Makedonya’nın, Ohrid Çerçeve Anlaşması’nın yıldönümü töreninde, öldürülen Ulusal Kurtuluş Ordusu’na (UCK) bağlı isyancıları takdir eden etnik Arnavut Savunma Bakanı Fatmir Besimi ile ilgili bir tartışma, Balkan ülkesinde erken seçimlere yol açabilir.
İktidardaki VMRO-DPMNE partisinin Makedonya’yı savunanların hak ve imtiyazlarına ilişkin bir yasa önerisinde bulunması, koalisyon ortağı Arnavut Demokratik Bütünleşme Birliği’ni, yasa önerisinin geri çekilmemesi halinde hükümet koalisyonundan ayrılma ve erken parlamento seçimleri çağrısında bulunmakla tehdit etmeye sevk etti.
Üsküp’teki Siyasi Araştırma Enstitüsü analistlerinden Vladimir Bozinovski SETimes‘a verdiği demeçte, “Hükümetin koalisyon krizi alışılmadık bir şey değil, ama hükümetin erken seçimle kurulmasından bir buçuk yıl sonra erken seçime gidilmesine neden olacak kadar de faktör yok.” diyor.
Bozinovski, çoğu blog yazarlarının yeni bir seçimin para, zaman ve demokratik itibar kaybı olacağı yönündeki kaygılarını yineliyor.
Bozinovski, “Kamuoyu anketleri sürekli olarak parti sıralamalarının hafif değiştiğini ve başka bir erken seçim yapıldığı takdirde önemli bir değişiklik olmayacağını gösteriyor.” diyor.
VMRO-DPMNE 2006 yılında iktidara gelmesinden bu yana iki yılda bir erken seçim gördü ve art arda altı seçim zaferi yaşadı.
Muhalefet, Mart ayında yapılması planlanan yerel seçimlerle birlikte yeni bir seçimi kabul ettiğini açıkladı.
Ancak muhalefetteki Liberal Demokrat Parti’nin Genel Başkanı Andrej Zernovski, iktidardaki Arnavut partisinin VMRO-DPMNE’yi iktidardan indirmek için yeni bir meclis çoğunluğu oluşturmak üzere muhalefete de katılabileceğini söylüyor.
Sonja Kramarska‘ya göre, erken seçim düzenlemek için tek bir koşul bile sağlanmış değil ve muhalefet, ilkeli görünmek için buna ‘hayır’ demeli.
Kramarska, “Gerçek şu ki, parlamento düzenli olarak toplanıyor, hükümet diğer kurumların yaptığı gibi işliyor ve kamuoyu anketleri vatandaşların partilere yönelik tercihlerinde önemli değişiklikler göstermiyor.” diyor.
Kramarska, “Makedon toplumu, Arnavutların her hükümetin parçası olduğunu ve onlarla ilişkilerin işlevsel bir seviyede sürdürülmesi gerektiğini bilecek kadar deneyime sahiptir.” diye ekliyor.
Mirka Velinovska ise, “yeni bir meclis çoğunluğu ya da erken seçimlerle” çözülebilecek bir kurumsal krize yol açmak için, ihtilaf hesapları yapıldığını söylüyor.
Velinovska, erken seçim olasılığı gerçekçi olmakla birlikte, seçmenlerin daha önceki seçimleri daha da büyük bir kararlılıkla doğrulayacağını söylüyor. “Artık söz konusu olan VMRO-DPMNE ve yönetimi değil, daha çok Makedon halkının çoğunluğunun seçim iradesine saygı gösterilmesi.”
Velinovska, 2001 sonrası Makedonya’da, birisinin -çoğunlukla şantaj ve istikrarsızlığa neden olan- bir Arnavut partisi olması gereken iki seçim galibinin koalisyon kurmasını zorunlu hale getiren, yazılı olmayan bir kural olduğunu belirtiyor.
“Böyle bir duruma en çok katkıda bulunan şey de, çerçeve anlaşması denen bir araç …. kalıcı kurumsal krize neden olan ve anayasada düzeltilmesi gereken yerleşik bir hatadır.” diyen Velinovska şöyle devam ediyor: “Seçimleri kaybeden Sosyal Demokrat Birliği ile seçim sürecinin dışında bir koalisyonu kabul eden Ahmeti, bu kuralı etkili şekilde reddederek …. Gruevski’nin serbestçe hareket etmesine olanak sağlayacaktır.”
Dimitar Mircev’e göre, erken seçimler Makedon siyaset sahnesini gerçek anlamda yeniden yapılandırmak ve sorunları çözmek yerine, durumu daha da dramatize etmeye yarayacak.
Mircev, “Gereğinden fazla hükümet değişikliğinin net etkisi, Makedonya’nın Avrupa-Atlantik entegrasyonunu yavaşlatmak ve uluslararası ortaklar, yatırımcılar ve kurumlarla ilişkileri kötüleştirmek olacaktır.” diyor.
“Seçimlerin düzenlenmesinden parlamentonun dağılmasına, yeni hükümetin kurulmasına kadar tüm süreç, “zamanın donduğu” bir dönem olacaktır. Doğal olarak da AB, bunu uyumlu hale getirecek bir hükümet olmadan önemli kararlar almayacaktır.”