye yardımcı olmalı”
Fetullahçı Terör Örgütü’ne ilişkin (FETÖ) Bulgaristan da dahil diğer bütün ülkelerin Türkiye’ye bilgi alışverişi gibi birçok konuda yardımcı olması gerektiğinin altını çizen Mestan, FETÖ’nün “para kasası” olduğu iddiasıyla hakkında tutuklama kararı bulunan Abdullah Büyük’ün kaçtığı Bulgaristan’dan Türkiye’ye iadesinin çok doğru bir karar olduğunu ve sonuna kadar desteklediğini söyledi.
“DOST Partisinden beklentiler çok yüksek”
Türk makamlarına partinin kuruluş sürecinde yaşadıkları sıkıntılardan da bahsettiklerini söyleyen Mestan, Sofya Şehir Mahkemesi’nin Türkçe ismi nedeniyle reddettiği partinin resmi kayıt başvurusunun Yargıtay’ın onayının ardından yapıldığını belirtti.
Mestan, Başbakan Yıldırım ile yaptığı görüşmede, partisinin yerel teşkilatlarının kurulma sürecinin çok hızlı bir şekilde başladığını kendisine aktardığını ve bunun sebebinin de yeni parti ile ilgili beklentilerin çok büyük olmasından kaynaklandığını anlattı. DOST Partisi’nin toplum adına kurulduğunu ve milli kimliklerini daima savunacaklarını vurgulayan Mestan, şu ifadeleri kullandı:
“Ben hiçbir zaman içinde siyasi kompleksler barındıran bir siyasetçi olmadım. Biliyorum ki bugün Türkiye’de olmam bile bazı insanları rahatsız edecek. Döndüğümde bana ‘Niçin ziyaretini Türkiye’ye yapıyorsun?’ şeklinde sorular da sorulacak. Çünkü ben Türk’üm ve bunu asla inkar etmem. Türk hükümeti ve siyasetçileri ile kurduğumuz diyalog çok doğal bir durumdur ve bence şarttır. Ben diğer siyasi partilere de çağrıda bulunuyorum. ‘Gelin, Türkiye’deki siyasi parti liderleriyle siz de diyalog kurun’.”
Türkiye’nin yalnız komşu değil aynı zamanda dost ülke olduğuna işaret eden Mestan, iki ülke arasında ilişkilerin iyi gelişmesinden Bulgaristan’ın çok kazancı olabileceğine dikkat çekti. Bugüne kadar ikili ilişkilerin “tarihi kompleksler yüzünden” yeterince gelişemediğini söyleyen Mestan, “Biz siyasetçilerin görevi, yeni nesilleri bu tarihi kompleks zehrinden kurtarmak.” dedi.
Bulgaristan’daki Türk azınlığın karşılaştığı sorunlar
DOST Partisi Başkanı Mestan, Bulgaristan’da yaşayan Türklerin karşılaştığı sorunların öncelikle milli kimlik ve dil sorunu olduğunu vurguladı.
Okullarda seçmeli ders olarak verilen Türkçe eğitimin kesinlikle yeterli olmadığını, 19 yıldan bu yana yapmış olduğu milletvekilliği süresince “Türkçe’nin seçmeli ders olarak değil müfredatın normal programı olan A bölümünde yer alması için” 5 defa yasa tasarısı hazırladığını anlattı.
Ülkede seçim kampanyası sırasında bile Türkçe konuşulmasının yasak olduğunu hatırlatan Mestan, bugüne kadar aldığı cezaların sayısının 15’i aştığını ve Bulgaristan’a Strazburg’da dava açtığını söyledi. Mestan, söz konusu dava ile ilgili, “Bulgaristan’a çağrıda bulundum. Gelin, biz bu ayrımcı maddeyi kanundan çekelim buna karşılık ben de davayı Strazburg’dan çekeceğim dedim. Bulgaristan’ın siyasi gelişiminin olgunluğundan dolayı biz bu işi çözdüğümüzü dünyaya duyurarak böyle bir imaj oluşturalım dedim fakat kimse beni anlamadı.Yapılacak bir şey yok. Dava süreci devam ediyor ve ben kazanacağıma da eminim.” dedi.
Anadil konusunun Bulgaristan’daki Türk azınlık için büyük bir sorun olduğunu vurgulayan Mestan, öncelikle anadilini öğrenmeyen bir kişinin ülkenin resmi dilini öğrenmesinin pek mümkün olmadığını ve anadilin milli kimliğin temelinde olduğunu belirtti.
56 yaşında olduğunu ve bugüne kadar sadece 3 yıl Türkçe eğitim alabildiğini söyleyen Mestan, her şeye rağmen bulunduğu bütün platformlarda ana dilinde konuşmak için çabaladığını dile getirdi.
Bulgaristan’da yaşayan Türklere daima anadillerini öğrenmeleri konusunda çağrıda bulunduğunu aktaran Mestan, “Haftada 3 saat olsa bile mutlaka bu Türkçe dersi alın, anadilinizde yazın ve okuyun diyorum. Dil kimlik demektir.” değerlendirmesinde bulundu. Ülkede her gün 7-8 dakika verilen Türkçe yayının kesinlikle yeterli olmadığını da ifade edenMestan, Türk azınlığın adetlerini, kültürünü ve halk edebiyatını anlatan programlara ihtiyacı olduğunu ve bütün bu sorunları göz önünde bulundurarak yeni bir parti kurduklarını belirtti.
Mestan Bulgaristan’da yaklaşık 1 milyon Türk yaşadığına fakat Türkçe yayın yapan bir televizyon ya da radyo kanalı bulunmadığına işaret ederek, partisinin hedefleri arasında bu sorunun çözülmesi olduğunu söyledi. Lütfi Mestan, “Bize bu konuda yardımcı olacak yatırımcılara ihtiyacımız var. Bulgaristan’daki iş adamları ve yurt dışından, Türkiye’den gelecek yatırımcılarla bu hedefi gerçekleştirebiliriz.” diye konuştu.
Etnik, dini ve kültürel farklılıkların ülkedeki bazı siyasetçiler tarafından tehdit olarak görüldüğünü belirten Mestan, “Oysa söz konusu bu farklılıklar Bulgaristan’ın zenginliğidir. Bizlerin bunu böyle kabul etmesi lazım.” dedi.
Avrupa Birliği’ne (AB) üye ülkeler arasında en düşük asgari ücrete sahip Bulgaristan’da, işsizliğin en çok hissedildiği bölgelerin genellikle Türklerin yoğun olarak yaşadıkları bölgeler olmasına ilişkin Mestan, iş olanaklarının gittikçe azaldığını ve gençlerin Batı’ya yöneldiğini söyleyerek, “İş olanaklarını artırarak bu sorunun çözülmesi konusunda Türkiye’den beklentilerimizin çok fazla olduğunu belirtmek istiyorum.” diye konuştu.
Bulgaristan’da cumhurbaşkanlığı seçimleri
Ülkede kasım ayında yapılacak olan cumhurbaşkanı seçimlerine ilişkin, “Bizler önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partimizi kanıtlamak niyetindeyiz. Biz cumhurbaşkanı profilinin NATO’cu ve Avrupalı olmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Mestan, tüm Bulgaristan vatandaşlarını eşit kabul edecek ve ayrımcılık politikasına başvurmayacak bir cumhurbaşkanına ihtiyaçları olduğunu kaydetti.
Diğer siyasi güçlerden istedikleri profilde bir aday olması durumunda bu kişiyi de memnuniyetle destekleyeceklerini vurgulayan Mestan, böyle bir aday olmaması halinde ise artık kendilerinin de sorumluluk alarak bir parti ya da iki Türk Müslüman azınlıktan cumhurbaşkanı ve cumhurbaşkanı yardımcısı adayı gösterebileceklerini dile getirdi.
Mestan, kesin bir şey söylemek istemediğini fakat kendilerine uygun aday profilini göremedikleri takdirde kendi adaylarını göstereceklerini belirterek, istedikleri şekilde bir adayın olması durumunda ise söz konusu kişiyi birinci turda destekleyeceklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: Anadolu Ajansı